Gerekçeli karar, bir mahkemenin yargılama sonunda verdiği hükmün hangi hukuki gerekçelere dayandığını açıklayan yazılı karardır.Diğer bir deyişle, mahkeme kısa kararla açıkladığı sonucun detaylı nedenlerini gerekçeli karar metninde ortaya koyar.
“Gerekçeli karar yazıldı” ibaresi ise, bir dava dosyasında mahkeme kararının gerekçeli olarak yazılmış ve hazır olduğu anlamına gelir. E-Devlet veya UYAP üzerinden dava sorgulaması yaparken bu ifadeyi görüyorsanız, davanız sonuçlanmış ve hakimin kararı tüm gerekçeleriyle yazdığı anlamına gelir. Bu aşamadan sonra karar, taraflara tebliğ edilecek ve itiraz/istinaf gibi kanun yolu süreleri işlemeye başlayacaktır.
Aşağıda, gerekçeli karar kavramını ve “gerekçeli karar yazıldı” ibaresinin detaylarını, ayrıca gerekçeli kararın yazılması, tebliği, kesinleşmesi gibi merak edilen konuları ilgili mevzuat ışığında açıklıyoruz. Ayrıca, konu ile ilgili sıkça sorulan soruların cevaplarını da bulabilirsiniz.
Gerekçeli Karar Nedir?
Gerekçeli karar, mahkemenin yargılama neticesinde verdiği hükmün dayandığı hukuki ve fiili nedenleri yazılı olarak açıklayan belgedir. Mahkeme, kararında tarafların iddia ve savunmalarını, ileri sürdükleri delilleri ve uyuşmazlığın tüm yönlerini değerlendirir; hangi delillere ve hukuk kurallarına dayanarak sonuca ulaştığını gerekçeli kararda ortaya koyar. Bu sayede mahkeme kararının hukuka uygunluğu denetlenebilir ve keyfi kararların önüne geçilir.
❖ Yasal Zorunluluk:
Türkiye’de tüm mahkemelerin her türlü kararı gerekçeli olmak zorundadır (Anayasa m.141/3). Benzer şekilde, usul kanunları da gerekçeli karar yazma zorunluluğunu düzenler. Örneğin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m.297, hukuk mahkemesi kararlarının içermesi gereken unsurları belirtir ve hakimin hükmün gerekçesini yazmasını şart koşar. Ceza yargılamasında da Ceza Muhakemesi Kanunu(CMK) m.34/1, hakimlerin her türlü kararının gerekçeli olarak yazılacağını emreder.
❖ Tanım ve İşlev:
Gerekçeli karar, basitçe “mahkeme kararının yazılı gerekçesi” olarak tanımlanabilir. Bu belge, kısa kararın (hükmün duruşmada açıklanan özeti) ayrıntılı açıklaması niteliğindedir. Mahkeme, gerekçeli kararda davanın neden bu şekilde sonuçlandığını adım adım açıklar. Böylece kararı alan taraflar, aleyhlerine veya lehlerine çıkan sonucun nedenlerini net biçimde anlar.
Gerekçeli karar, aynı zamanda üst mahkemelerin denetimine imkân tanır: Kararın dayanakları yazılı olduğu için istinaf veya temyiz mercileri hukuki denetimi bu metin üzerinden yapabilir. Taraflar da kararın gerekçesini inceleyerek itiraz/istinaf sebeplerini belirleme imkânı bulur ve beğenmedikleri karara karşı nasıl bir yol izleyeceklerine karar verebilirler.
❖ Örnek:
Bir boşanma davasında gerekçeli karar, mahkemenin boşanmaya hükmederken hangi delillere dayandığını (ör. mesaj kayıtları, tanık beyanları), tarafların kusur durumunu nasıl değerlendirdiğini ve hangi kanun maddelerine göre karar verdiğini tek tek açıklar. Bu sayede taraflar, boşanmanın neden gerçekleştiğini, kusur tazminatı veya nafaka konusunda hangi gerekçelere yer verildiğini ayrıntılı şekilde görür.
❖ Not:
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu kararında vurgulandığı üzere, yeterli ve yasal bir gerekçeye dayanmadan karar verilmesi, yasa koyucunun amacına aykırıdır ve uygulamada keyfiliğe yol açar. Gerekçeli karar eksikse ya da tutarsızsa, adil yargılanma hakkı zedelenir.
Nitekim, gerekçesiz veya yetersiz gerekçeli karar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi içtihatlarında adil yargılanma hakkının ihlali olarak değerlendirilmektedir.
“Gerekçeli Karar Yazıldı” Ne Demek?
Mahkeme dosyanızda “Gerekçeli Karar Yazıldı” ibaresini görmek, davanız için nihai kararın verilmiş ve gerekçeli metnin hazırlandığıanlamına gelir. Bu ifade genellikle e-Devlet üzerinden adli sorgulamalarda veya UYAP sisteminde dava durumu bölümünde karşınıza çıkar.
- Dava Sonuçlandı: “Gerekçeli karar yazıldı” demek, yargılamanız bitmiş ve hakim kararını tüm gerekçeleriyle yazmıştır. Artık mahkemece söylenebilecek bir şey kalmamıştır, hüküm tam anlamıyla tesis edilmiştir. Karar metni hakim ve zabıt katibi tarafından imzalanmış ve mahkeme dosyasına konmuştur.
