İdari Yargıda Olağanüstü Kanun Yolları
İdari yargıda olağanüstü kanun yolları, İdari Yargılama Usul Kanunu m.51 ve m.53 gereğince Kanun yararına temyiz ve yargılamanın yenilenmesi olarak öngörülmüştür. İdari yargıda kanun yolları istinaf, temyiz, kanun yararına temyiz ve yargılamanın yenilenmesi olarak sıralanabilir.
İstinaf ve temyiz olağan kanun yolları olarak adlandırılırken kanun yararına temyiz ve yargılamanın yenilenmesi ise idari yargıda olağanüstü kanun yolları olarak ifade edilmektedir. Kanun yolları arasındaki bu fark başvuru süreci, hukuki sonuçları ve başvuru ehliyetine sahip kişiler açısından değişkenlik göstermesinden kaynaklanır.
Kanun Yararına Temyiz
İdari yargıda olağanüstü kanun yollarından kanun yararına temyiz, Danıştay Başsavcısı tarafından kendiliğinden ya da ilgili bakanlığın talebi üzerine başvurulan bir kanun yoludur. Kanun yararına temyizin amacı uygulanan hukuka aykırılık teşkil eden ve temyiz aşamasından geçmeden kesinleşmiş kararları düzeltmek ve Resmî Gazete aracılığıyla bunun yayımlanmasını sağlamaktır. Bu sayede hukuk sistemi içerisinde birlik ve hak arama hürriyetinin güvenliği sağlanmış olur.
Kanun Yararına Temyiz Şartları
İdari yargıda olağanüstü kanun yolları arasında kanun yararına temyize başvurmak İYUK gereğince birtakım şartlara bağlanmıştır.
- İdare ve Vergi Mahkemesi ile Bölge İdare Mahkemesinin kesinleşmiş kararları
- İstinaf ya temyiz yolundan geçmeden kesinleşen kararlar
Yukarıdaki kararlar yürürlükteki hukuk kurallarına niteliği itibarıyla aykırı bir sonuç ifade ediyorsa Danıştay Başsavcısı kanun yararına temyiz başvurusunda bulunabilir. İdari yargıda olağanüstü kanun yolları arasından kanun yararına temyiz başvurusu idare ve vergi mahkemesi ile bölge idare mahkemesinin kesinleşmiş kararları için yapılabilir. Temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen kararlar için kanun yararına temyiz başvurusu mümkün değildir.
Kanun Yararına Temyiz Süresi
İdari yargıda olağanüstü kanun yollarından kanun yararına temyiz için herhangi bir süre öngörülmemiştir. Bu başvuru ilgili bakanlığın göreceği lüzum üzerine Danıştay Başsavcısı aracılığıyla ya resen yapılır ve süre haddine bağlı şartı bulunmamaktadır.
Kanun yararına temyiz sonucunda bozma kararı verilse dahi daha önce yetkili merciin vermiş olduğu kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmadığından ve yalnızca Danıştay Başsavcısının bu kanun yoluna başvurma için yetkisi olduğundan dolayı kanun yararına temyiz için bir süreden bahsedilmesi mümkün değildir.
Kanun Yararına Temyiz Başvurusuna Yetkili Makam
İdari yargıda olağanüstü kanun yollarından kanun yararına temyiz başvurusuna yetkili makam Danıştay Başsavcısıdır. İYUK 51/1’de “ilgili bakanlıkların göreceği lüzum üzerine” tabiri bakanlıkların Danıştay Başsavcısına kanun yararına temyize ilişkin talepte bulunabileceğini ifade etmektedir. Dolayısıyla kararın konusu itibarıyla bir bakanlıkla ilişkili mahkeme kararına karşı yalnızca Danıştay Başsavcısı kanun yararına temyiz başvurusunda bulunabilir; bakanlıkların direkt başvuruda bulunma hakkı yoktur.
Kanun Yararına Temyizin Hukuki Sonuçları
İdari Yargıda olağanüstü kanun yolları başvurusu dava konusu olaya ilişkin kararlarda değişikliğe sebebiyet verebileceği gibi başvurunun reddi ile de sonuçlanabilir. Kanun yararına temyiz yoluna gidilmesi sonucunda alınacak karar daha önce yetkili merciin kararının hukuki sonuçlarını kaldırmaz. Bu karar ancak kendisinden sonra ortaya çıkan uyuşmazlıklara referans noktası olabilir.
