Dolandırıcılık suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunumuzun onuncu bölümünde “Malvarlığına Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir. TCK 157. Maddesinde daha çok basit dolandırıcılık olarak tabir edilen halleri; TCK 158 ve alt bentlerinde ise dolandırıcılık suçunun nitelikli halleri düzenlenmiştir. Dolandırıcılık suçunun gerekçesinden yola çıkarak bir tanımının yapılması gerekirse; dolandırıcılık suçu; “hileli bir takım davranışlar sergileyerek, bir kimseyi aldatıp, aldatılan kişinin veya başkalarının zararına neden olarak, kendisine ya da bir başkasına yarar sağlamasıdır. Özellikle TCK 158 maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçu dikkate alındığında seçimlik hareketli bir suç olduğunu söylemek mümkündür.
Gerek basit dolandırıcılık suçu, gerekse nitelikli dolandırıcılık suçu ile; kişilerin malvarlığı korunma altına alınmaya çalışılmıştır. Ayrıca dolandırıcılık suçu içerisinde hile ve aldatma barındırması nedeniyle; kişilerin iyi niyetleri ve iradeleri de korunmaya çalışılmıştır. Dolandırıcılık suçu cezası aşağıda detaylandırılacağı üzere; oldukça ağır olabilmektedir. Özellikle nitelikli dolandırıcılık suçu; kullanılan hile ve desisenin şekli ve şiddeti göz önüne alınarak basit dolandırıcılık suçuna nazaran daha ağır cezai müeyyideleri olan bir suçtur. Basit dolandırıcılık veya nitelikli dolandırıcılık suçları; gerek Anayasamızda gerekse 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu gibi özel yasalarda “yüz kızartıcı” suçlar arasında sayılmıştır. Bu nedenle failin dolandırıcılık suçundan mahkûm olması halinde ayrıca bir takım kısıtlamalarla karşılaşması mümkündür. Örneğin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 48/5 maddesinde de belirtildiği üzere dolandırıcılık suçunu işlediği yapılan yargılama sonucu sabit olan fail kamu görevlisi diğer bir tabiri ile devlet memuru olma şansını kaybetmesi mümkündür.
Basit Dolandırıcılık Suçu
Dolandırıcılık suçunun basit hali diğer bir ifade ile basit dolandırıcılık suçu TCK 157/1 maddesinde düzenlenmiştir. Basit dolandırıcılık suçu ile nitelikli dolandırıcılık suçlarının birbirinden ayrımında; daha çok suçun işlendiği sırada kullanılan hilenin türü ve ağırlığı dikkate alınmaktadır.
Basit Dolandırıcılık Suçu Cezası Nedir?
Basit dolandırıcılık suçu cezası TCK 157/1 maddesinde belirtilmiştir. Buna göre; “Hileli davranışlar ile bir kimseyi aldatarak, onun ya da bir başkasının zararına olarak, kendisine ya da bir başkasına yarar sağlayan kişi; bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası” ile cezalandırılır.
Dolandırıcılık Suçu Uzlaşma Kapsamında mı?
Uzlaşma hükümleri 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda düzenlenmiş bir uygulamadır. Şikâyete bağlı suçlar aynı zamanda uzlaşmaya da tabidir. Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanunun 253. Maddesinde belirtilen suçlar içinde uzlaşma hükümleri uygulanmaktadır. TCK 157 maddesinde düzenlenmiş basit dolandırıcılık suçu uzlaşma kapsamında olan suçlardandır. Ancak TCK 158 maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçu için uzlaşma hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
Nitelikli Dolandırıcılık Suçu
Dolandırıcılık suçunun nitelikli hali diğer bir ifade ile nitelikli dolandırıcılık suçu TCK 158. Maddesinde düzenlenmiştir. TCK 158 maddesinin alt bentlerinde ise failin seçimlik hareketlerine göre nitelikli hal olarak değerlendirilen durumlar sıralanmıştır. Uygulamada sıklıkla karşılaşılan nitelikli dolandırıcılık halleri aşağıdaki gibidir.
- Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık; Bir çok kişi dini inançlar söz konusu olduğu zaman daha hassas olabilmektedir. Bu nedenle; Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık suçunun işlenmesi daha kolay olabilmektedir. Nitelikli dolandırıcılık suçunun bu şekilde işlenmesinde dinler arasında bir ayrım yapılmamıştır. Ayrıca söz konusu dinin veya inancın mutlak veya batıl olup olmaması nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşumu için önem arz etmemektedir. Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık; ülkemizde sıklıkla; büyü bozma, muskacılık veya üfürükçülük olarak da bilinmektedir.
- Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık; Kişinin tehlikeli veya zor şartlar altında bulunduğu zamanlar genellikle bir başka kimsenin desteğine daha çok ihtiyacı olduğu zamanlardır. Bu nedenle insanın doğası gereği bu tür durumlarda kandırılması ve ikna edilmesi daha kolay olmaktadır. Kişinin içinde bulunduğu zor durumlara anlık olarak gelişen şok hali veya hastalık gibi nedenler örnek olarak gösterilebileceği gibi; kişinin içinde bulunduğu ekonomik zorluk veya bunalımlarda da örnek olarak gösterilebilmektedir.
- Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle dolandırıcılık; Dolandırıcılık suçunun TCK 158/1-c maddesinde belirtilen nitelikli halinin uygulanması için mağdurun kısmen de olsa algılama yeteneğinin bulunması gerekmektedir. Algılama yeteneğinin zayıflığı; akıl hastalığı, yaş küçüklüğü, yaşlılık veya herhangi bir duyu organındaki zayıflık nedenine bağlı olabilmektedir. Uygulamada mağdurun uyuşturucu madde etkisi altında olması ya da sarhoşluk gibi durumlarda algılama yeteneğinin zayıf olduğu durumlar olarak kabul edilmektedir.
- Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık; Dolandırıcılık suçunun TCK 158/1-d maddesi kapsamında işlenmesinin suçun nitelikli hali olarak düzenlenmesindeki amaç; kamu kurum ve kuruluşları ile tüzel kişiliklerine olan güvenin korunma altına alınmasıdır. Dolandırıcılık suçunun nitelikli halinin tespitinde Anayasamızın 135. Maddesinde belirtilen Kamu Kurumu Meslek Kuruluşları dikkate alınmaktadır. Suçun bu şekilde nitelikli halinin uygulanması için söz konusu kurumların suçtan zarar görüp görmediklerinin bir önemi bulunmamakla beraber; suçun işlenmesinde araç olarak kullanılmaları yeterli olacaktır.
- Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık; TCK 158/1-d maddesinden farklı olarak suçun nitelikli halinin oluşması için söz konusu kurum ve kuruluşların suçtan dolayı zararlarının doğması gerekmektedir. Ayrıca söz konusu zararın ekonomik anlamda bir zarar olması gerekmektedir.
- Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık; İnternet kullanımının her geçen gün artması ve bilişim sistemlerinin bu alanda gelişmesi nedeniyle; internet ve bilişim sistemleri vasıta kılınarak işlenen suçlara her geçen gün artış göstermektedir. Türk Ceza Kanunun 158/1-f maddesinde yer alan dolandırıcılık suçunun nitelikli hali bu suçlara örnek olarak gösterilmektedir. TCK 158/1-f maddesinde bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılarak dolandırıcılık suçu ile birlikte; Banka ve kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçun nitelikli hali olarak düzenlenmiştir. Bilişim sistemleri aracı kılınarak dolandırıcılık suçu ile TCK 142/2-e maddesinde düzenlenen “bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık” suçlarını birbirinden ayıran en önemli kriter dolandırıcılık suçunda kullanılan hiledir.
- Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık; Failin bu şekilde daha geniş bir kitleye ulaşması ve kullanmış olduğu aldatıcılığın daha inandırıcı olması sebebiyle dolandırıcılık suçunun nitelikli hali olarak kabul edilmiştir. TCK 158/1-g maddesinde düzenlenen; Basın ve Yayın araçlarının sağladığı kolaylıklardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçunda failin kullanmış olduğu basın yayın organı; yazılı, görsel veya sesli şekilde olabilmektedir. Kanun koyucu suçun bu şekilde işlenmesinde herhangi bir ayrım yoluna gitmemiştir.
Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Cezası
Nitelikli dolandırıcılık suçu cezası yukarıda belirtilen haller için “üç yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıdır.” Ayrıca suçun yukarıda belirtilen 5 ve 6. Maddelerde belirtilen; Kamu kurum ve kuruluşların zararına dolandırıcılık ve Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık şeklinde işlenmesi halinde; fail için öngörülen hapis cezasının dört yıldan az olamayacağı ve hakkındaki adli para cezasının ise suçtan elde ettiği menfaatin iki katından az olamayacağı belirtilmiştir.
Dolandırıcılık Suçu Unsurları
Dolandırıcılık suçu özellikle nitelikli dolandırıcılık suçu için seçimlik hareketli bir suçtur. Gerek basit dolandırıcılık gerekse; nitelikli dolandırıcılık suçlarının ortak özellikleri diğer bir ifade ile dolandırıcılık suçunun unsurları; Hile, aldatıcılık ve ekonomik anlamda zarardır. Dolandırıcılık suçunun oluşması için bu üç unsurunda birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Dolandırıcılık suçundan söz edebilmek için ayrıca hileli bir hareketin bulunması şarttır. Failin sergilemiş olduğu hileli hareketin aldatıcılık seviyesinde olması gerekmektedir. Dolandırıcılık suçundan dolayı meydana gelen zararın ekonomik ölçütler ile tespit edilebilir olması bir başka unsurdur.
Dolandırıcılık Suçu Şikayete Bağlı Mı?
Dolandırıcılık suçu şikayete bağlı suçlardan değildir. Soruşturulması resen yapılan suçlardandır. Ancak yukarıda da belirtildiği üzere TCK 157/1 maddesinde belirtilen basit dolandırıcılık suçu uzlaşma kapsamında olan suçlardandır. Basit dolandırıcılık suçunun mağduru ile şüphelinin soruşturma aşamasında uzlaşması halinde; şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmektedir. Uzlaşmanın kovuşturma aşamasında sağlanması halinde sanık hakkında basit dolandırıcılık suçundan düşme kararı verilmektedir.
Dolandırıcılık Suçu Yargılama
Dolandırıcılık suçunda görevli mahkeme; TCK 157/1 maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçu için yargılama görevi Asliye Ceza Mahkemesidir. TCK 158/1 maddesi ve alt bentlerinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçu için yargılama görevi ise Ağır Ceza Mahkemelerindedir. Basit dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılık suçları için yargılama yetkisi ise suçun işlenmiş olduğu yer mahkemesindedir.
Dolandırıcılık Etkin Pişmanlık
Dolandırıcılık suçunda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması mümkündür. Sanığın pişmanlık göstererek; mağdura neden olduğu zararı aynen gidermesi halinde hakkında suçun niteliğine göre TCK 157 veya TCK 158 maddelerinde öngörülen cezai yaptırımların üçte ikisine kadar indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.