Parselasyon, İfraz ve Tevhit İşlemlerine Karşı Hangi Sürelerde Dava Açılabilir?
Parselasyon işlemleri imar hukuku alanında “düzenleme işlemi” olarak niteleniyor olmakla birlikte, yerleşik içtihatlarla uygulama işlemi niteliğinde ve öznel sonuçları ile biril bir işlem olduğu genel kabul görmüştür. Bu durumda ilan ve askı süresi sonunda artık etkili ve yürütülmesi zorunlu bir işlem haline gelen parselasyon işlemlerine karşı ilan askı sürelerinin sonundan itibaren doğrudan 60 günlük idari dava açma süresi içinde dava açılabilir.
İlan askı süresi içinde parselasyon işlemine karşı itiraz edilmiş ise başvurunun 2577 sayılı İYUK’ nun 11. maddesi uyarınca yapıldığının kabulü gerekeceğinden başvurunun idarece reddedilmesi durumundan ret işleminin tebliği, cevap verilmemek suretiyle reddedilmesi durumunda zımni ret tarihini takip eden 60 günlük süre içinde dava açılması gerekmektedir.
Fakat uygulamada çoğunlukla parselasyon işlemleri taşınmaz maliklerine tebliğ edilmediğinden parselasyon işlemlerine karşı öğrenme tarihinden itibaren dava açıldığı ve bu davaların usulden süre aşımı nedeniyle reddedilmediği görülmektedir. Yine belirtmekte fayda vardır ki mahkemece parselasyon işleminin ilgililer tarafından daha önce öğrenildiğinin saptanması durumunda dava usul yönünden süre aşımı sebebiyle reddedilecektir.
Parselasyon İşlemlerine Karşı Dava Açılırken Nelere Dikkat Edilmelidir?
Parselasyon işlemleri de imar planlarında olduğu gibi yargısal denetimleri parsel bazında yapıldığından özellikle farklı kullanım fonksiyonu getirilen ya da farklı ada ve paftalardaki birden fazla imar parselleri için mümkün mertebe her parsel açısından ayrı ayrı dava açmak gerekmektedir. Aksi durumda dava dilekçesi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’ nun 5. maddesi uyarınca reddedilecek bu durumda davanın uzamasına sebebiyet verecektir.
- Dava konusu parsel hisseli mülkiyete tabi ise paydaşların birlikte dava açmalarında hukuki engel bulunmamaktadır.
- Dava dilekçelerinde parselasyon işleminin tebliği ya da tebliğ edilmemiş ise öğrenme tarihi gösterilmelidir. Öğrenme tarihi olarak belirtilen tarihte işlemin nasıl ve ne şekilde öğrenildiği de açıklanmalıdır. Yukarıda da değinildiği üzere mahkemece parselasyon işleminin ilgililer açısından daha önceki bir tarihte öğrenildiği mahkemece saptanırsa dilekçede belirtilen öğrenme tarihine itibar edilmeyecek ve dava süre aşımı sebebiyle reddedilecektir.
- Dava dilekçesinin başlangıç ve sonuç kısımları birbiriyle uyumlu olacak şekilde hangi parsel için dava açılmış bunun açık ve net olarak belirtilmesi suretiyle dilekçenin düzenlenmesi gerekecektir. Örneğin “ ..İli, ..İlçesi, ..Mahallesi, ..Ada, …Pafta, .. Parsel sayılı taşınmaza ilişkin …Belediye Encümeni’nin ..tarih ve ..sayılı kararı ile onaylanan parselasyon işleminin iptali istenmektedir.” şeklindeki ifadeyle düzenlenen dava dilekçesi idari yargılama usulü açısından doğru ve yerinde bir dilekçe olacaktır.
- İlgililer tarafından parselasyon işleminin onayına ilişkin encümen kararı, ilan askı tarihleri, itiraz edilmiş ise itiraz dilekçesi ve itirazın reddi işlemleri temin edilebiliyorsa bu işlemlerin ve tapu kayıtlarının da dava dilekçesine eklenmesi gerekmektedir.