Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Şartları
Bir kişinin yaşarken destek verdiği ve ölümünün ardından bu desteği yitiren kişilerin alabileceği tazminat türü destekten yoksun kalma tazminatıdır. Bir tür maddi tazminat davası olma özelliğine sahip olan destekten yoksun kalma tazminat davası aracılığı ile ölen kişinin yaşarken destek verdiği kişilerin yaşamlarını aynen sürmesi amaçlanır.
Destekten yoksun kalma tazminatı talep edenlerin mirasçılık sıfatına sahip olması koşuluna bakılmamaktadır. Şartların sağlanması durumunda mirasçı olmayanlar da destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilir. Bu tür bir dava açma hakkına sahip olanların manevi tazminat talep etme hakları da bulunur. Destekten yoksun kalma tazminatı almaya hak kazanan kişiler ölenin yaşarken sağladığı desteğe bağlı olarak elde ettikleri sosyal ve ekonomik bağlarını devam ettirebilir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Davası Açabilenler
Destekten yoksun kalma tazminatı davası açabilenler destek alan herkes olabilir. Ölen hayatta iken destek verdiği herkesin bu davayı açabilme hakkı bulunur. Bu davayı açan kişilerin ölenle bir akrabalık bağı olması zorunlu değildir. Burada aranan koşul ölenin yaşarken destek vermiş olduğu herhangi biri olmaktır.
Destekten yoksun kalma tazminatı davası açacak olanların öncelikle ölen kişiden hayatta iken destek aldıklarını ispatlamaları gerekir. Bazı kişiler bakımından uygulamadaki, karine gereği yaşarken birbirilerine destek olduklarına dair bir ispata gerek duyulmaz. Anne, baba, çocuk, eş için geçerli olan bu durum karinenin aksi ispatlanacağı zaman delillere gerek duyulmasına yol açar.
Ölen kişi hayatta iken çeşitli biçimlerde çevresindekilere destek olabilir. Parasal desteğin yanı sıra hizmet etmek sureti ile de destek sağlanabilir. Bir ev kadınının ailesi için hizmet veriyor olması hizmet desteği için örnek verilebilir. Ev kadını haksız bir fiil nedeni ile vefat ettiğinde kendisinin desteğinden yararlananlar destekten yoksun kalma tazminat davası açabilir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminat Davası Maddi ve Manevi Tazminat
Destekten yoksun kalma tazminat davası maddi-manevi tazminat talebi ile açılabilir. Destekten yoksun kalma maddi tazminat davasının yanı sıra manevi tazminat davası açılabilir. Manevi tazminat davalarının en önemli özelliği bir zenginleşme aracı olarak kullanılamamasıdır. Bu davalarla olay nedeni ile duyulan elemin hafifletilmesi amaçlanır.
Manevi tazminat miktarlarının belirlenmesi sırasında birçok kriter dikkate alınır. Bunlar arasında ise; olayın ortaya çıkış biçimi, kazanın tarihi, tarafların kusur oranları ve tarafların sosyo-ekonomik durumları yer alır. Bu unsurlar değerlendirildikten sonra da acı ve elemin azaltılmasına yarayacak bir miktarda tazminata hükmedilebilir. Bu tazminat türü maddi tazminata örnektir.
Zarar gören taraf bir tazminat talebi ile dava açacaksa zarar verenin kusurunu ispat etmelidir. Bazı durumlarda zarar tam olarak ispat edilemeyebilir. Böyle bir dava söz konusu ise hâkimin olayın olağan akışına göre zarar görenin zararının miktarını hakkaniyet ilkesine bağlı kalarak belirlemesi gerekir. Destekten yoksun kalma tazminat davası açanların talep edebilecekleri arasında cenaze giderleri ve ölümün hemen gerçekleşmediği durumlarda tedavi giderleri yer alır.
Bunun yanı sıra ölen kişinin desteğinden yoksun kalanın bu nedenle uğramış olduğu kayıplar da talep edilebilir. Destekten yoksun kalma tazminat davasında zarar görenin kusurlu bir davranışı olması durumunda zarar ortaya çıkmışsa bu durumda maddi tazminat miktarı indirilebilir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nereye Açılır? Yetkili Mahkeme
Destekten yoksun kalma tazminatı yetkili mahkeme söz konusu ise davalının ikametgahındaki yer mahkemesine başvurulur. Bunun yanında destekten yoksun kalma tazminat davalarında birden fazla davalı da olabilir. Birden fazla davalının olduğu davalarda davalıların herhangi birinin ikametgâh adresine başvuru yapılabilir. Şirket ya da vakıf gibi kuruluşların açacağı davalarda ise maddi tazminat davası için davalının iş yeri merkezindeki yer mahkemesine müracaat edilebilir.