- Tebliğ Aşaması: Gerekçeli karar yazıldıktan sonra, sıradaki adım bu kararın taraflara tebliğ edilmesidir. Yani mahkeme kalemi, kararın bir örneğini resmi tebligat yoluyla davanın taraflarına gönderir. Tebligat yapıldıktan sonra, kanun yolu (istinaf veya temyiz) süreleri işlemeye başlayacaktır. Örneğin, bir hukuk davasında gerekçeli kararın size tebliğ edilmesiyle birlikte 2 haftalık istinaf süreniz de başlar (aşağıda ayrıntılı açıklanmıştır).
- E-Devlet Üzerinden Görme: E-Devlet sisteminde “Mahkeme Dava Dosyası Sorgulama” hizmeti üzerinden dosyanızı takip ediyorsanız, gerekçeli karar yazıldı bilgisini gördüğünüz an, karar metninin hazır olduğunu anlarsınız. Ancak e-Devlet’te çoğunlukla kararın tam metni değil, sadece durumu gösterilir. Kararın tam metnini edinmek için tebligatı beklemeniz veya UYAP üzerinden elektronik imza ile giriş yaparak dosyanın içeriğini incelemeniz gerekebilir. Avukatınız varsa, UYAP sistemi üzerinden kararın örneğini doğrudan temin edebilir.
- Asliye Ceza Mahkemesi Örneği: “Asliye Ceza Mahkemesi gerekçeli karar yazıldı” da aynı şekilde, ceza yargılaması yapılan bir davada hakimin hükmün gerekçesini yazdığı anlamına gelir. Ceza davalarında hüküm genellikle duruşmada açıklanır (yani yüze karşı tefhim edilir). Gerekçeli karar da en geç 15 gün içinde yazılır (detayını aşağıda açıklayacağız) ve ardından taraflara tebliğ edilir. Ceza davasında bu ibareyi gördüğünüzde, hükmün sonuçlandığını ve gerekçelerinin yazıldığını, artık istinaf/temyiz aşamasına geçilebileceğini
Özetle, gerekçeli karar yazıldı”, “mahkeme kararı tüm gerekçeleriyle yazıldı, dosya hükme bağlandı” demektir. Bu ibareyi gördükten sonra yapmanız gereken, kararın tarafınıza tebliğ edilmesini beklemek ve eğer karara itiraz etmek istiyorsanız yasal süresi içinde istinaf veya temyiz başvurunuzu yapmak olmalıdır.
❖ Kısaca: “Gerekçeli karar yazıldı” ibaresi, bir davanın bittiğini ve kararın gerekçeli şekilde hazırlandığını gösterir. Bu aşamada karar henüz kesinleşmemiştir; taraflara resmi olarak bildirilip yasal itiraz süreleri geçtikten sonra kesinleşecektir.
Gerekçeli Karar Nasıl Yazılır? (İçeriği ve Yazılma Süresi)
Mahkeme, gerekçeli kararı genellikle duruşmada kısa karar (hüküm sonucu) açıklandıktan sonra yazar. Kısa karar, hükmün sadece sonucunun (özetinin) tutanağa geçirildiği karardır. Hakim, kanunen belirlenen süre içinde gerekçeli kararı kaleme alır ve dosyaya koyar. Gerekçeli kararın yazımında uyulması gereken kurallar ve süreler hem ilgili usul kanunlarında hem de içtihatlarda belirtilmiştir.
Gerekçeli Kararın İçermesi Gereken Unsurlar
Bir gerekçeli karar metni, sadece sonucun tekrarı değil, aynı zamanda kararın dayanaklarının ayrıntılı bir dökümüdür. Örneğin 6100 sayılı HMK m.297 uyarınca bir hukuk mahkemesi kararında bulunması gereken zorunlu unsurlardan bazıları şunlardır:
- İddia ve Savunmaların Özeti:
Davanın taraflarının mahkemeye sunduğu iddialar ve savunmalar özetlenmelidir. Tarafların hangi konularda anlaştığı veya anlaşamadığı belirtilir. (Örneğin davacı ne talep etti, davalı ne cevap verdi?)
- Toplanan Delillerin Değerlendirilmesi:
Çekişmeli vakıalar (uyuşmazlık konuları) hakkında toplanan deliller sıralanır. Mahkeme, bu delilleri nasıl tartıştığını ve hangi delillere itibar edip hangilerini neden reddettiğini açıklamalıdır. (Örneğin tanık ifadelerine neden güvendi ya da güvenmedi?)
- Sabit Görülen Vakıalar:
Mahkemenin tespit ettiği olaylar ve bunlardan çıkardığı sonuçlar belirtilir. Yani hangi olguların davada ispatlandığı, hangilerinin ispatlanamadığı kararda yer alır.
- Hukuki Sebepler:
Ulaşılan sonuca uygulanan hukuk kuralları açıkça gösterilir. Mahkeme, kararını dayandırdığı kanun maddelerini ve hukuki gerekçelendirmesini yazar. Örneğin “Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmiştir” gibi.