İdari yargıda olağanüstü kanun yollarından kanun yararına temyiz sonucunda bozma kararı alındığı takdirde bir örneği ilgili bakanlığa iletilir. Kararın iletildiği bakanlık kanun yararına temyiz talebinde bulunan bakanlık olabileceği gibi Danıştay Başsavcısının uygun gördüğü bakanlık da olabilir. İletilen bu karar aynı zamanda Resmî Gazetede yayımlanır. Kanun yararına bozma kararına karşı farklı bir kanun yolu öngörülmemiştir. Sonuç olarak verilen bu karar kesindir.
Yargılamanın Yenilenmesi
İdari yargıda olağanüstü kanun yolları yargılamanın yenilenmesi ve kanun yararına temyizdir. Her ne kadar kanun yararına temyizin olağanüstü bir kanun yolu olup olmadığına dair akademik çevrelerde muhtelif tartışmalar sürse de yargılamanın yenilenmesi için bu tartışmalar geçerli değildir. Yargılamanın yenilenmesinin olağanüstü bir kanun yolu olduğu üzerine mutabık kalınan bir husustur.
Yargılamanın yenilenmesi, maddi hata veya yargılama usulüne ilişkin hukuka aykırılık sebebiyle başvurulan davanın yeniden karara bağlanarak hukuki sonuçlar doğurmasına olanak sağlayan idari yargıda olağanüstü kanun yolu olarak ifade edilebilir. İYUK madde 53’te yargılamanın yenilemesi başlığı altında sayma usulü ile belirtilen nedenlerden herhangi birisi gerçekleştiği takdirde yargılamanın yenilenmesi başvurusunda bulunmak mümkündür.
Yargılamanın Yenilenmesi Şartları
İdari Yargıda olağanüstü kanun yolları başvurusu İYUK gereğince birtakım şartlara tabidir. Yargılamanın yenilenmesi şartları sayma usulü sınırlandırılmış olup davanın herhangi bir yönüyle uyması sonucunda yargılamanın yenilenmesine başvurulabilir. İYUK m53’ göre yargılamanın yenilenmesi şartları:
Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması,
Dava hükmünü etkileyecek bir belgenin varlığı, lehine karar verilen kişinin eylemleri yahut zorlayıcı nedenlerle davanın görüldüğü sırada ortaya çıkmayabilir. İlgili belge dava karara bağlandıktan sonra ortaya çıksa dahi yargılananın yenilenmesi talebiyle başvuru yapmak mümkündür. Dava hükmünü etkileyecek belgenin varlığının öğrenilmesi ayrıca yargılamanın yenilenmesi başvurusunda bulunma süresinin de başlangıç tarihidir.
Karara esas olarak alınan belgenin, sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu mahkeme veya resmi bir makam huzurunda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da, yargılamanın yenilenmesini isteyen kimsenin karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması,
İdari yargıda olağanüstü kanun yollarından yargılamanın yenilenmesi başvurusu sahte belgenin varlığının sonradan öğrenilmesi ya da karar aşamasında haberdar olunmaması durumunda mümkündür. Sahte belgenin varlığına mahkeme hükmedebileceği gibi resmi makama karşı ikrar da olunabilir. İkrar açıkça söyleme, bildirme anlamına gelmektedir.
Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün, kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması,
İlam hükmünün dayanağı bir kararın, başka bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması idari yargıda olağanüstü kanun yolu olan yargılamanın yenilenmesi için sebep teşkil eder. İlam, davanın mahkeme tarafından verilen hükmün yazılı olduğu belgedir.
Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun mahkeme kararıyla belirlenmesi,
Bilirkişi raporu dava hükmünü etkileyecek belge ve kanaatlerden oluşmaktadır. Bilirkişi kasıtla gerçeğe aykırı beyanda bulunmuş ve bu durum mahkeme tarafından tespit edilmiş ise ilgili dava yargılamanın yenilenmesi başvurusuna açık hale gelir. Başvuru süresi mahkeme kararın kesinleşmesi itibaren başlamaktadır.
Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmış olması,
Mahkeme kararının hile yapmak suretiyle etkilenmesinin cezai sorumluluğu olduğu gibi aleyhte karar verilen kişi için yargılamanın yenilenmesi başvurusu hakkını doğurur. Hilenin ortaya çıktığı andan itibaren başvuru süresi başlamaktadır.
Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunması,
İdari yargıda olağanüstü kanun yollarından yargılamanın yenilenmesi, davanın vekil ya da kanuni temsilci olmayan kimselerle görülmesi durumunda mümkündür. Durumun hak arama hürriyetine olan olumsuz etkisi yargılamanın yenilenmesinin dayanaklarından biridir. Mahkeme kararı lehte ya da aleyhte olup olmadığına bakılmaksızın bu olağanüstü kanun yoluna başvurulabilir. Başvuru süresi mahkeme kararının bildirilmesinden itibaren başlamaktadır.
Çekinmeye mecbur olan başkan, üye veya hâkimin katılmasıyla karar verilmiş olması,
Bu durum, kararı etkileyip etkilemediğine bakılmaksızın yargılamanın yenilenmesi nedenini oluşturur. Kararın yazılı bildiriminden itibaren başvuru süresi başlamaktadır.
Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması.
Mahkeme vermiş olduğu karara karşı; taraf, konu ve sebep aynı kalmak koşuluyla bir başka mahkemenin yeni bir kanuna dayanmaksızın verdiği karar yargılamanın yenilenmesinin hukuki nedenini oluşturur. Ayrıca bu kanun hükmüne getirilen ekle birlikte Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinde temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiğine dair Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararı olması durumunda yargılanmanın gerçekleşmesi talebinde bulunulabilir.
Yargılamanın Yenilenmesi Süre
İdari yargıda olağanüstü kanun yolları başvuru süresi yargılamanın yenilenmesi için genel kural olarak 60 gündür. Bu durumun iki istisnası mevcuttur. İlki, İYUK 53. Madde 1. Fıkra (h) bendinde öngörülen tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ve kanuni bir dayanağı olmamasına rağmen önceki ilama aykırı karar verilmesi durumunda yargılamanın yenilenebileceğini dair kanun hükmü ve AİHM’nin temel hak ve özgürlüklere ilişkin verdiği kararlarda uyuşmazlık halinde yargılamanın yenilenebileceğine dair getirilen ektir. (h) bendi için süre 10 yıl, AİHM kararlarına dair ekte ise süre 1 yıldır.
Yargılamanın Yenilenmesini Yoluna Kimler Başvurabilir?
İdari yargıda olağanüstü kanun yollarına başvuru ehliyeti yargılamanın yenilenmesi yolunda davanın taraflarına aittir. Bu taraf, mahkemece aleyhine karar verilen taraf olmalıdır. Mahkeme kararı ile hukuksal menfaati korunan kimse yargılamanın yenilenmesi başvurusunda bulunamaz.
Dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi başvurusu için öncelikle davanın taraflarından biri olmalı ve mahkeme kararı ile hukuki menfaati kaybolan tarafı temsil etmek gereklidir. Bu şartlar sağlandığı takdirde yargılamanın yenilenmesine ilişkin başvuruda bulunmak mümkündür.
Yargılamanın Yenilenmesi Karşı Taraf
İdari yargıda olağanüstü kanun yolları başvurusu yargılamanın yenilenmesi şeklinde talep ediliyorsa davanın karşı tarafı önem kazanmaktadır. Yargılamanın yenilenmesine ilişkin başvuru dilekçesinde mutlaka karşı taraf davalı olarak yer almalıdır. Yargılamanın yenilenmesi sonucunda verilen karar önceki verilen kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldıracağı için tarafların dilekçede yer alması zorunludur.
Yargılamanın Yenilenmesi Başvuru Usulü
İdari Yargılamada olağanüstü kanun yolları arasından yargılamanın yenilenmesi başvurusu ilgili dilekçenin kararı veren mahkemeye iletilmesiyle yapılır. Birbiriyle çelişen mahkeme kararlarından kaynaklanan başvuruda kural, esas kararı veren son mahkemenin yargılamanın yenilenmesi başvurusunu karara bağlamasıdır. Ancak verilen mahkeme kararı, Danıştay’ın verdiği kararla hukuki olarak örtüşmüyor ve yeniden yargılama şartlarına sebebiyet veriyorsa başvuru kararı verilen mahkemeye değil Danıştay’a yapılır.
Hocam yargılanmanın yenilenmesi talebinde bulunmak için, tarafları aynı ibaresinden, çelişik mahkeme kararlarını aynı kişiyemi ait olması gerekir hususunu açklayabilirmisiniz. Teşekür eder saygılar sunarım.
Merhaba, verilen mahkeme kararlarının detaylıca incelenmesi gerekmektedir.
Bu konuda ücreti mukabilinde hukuki danışmanlık almak için 0(242) 242 1 242 numaralı hattımızı arayabilirsiniz.