Haksız fiile maruz kalan davacının kanunun yetkilendirmiş olduğu birden fazla sayıdaki yetkili mahkemeden herhangi birini tercih edebilmesi mümkündür. Destekten yoksun kalma sebebi ile açılan maddi-manevi tazminat davalarında yetkili mahkeme şunlardır:
- Haksız fiilin meydana geldiği yer mahkemesi,
- Zararın oluştuğu yer mahkemesi,
- Zarar gören kişinin yerleşim yeri mahkemesi.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Dava Zamanaşımı
Destekten yoksun kalma tazminat davası dava zamanaşımı süresi zararın öğrenilmesinin ardından iki yıldır. Bunun yanında tazminat yükümlüsünün öğrenilmesi ile de iki yıllık zamanaşımı süresi başlar. Haksız fiillerle ilgili önemli bir konuda zararın her zaman olay anında ortaya çıkmamasıdır. Bu sebeple de destekten yoksun kalma davası açma süresi ölümün gerçekleşmesinin ardından başlar.
Destekten yoksun kalma tazminatı davası açma süresi her halükârda 10 yıllık süre içinde zamanaşımına uğramaktadır. Destekten yoksun kalma tazminat davaları sırasında ölüme bağlı gerçekleşen destekten yoksun kalma durumunu sadece parasal yardımlarla değerlendirmemek gerekmektedir. Yoksun kalınan desteğin para ile ölçülebilen bir değerinin olması ise maddi tazminat talepleri sırasında değerlendirilir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hesaplama
Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplama yapılacaksa bir takım resmi raporlar gerekli olur. Bilirkişi aracılığı ile elde edilecek bu raporlar aracılığı ile kusur oranları ve iş gücü kaybının incelenmesi gerekir. Destek veren kişinin vefatı gerçekleşmişse hesaplama sırasında bu durumun da dikkate alınması zorunludur. Bilirkişiden istenecek raporlar hâkimin uzmanlık alanı dışındaki konuları kapsarken teknik bilgi içermesi bakımından da önemlidir. Bu raporlar uzman kişilerce hazırlanır ve mahkemeye sunulur.
Bilirkişi raporları kanıt niteliği taşıması bakımından önemlidir. Bilirkişinin hazırladığı raporlar bir dosya olarak hazırlanır ve mahkemeye sunulur. Bunun yanında bazı durumlarda hâkim sözlü olarak da bilirkişiyi dinlemek isteyebilir. Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplaması yapılırken hak sahipleri ile ilgili olarak bakiye ömrü hesaplaması yapılır. Tazminat hesaplamaları yapılırken de Yargıtay kararlarına başvurulmaktadır.
Hak sahipleri destekten yoksun kalma tazminat davası açarken maddi ve manevi tazminat talebi ileri sürebilir. Davayı açan taraftan ise uğradığı zararı ispatlaması talep edilir. Destekten yoksun kalma tazminat davaları çeşitli haksız fiiller nedeni ile açılabilir. Trafik kazalarına bağlı ölüm gerçekleştiğinde, iş kazaları sonucunda destek sağlayan kişinin vefatı gerçekleşmişse ya da adam öldürmeye bağlı olarak da destekten yoksun kalma tazminat davası açılabilir.
Destekten yoksun kalma tazminat davası açılırken haksız bir fiile bağlı olarak ölümün gerçekleşmiş olmasına bakılır. Haksız fiilden kasıt ise trafik kazaları, iş kazları ya da adam öldürme gibi eylemler olabilmektedir. Desteğin yitirilmesi nedeni ile açılabilen bu tür davalarla ilgili olarak temel amacın vefat eden yaşarken destek verdiği kişilerin onun ölümünün ardından sosyal ve ekonomik şartlarını korumasıdır. Destekten yoksun kalma tazminatı hesaplaması yapılacağı zaman Yargıtay içtihatları devreye girmektedir.
Hesaplama sırasında bir takım teknik yöntemler kullanılırken sayısal verilere de gerek duyulmaktadır. Aktif ve pasif yaşam süreleri de hesaplama sırasında dikkate alınmaktadır. Kazanç tespiti sırasında kişinin çalışması esas alınır. Kişinin çalışmak için uygun yaşa gelmesi ve belli bir yaştan sonra fiziki gücünü kaybediyor olması aktif ve pasif ömrün hesaplanması sırasında dikkate alınır.
Bir kişinin herhangi haksız fiil sebebi ile vefat etmesi durumunda ölenin sağken destek verdiği kişiler maddi ve manevi destekten yoksun kalma tazminat davası açabilir. Anne, baba, eş ve çocuklar bu haktan yararlanabilirken diğer kişiler dava açmak istediklerinde ispat yükü kendilerine ait olmaktadır.