- Hüküm Sonucu:
Kararın nihai sonucu, taraflara yüklenen borç ve haklar açıkça listelenir. (Bu kısım kısa karar ile aynı olmalıdır.) Ayrıca yargılama giderleri, harçlar, varsa vekalet ücreti ve kanun yolu bilgisi (itiraz/istinaf süresi ve mercii) de karar sonucu kısmında yer alır.
Bu unsurların yanı sıra, kararı veren mahkeme ve hakimlerin kimliği, karar tarihi, karar numarası gibi teknik bilgiler de gerekçeli karar metninde bulunur.
Ceza mahkemelerinde ise gerekçeli kararda bulunması gereken unsurlar CMK m.230’da düzenlenmiştir. Ceza davasının niteliğine göre, sanığın suçu oluşturan eylemi ve bunun hukuki nitelendirmesi, uygulanan kanun maddeleri, ceza belirlenirken dikkate alınan artırım veya indirim nedenleri gibi ek bilgiler de gerekçede yer alır.
❖ Önemli:
Gerekçeli kararın, duruşmada açıklanan kısa karara aykırı olmaması gerekir (HMK m.298/2). Yani hakim, sonradan gerekçeli kararı yazarken hüküm sonucunu değiştiremez. Örneğin duruşmada “davanın reddine” denilmişse, gerekçede “kabulüne” şeklinde bir sonuç yazılamaz. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olması, üst mahkemede bozulma sebebi olabilir.
Karar Yazma Süresi (Hakimin Gerekçeyi Yazma Süresi)
Kanunen, gerekçeli kararın yazılması belli sürelerle sınırlandırılmıştır. Bu, adil yargılanma hakkı ve makul sürede yargılama prensibiyle ilgilidir. İlgili mevzuata göre:
- Hukuk davalarında: Hakim, hükmü duruşmada tefhim ettikten (açıkladıktan) sonra en geç 1 ay içinde gerekçeli kararı yazmak zorundadır. Bu kural HMK m.294/4’te açıkça belirtilmiştir: “Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hâllerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir.”. Yani pratikte, çoğu hukuk davasında hakim son duruşmada sadece kısa kararı açıklar ve ayrıntılı gerekçeyi daha sonra yazar; işte bu yazım süresi bir ayıgeçmemelidir.
- Ceza davalarında: Ceza yargılamasında da benzer şekilde, takriben 15 gün gibi daha kısa bir süre öngörülmüştür. Uygulamada, ceza mahkemelerinde hüküm açıklandıktan sonra 15 gün içinde gerekçeli kararın hazırlanması gerekir. Bu kural doğrudan CMK’da açıkça gün olarak yazmasa da, yaygın teamül ve Adalet Bakanlığı genelgeleriyle ceza hakimlerinin makul sürede (iki hafta civarında) gerekçeyi tamamlaması istenir. Hatta CMK m.232 ve ilgili yönetmeliklerde, ceza kararının açıklanmasından sonra en kısa sürede gerekçeli kararın yazılması gerektiği vurgulanır.
- İdari davalarda: İdare mahkemeleri ile vergi mahkemelerinde de kararın tefhiminden itibaren bir ay içinde gerekçeli metnin yazılması kuralı geçerlidir , benzer şekilde 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu m.24’te hüküm fıkrası ve gerekçenin yazımı düzenlenmiştir.
❖ Uygulamada Gecikmeler:
Her ne kadar kanunlar bu süreleri emretse de, mahkemelerin iş yoğunluğu nedeniyle gecikmeler yaşanabilmektedir. Özellikle karmaşık veya çok dosyalı mahkemelerde, gerekçeli kararın yazılması bazen aylarca sarkabilir.
Örneğin Anayasa Mahkemesi’nin önüne gelen bir bireysel başvuru kararında, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararı 1 yıl 3 ay 29 günsonra yazdığı tespit edilmiş ve bu durumun makul süreyi aştığı belirtilerek makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir. Yine Yargıtay kararlarında, gerekçeli kararın çok geç yazılması eleştirilmekte ve yargılamanın uzamasına sebep olduğuvurgulanmaktadır.
Dolayısıyla, ideal olarak 1 ay (cezada 15 gün) içinde karar yazılsa da, birkaç aylık gecikmeler uygulamada olabilmektedir. Eğer kararınız uzun süre yazılmadıysa, taraflar mahkeme kalemine başvurarak durumunu sorabilirler; gerekiyorsa mahkeme başkanlığına gecikmeyi dilekçeyle bildirmek bir çözüm olabilir. Ancak genellikle, hakim yoğunluk nedeniyle gecikmişse dahi karar yazılmadan dosya kapanmaz – er ya da geç karar yazılacak ve tebliğe çıkacaktır.
❖ Not:
Hakimin gerekçeli kararı yazmayı çok uzun süre geciktirmesi, sistematik bir sorun teşkil ediyorsa, Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikayet yolu da düşünülebilir. Zira kanuna göre bir ay içinde yazılması gereken kararı süresinde yazmamak, tarafların hak arama hürriyetini kısıtlayabilir. Nitekim, gerekçeli kararın aşırı gecikmesi, Anayasa Mahkemesi tarafından da adil yargılanma hakkı ihlali olarak görülmüştür.
Gerekçeli Karar Taraflara Nasıl Tebliğ Edilir?
Kararın tebliği, gerekçeli karar yazıldıktan sonra mahkeme tarafından yapılan resmi bildirimin sürecidir. Tebliğ, kararın bir örneğinin taraflara ulaştırılması demektir ve genellikle posta yoluyla (PTT aracılığıyla iadeli taahhütlü) yapılır. Tebliğ işlemi, tarafların karardan haberdar olmasını sağladığı gibi, istinaf/temyiz gibi kanun yolu sürelerinin de başlangıcını işaretler.
Hukuk Mahkemelerinde Tebliğ: Hukuk davalarında kural olarak gerekçeli karar, taraflara resen (kendiliğinden) tebliğ edilmez.Eğer taraflar son duruşmada hazır bulunmuşsa ve kısa kararı öğrenmişlerse, mahkeme kalemi genellikle ancak bir talep olursa gerekçeli kararı tebliğe çıkartır. Bu uygulama, Adalet Bakanlığı’nın Yazı İşleri Yönetmeliği m.216/1 hükmünden kaynaklanır. Buna göre, taraflar istemedikçe hukuk mahkemesi kalemi kararın tebligatını yapmayabilir. Bu durum, pratikte şu anlama gelir:
- Davanın tarafı olarak siz veya avukatınız, gerekçeli kararı elden tebellüğ etmek (gidip almak) ya da tebliğ ettirmek için mahkemeye başvurmalısınız. Genelde avukatlar UYAP üzerinden kararı görebildikleri için ayrıca tebligat istemeyebilir; fakat vatandaş olarak davayı takip ediyorsanız, kararın size ulaşması için bir dilekçeyle tebliğ talep etmek faydalı olacaktır.
- Eğer kararın kesinleşmesini istiyorsanız (örneğin karşı tarafın istinaf etmemesini umuyorsunuz), yine de tebliğ talep etmek gerekir. Çünkü karar tebliğ edilmeden istinaf süresi başlamaz ve dosya uzun süre askıda kalabilir. Taraflardan biri tebliğ talep ederek süreci başlatmadıkça, hukuk davasında kararın kesinleşmesi gecikebilir.
- Tebliğ talebi dilekçesi oldukça basittir: Mahkeme kalemine hitaben “… tarihli duruşmada verilen kararın gerekçeli suretinin tarafıma tebliğini talep ederim” şeklinde bir dilekçe vermeniz yeterlidir. Bu dilekçe üzerine mahkeme, kararınızı kayıtlı adresinize gönderecektir.
Ceza Mahkemelerinde Tebliğ: Ceza davalarında uygulama biraz farklıdır. Eğer sanık veya taraflar duruşmada yoksa, karar yazıldıktan sonra mutlaka tebliğ edilir. Hatta çoğu zaman, ceza mahkemeleri gerekçeli kararı yazar yazmaz taraflara tebliğ işlemini başlatır. Örneğin bir ceza davasında gıyabınızda hüküm verilmişse, gerekçeli karar hazırlanıp tebligat adresinize gönderilir. Ceza davalarında karar tebliğ edilmeden kesinleştirme yapılamaz.
Eğer ceza davasında hüküm yüze karşı açıklanmışsa (yani siz duruşmada hazır bulundunuz ve kararı hakimden duydunuz), teknik olarak istinaf süreniz duruşma anından itibaren işlemeye başlar. Ancak yine de mahkeme size gerekçeli kararı yazıp postalayacaktır (tebliğ edecektir).
Ceza mahkemelerinde genellikle kararın tamamı tutanağa geçirilmedi ise, hüküm sonrası karar taraflara tebliğ edilir ve istinaf/temyiz süresi tebliğden itibaren başlar demek daha sağlıklıdır. Nitekim bazı ceza yargılamalarında, eğer hüküm açıklanırken gerekçe açıklanmamışsa, süreler tebliğden itibaren işleyebilir. Bu teknik detaylar dışında, ceza mahkemesi kararının da tebliği genelde otomatik olarak yapılır ve tarafların talebine gerek kalmaz.
Tebliğ Edildikten Sonra: Gerekçeli karar size tebliğ edildiğinde, tebligat evrakında tebliğ tarihi yazar. Bu tarihi not edin, çünkü kanun yolu süreleri bu tarihten itibaren hesaplanır. Örneğin, karar size 1 Mart 2025’te tebliğ olduysa, 15 Mart 2025’e kadar istinaf başvurusu yapabilirsiniz (2 hafta). Tebligat alındı belgesini kaybetmemek önemlidir; olası bir hak kaybında, ne zaman tebliğ aldığınızın ispatı o belgedir.
Karar Tarafınıza Ulaşmadıysa: Bazı durumlarda, adres değişikliği veya tebligat eksikliği nedeniyle karar tarafınıza ulaşmayabilir (tebliğ edilmezse). Eğer uzun süre geçtiği halde karar elinize geçmezse, mahkeme kalemine gidip kararı sormaktan çekinmeyin. Belki adresinize tebligat yapılmış ama siz almamış olabilirsiniz; ya da tebligat dönmüş olabilir. Bu durumda, nüfus kaydınızdaki adresin güncel olup olmadığını kontrol edin ve gerekirse dilekçe ile yeniden tebliğ isteyin.
❖ Tebliğ Edilmezse Ne Olur? Gerekçeli kararın taraflara hiç tebliğ edilmemesi, ciddi bir hak ihlali olarak görülür. Karar bildirilmediği için taraf, hangi gerekçeyle mahkum olduğunu veya davasını kaybettiğini bilmeden itiraz süresini kaçırabilir. AİHM içtihatlarında, kararın tebliğ edilmemesi adil yargılanma hakkını ve mahkemeye erişim hakkını ihlal eder. Anayasa Mahkemesi de, gerekçeli kararın tebliğ edilmemesi nedeniyle istinaf hakkını kullanamayan bir başvurucunun savunma hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. Bu nedenle, tebligat sorunları yaşanırsa mutlaka mahkeme ile iletişime geçip kararın size ulaşmasını sağlayın.
Gerekçeli Karar Ne Zaman Kesinleşir?
Bir mahkeme kararı, kesinleştiğinde artık taraflarca normal kanun yollarıyla değiştirilemez ve hukuki sonuçları tamamen doğar.Kesinleşme, özellikle boşanma gibi davalarda hükmün nüfusa işlenebilmesi veya icra takibine konu olabilmesi için gereken aşamadır. Gerekçeli kararın kesinleşmesi iki yolla gerçekleşir:
- İstinaf/Temyiz Yoluna Başvurulmaması: Taraflar, gerekçeli karar kendilerine tebliğ edildikten sonra kanunda öngörülen süre içinde istinaf veya temyiz başvurusu yapmazlarsa karar kesinleşir. Bu durumda, süre geçtikten sonra mahkeme kalemi karara kesinleşme şerhi Örneğin, hukuk davasında karar tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf edilmezse hüküm kesinleşir. Ceza davasında ise (genel kural olarak) tebliğden itibaren 7 gün içinde istinaf/itiraz edilmezse karar kesinleşir. (Not: Ceza davalarında eğer hüküm duruşmada yüze karşı açıklanmışsa, istinaf süresi tefhimden itibaren 7 gün olduğu için tebliğ beklenmez; sanık o 7 gün içinde itiraz etmezse karar kesinleşebilir. Ancak gıyabi kararlarda yine tebliğ şarttır.)
- Kanun Yolu İncelemesinin Tamamlanması: Taraflar yasal sürede istinaf veya temyiz yoluna başvurursa, dosya üst mahkemeye Üst mahkeme (Bölge Adliye Mahkemesi yani istinaf veya Yargıtay yani temyiz) incelemesi sonucunda kararı onayabilir veya bozabilir. Eğer onama olursa, onama kararının da taraflara tebliğ edilip buna karşı da süre içinde itiraz edilmemesiyle birlikte karar kesinleşir. Örneğin:
- İlk derece hukuk mahkemesinin kararına karşı istinaf başvurusu yapıldı; Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) itirazları inceledi ve kararı hukuka uygun bularak onadı. BAM kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz edilmezse dosya kesinleşir.
- Ceza davasında istinaf üzerine Bölge Adliye Mahkemesi kararı onadı; ceza yargılamasında BAM onama kararına karşı genelde 15 gün içinde temyiz hakkı vardır. Bu süre de geçirilirse hüküm Yargıtay incelemesiz kesinleşir. Temyize gidilirse, Yargıtay son sözü söyler; Yargıtay onarsa artık kesinleşir, bozarsa ilk derece yeniden yargılama yapar.
Kesinleşen kararda mahkeme, kesinleşme şerhi düşer. Bu şerh, karara tarih atılarak “işbu karar temyiz/istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir” gibi bir ibaredir. Kesinleşme sonrasında:
- Boşanma davası ise nüfus müdürlüğüne bildirim yapılır ve medeni hal değişir.
- Alacak/taşınmaz davaları ise icra takibi veya tapu işlemleri yapılabilir.
- Ceza davası ise cezanın infazı (hapis ise cezaevine teslim, para cezası ise tahsilat) süreci başlar.
❖ Özetle:
Hukuk mahkemelerinde karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf edilmezse kesinleşir. İstinaf edilirse, BAM kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyiz edilmez veya temyiz sonrası Yargıtay onaması olursa onama kararının tebliğinden itibaren karar kesinleşir.
Ceza mahkemelerinde ise eğer karar yüze karşı verildiyse 7 gün içinde istinaf/itiraz edilmezse kesinleşir; gıyaben verilmişse kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz/istinaf edilmezse kesinleşir. Bölge Adliye Mahkemesi’nin ceza kararı onamasına karşı da 15 güniçinde temyiz edilmez veya temyiz sonucu onama olursa kesin hüküm halini alır
❖ Not:
Kararın kesinleşmesi, artık normal yollarla itiraz edilemeyeceği anlamına gelir. Ancak kesinleşmiş kararlara karşı da olağanüstü kanun yolları vardır (örneğin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın kanun yararına bozma talebi, veya yeni delil çıkarsa yargılamanın yenilenmesi gibi). Bu gibi istisnai durumlar haricinde, kesin hüküm tarafları bağlar.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Gerekçeli Karar Kaç Günde Yazılır?
Kanunen, gerekçeli kararın en geç 1 ay içinde yazılması gerekir. Hukuk davalarında HMK m.294 bu süreyi öngörür. Ceza davalarında ise ideal süre 15 gün civarıdır. Uygulamada her iki yargı türünde de iş yoğunluğuna göre bu süre aşılabilir, ancak 1 ayı aşan gecikmelerkural dışı kabul edilir.
Örneğin, hakim raporluysa veya dosya çok kabarıksa birkaç hafta gecikme olasıdır; ancak bir yılı bulan gecikmeler Anayasa Mahkemesi tarafından makul süre ihlali sayılmıştır. Eğer kararınız 1-2 ay geçmesine rağmen yazılmadıysa, mahkeme kalemine durumunu sorabilir veya dilekçeyle yazımın hızlandırılmasını talep edebilirsiniz.
Gerekçeli Karar Yazıldıktan Sonra Ne Olur?
Gerekçeli karar yazıldıktan sonra mahkeme, karar metnini taraflara tebliğ eder ve böylece istinaf/temyiz süreleri işlemeye başlar. Taraflar kararı temyiz/istinaf etmezse süre sonunda karar kesinleşir. Eğer taraflardan biri kanun yoluna başvurursa, dosya üst mahkemeye gider
Özetle, karar yazıldıktan sonraki süreç tebligat, olası istinaf/temyiz ve kesinleşme aşamalarından oluşur. Sizin yapmanız gereken, tebligatı bekleyip – karar istemediğiniz bir sonuç içeriyorsa – yasal sürede istinaf/temyiz başvurunuzu yapmak olacaktır.
Gerekçeli Karar Tebliğ Edilmezse Ne Olur?
Hukuk davalarında, eğer hiçbir taraf tebliğ talep etmez ve mahkeme de kendiliğinden tebliğe çıkartmazsa, gerekçeli karar uzun süre tebliğ edilmeyebilir. Bu durumda istinaf süresi başlamaz, dolayısıyla karar da kesinleşmez. Dosya adeta askıda kalır. Bu süreçte hak kaybı yaşamamak için, tarafların tebliğ talep etmesi önerilir. Ceza davalarında ise genellikle böyle bir durum yaşanmaz, mahkeme re’sen tebliğ eder.
Şayet tebligat yapılmadıysa, yasal itiraz süresi de işlemez. Ancak bu bir avantaj değil, aksine belirsizlik yaratır. Ayrıca karar size ulaşmadığı için, gerekçesini bilmeden hakkınızı arama imkânınız olmaz. Yapılması gereken, mahkemeye başvurup kararın tebliğini sağlamak veya en azından bir örneğini elden almaktır.
Unutmayın, kararın tebliğ edilmemesi adil yargılanma hakkını ihlal eder ve üst mahkemeler nezdinde sorun oluşturabilir. Bu nedenle, özellikle hukuk davalarında, tebliğ gelmezse mutlaka siz talep edin.
E-Devlet Üzerinden Gerekçeli Karara Nasıl Ulaşılır?
E-Devlet kapısı üzerinden UYAP Vatandaş Portalı aracılığıyla, tarafı olduğunuz dava dosyasını sorgulayabilirsiniz. E-Devlet’te “Mahkeme Dava Dosyası Sorgulama” hizmetine girerek dosyanızın temel bilgilerini görebilirsiniz.
Gerekçeli karar yazıldı ise, durumu orada belirtilecektir. Ancak kararın tam metnini e-Devlet üzerinden görüntülemek kısıtlı olabilmektedir. Genellikle sadece duruşma zabıtları ve kısa karar görünebilir.
Gerekçeli kararın tam metnini görmek için şu yolları deneyebilirsiniz:
- UYAP Portal (Vatandaş): E-imzanız veya mobil imzanız varsa, UYAP’ın gelişmiş ekranlarına erişip dosyadaki evrakları indirebilirsiniz. Bu şekilde gerekçeli karar PDF’sine ulaşma imkânınız olabilir.
- Avukatınıza Danışın: Avukatlar UYAP Avukat Portalı’ndan tüm evrakları görebilir. Vekiliniz varsa, ondan karar örneğini hemen temin edebilirsiniz.
- Mahkemeden Fiziken Alın: E-Devlet’te gördünüz fakat detayları yoksa, mahkeme kalemine gidip nüfus cüzdanınızla dosyanızdan karar örneği alabilirsiniz. Genelde “görülmüştür” şerhli bir suret verilir.
Özetle, e-Devlet karar durumunu bildirir, ama tam metin için UYAP veya mahkeme kanalı gerekir. Karar yazıldıktan birkaç gün sonra e-Devlet’te “dosya durumu: karar kesinleşti” gibi bir ibare görebilirsiniz (eğer itiraz süresi de geçmişse). Fakat en güvenilir yöntem, tebligatı beklemek ya da doğrudan mahkemeden istemektir.
Boşanmadan Sonra Gerekçeli Karar Alınmazsa Ne Olur?
Boşanma davası bittikten sonra gerekçeli kararın alınması zorunlu değildir, ancak alınmamasının bazı pratik sakıncaları olabilir. Mahkeme, boşanma kararını verdikten sonra gerekçeli karar yazar ve tebliğ eder. Diyelim ki taraflar tebligatla uğraşmadı veya kararın bir örneğini almadı; bu durumda ne olur?
- Hüküm Geçerlidir: Öncelikle, gerekçeli kararı almamış olmanız, boşanma kararını geçersiz kılmaz. Mahkeme boşanmanıza hükmettiyse, siz belgenizi almasanız da hukuken artık boşanmış sayılırsınız. Karar kesinleştiğinde (genellikle tebliğden 15 gün sonra temyiz edilmedi ise), nüfus kütüğüne boşanma işlenir. Bu işlem için gerekçeli kararın tarafınızca alınması şart değildir; mahkeme kendisi kesinleşmeyi nüfusa bildirir.
- İtiraz/Temyiz Açısından: Boşanma kararına itiraz etmeyecekseniz bile, gerekçeli kararı görmek temyiz süresini kaçırmamakaçısından önemlidir. Eğer karşı taraf temyiz ederse veya siz temyiz etmeyi düşünürseniz, gerekçeli karardaki ayrıntıları bilmeniz gerekir. Temyiz dilekçesi yazarken, hakim hangi gerekçelere dayanmış bilmek temyiz sebeplerinizi oluşturmanıza yardımcı olur.
- Sonraki Uyuşmazlıklarda: Boşanma davası sonrası nafaka, velayet, tazminat gibi konular gündeme gelebilir. Gerekçeli karar, hakim boşanmanın kusur durumunu nasıl belirlemiş, neye dayanmış gösterdiği için, sonraki anlaşmazlıklarda referans Örneğin, mal paylaşımı davasında, boşanma kararındaki kusur tespitleri önemli olabilir.
- Kişisel Arşiv: Boşanma gibi hayatınızın önemli bir olayıyla ilgili mahkeme kararını elinizde bulundurmak isteyebilirsiniz. İleride tekrar evlenmek istediğinizde, bazı idari işlemlerde kesinleşme kararı istenebilir (nüfus kayıtları genelde yeterli olsa da). Gerekçeli kararı almak, ilerde karşılaşabileceğiniz bürokratik işlemlerde de hazır bir belgenizin olmasını sağlar.
Sonuç olarak, boşanma davası bittiğinde gerekçeli kararı almasanız da olur, boşanmanız geçerlidir. Ancak bilgi eksikliği yaşamamakve ilerideki hukuki süreçlerde avantajlı olmak için gerekçeli kararınızı almanız tavsiye edilir. Mahkeme kalemine başvurarak bir suret alabilir veya tebliğ edilmesini talep edebilirsiniz.
Gerekçeli Karar Olmadan İstinaf veya Temyiz Başvurusu Yapılabilir mi?
Evet, bazı durumlarda yapılabilir. Normalde hukuk davalarında istinaf süresi, gerekçeli kararın tebliğiyle başlar ve bu sayede taraflar gerekçeyi görüp dilekçe yazarlar. Ancak ceza davalarında, eğer hüküm duruşmada yüze karşı açıklanmışsa, kanun yolu süresi (istinaf veya itiraz) beklemeksizin o anda başlar. Bu, pratikte şu anlama gelir:
- Ceza Davası (Yüze Karşı Hüküm): Duruşmada hakim kararı açıkladı ve siz sanık/katılan olarak oradaydınız diyelim. Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre 7 gün içinde istinaf dilekçenizi vermeniz gerekir. Bu sürede gerekçeli karar genelde hazır olmadığı için, uygulamada “süre tutum dilekçesi” denilen bir yöntem kullanılır. Yani sürenizi kaçırmamak adına 7 gün içinde mahkemeye basit bir dilekçe verip “istinaf hakkımı saklı tutuyorum, gerekçeli istinaf dilekçesi daha sonra sunulacaktır” dersiniz. Böylece gerekçeli kararı beklemeden süreyi korumuş olursunuz. Karar elinize ulaştıktan sonra da ayrıntılı gerekçeli istinaf dilekçenizi sunabilirsiniz.
- Hukuk Davası: Hukuk yargılamasında bu şekilde bir süre tutum uygulaması yoktur; çünkü istinaf süresi zaten kararın tebliğinden sonra başlar. Yani gerekçeli karar size ulaşmadan istinaf süreniz işlemez. Dolayısıyla, hukuk davalarında gerekçeli kararı görmeden istinaf başvurusu yapmanız gerekmez, hatta yapamazsınız (süre henüz başlamamış olur). Ancak, eğer herhangi bir sebeple karar tebliğ edilmese bile, çok uzun süre beklemek doğru olmaz; makul bir süre geçince siz yine de tebliğ talep edip istinafınızı başlatmalısınız.
Özetle, ceza davalarında (özellikle hüküm yüzünüze karşı okunduysa) gerekçeli kararı beklemeden istinaf/temyiz başvurusu yapmanız gerekebilir, bu durumda süre tutum dilekçesi kullanılır. Hukuk davalarında ise genellikle gerekçeli kararı gördükten sonraistinaf dilekçesi hazırlanır ve süre de o noktada işler.
Gerekçeli Karar İtiraz (İstinaf) Süresi Kaç Gündür?
❖ Hukuk davalarında:
İlk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf süresi tebliğden itibaren 2 haftadır (14 gün). Bu süre, kararın size ulaştığı günü izleyen günden başlar. Örneğin karar 1 Mart’ta tebliğ olduysa, 15 Mart mesai bitimine kadar istinaf dilekçenizi ilgili Bölge Adliye Mahkemesi’ne sunabilirsiniz. İstinaf dilekçenizi, kararın verildiği mahkeme aracılığıyla vermek esastır (kararı veren mahkemeye dilekçeyi sunarsınız, onlar üst mahkemeye iletir).
❖ Ceza davalarında:
Asliye Ceza veya Ağır Ceza Mahkemesi kararlarına karşı istinaf süresi 7 gündür. Bu süre, eğer hüküm duruşmada yüzünüze karşı açıklanmışsa duruşma tarihinden başlar; yok gıyabınızda verilip sonradan tebliğ almışsanız tebliğ tarihinden itibaren 7 gün sayılır. Bazı ceza hükümlerde istinaf yerine itiraz yolu varsa (örneğin sulh ceza hakimliklerinin kararları), genelde yine 7 gün içinde itiraz edilir.
❖ İstinaf sonrası temyiz süreleri:
Hukuk davalarında Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı 15 gün içinde temyiz yoluna gidilebilir. Ceza davalarında da Bölge Adliye (istinaf) kararlarına karşı genelde 15 gün içinde Yargıtay’a temyiz başvurusu yapılır.
Not: İstinaf/temyiz süreleri kesin sürelerdir; kaçırılması halinde hak düşer. Bu nedenle, tebligatı alır almaz süreleri hesaplamalı ve gerekirse bir avukata danışarak dilekçenizi zamanında sunmalısınız. Eğer karşı tarafın istinaf ettiğini öğrenirseniz (örneğin e-Devlet’te dosya durumundan), sizin de cevap dilekçesi verme süreniz olacak, bu ayrı bir konudur.
Hakim Gerekçeli Kararı Yazmazsa (Geç Yazarsa) Ne Yapılır?
Hakimin gerekçeli kararı uzun süre yazmaması sık rastlanan bir durum olmasa da, bazı davalarda kararın yazımı makul sürenin ötesine sarkabilir. Bu durumda taraflar için süreç belirsiz bir bekleyişe döner. Ne yapılabilir:
- Mahkeme ile İletişim: Öncelikle, dosyanın görüldüğü mahkemenin yazı işleri müdürlüğü ile iletişime geçin. Kararın neden yazılmadığını öğrenmeye çalışın. Bazen hakim değişikliği, sağlık izni gibi nedenlerle gecikme olur; yazı işleri bu konuda bilgi verebilir.
- Üst Makamlara Bildirme: Eğer karar aylarca (örneğin 3-4 aydan fazla) yazılmamışsa, ilgili mahkeme başkanına veya adli yargı adalet komisyonuna durumu ileten bir dilekçe yazılabilir. Çok istisnai olarak, HSK’ya şikayet de düşünülebilir; ancak bu yöntem genellikle disipliner bir şikayet olup, somut davanıza hemen çözüm getirmeyebilir.
- Sabır ve Takip: Ne yazık ki çoğu durumda yapılacak fazla bir işlem yoktur; hakim yazmadan dosya kapanmayacağı için beklemek gerekir. Ancak beklerken süreci yakından takip etmelisiniz. E-Devlet’ten dosya durumunu sık sık kontrol edin.“Gerekçeli karar yazıldı” ibaresi çıkar çıkmaz da tebligat talep edebilirsiniz.
Hukuk sistemimiz, gerekçeli kararın gecikmesini hoş karşılamaz. Anayasa Mahkemesi, makul sürede karar yazılmamasını ihlâlsaymıştır. Bu nedenle er ya da geç karar yazılacaktır; gecikme olduğunda, sonradan yazılan gerekçede tarafların haklarını telafi edicibazı imkanlar da düşünülebilir (örneğin istinaf süresinin tefhim yerine tebliğden başlatılması gibi). Özetle, hakim geç yazarsa siz de ısrarlı bir şekilde talepkâr olun ve dosyanızı unutmayın.
Sonuç ve Öneriler
Gerekçeli karar, mahkeme kararlarının olmazsa olmaz bir unsuru olup, adil yargılanma hakkının teminatıdır. “Gerekçeli karar yazıldı” ibaresiyle karşılaştığınızda, artık davanızın hükme bağlandığını bilerek sonraki adımları planlamalısınız.
Unutmayın: Her dava özel koşullar barındırabilir. Örneğin istinaf süreleri, kesinleşmenin sonuçları veya tebligat sorunları konusunda ne yapacağınızı tespit edemezseniz, bir hukuk uzmanına danışmak en güvenli yoldur. Özellikle hak kaybı yaşamamak için süreleri titizlikle takip edin.