Aldatma (Zina) nedeniyle boşanma davası evlilik birliği sürerken eşlerden birinin diğer eşi aldatması nedeni ile açılır. Bu sebep özel yargılama usulleri arasında kabul edilir. Bu nedenle de özel yargılama usulleri esas alınır.
Mahkemenin zinanın varlığına dair olguları tespit etmesi durumunda özel boşanma nedeni olarak kabul edilen zina nedeni ile boşanmaya karar verilir. Boşanma davası çeşitli sebeplerle açılabilir. Eşler evlilik birliği kurarken özgür iradeleri ile karar verme hakkına sahiptir.
Ayrılma kararı alan eşlerin bu kararını resmi olarak uygulayabilmesi için mahkemelere müracaat etmesi zorunludur. Devlet aile birliğini hukuk kuralları ile güvence altına alır ve bu nedenle boşanma davası Aile Mahkemesi tarafından görülür.
Boşanma Nedenleri
Boşanma davaları sırasında birçok nedene dayanılabilir. Boşanma sebepleri söz konusu olduğunda ise genel ve özel boşanma sebepleri olarak iki ayrı gruplandırma yapılabilir. Zina gibi eylemler özel boşanma sebebi kapsamında değerlendirilir.
Boşanma davaları şiddetli geçimsizlik, aldatma, anlaşamama, aile birliğinin temelden sarsılmasına yol açabilecek pek çok nedenden dolayı açılabilir. Aile Mahkemesi’ne açılan bu davalar anlaşmalı ya da çekişmeli boşanma davası olarak görülebilir.
Aldatma (Zina) Nedeniyle Boşanma Davası Açılması
Aldatma (Zina) nedeniyle boşanma davası açılacağı zaman belirli bir süre içerisinde bu davanın açılması gerekir. Aldatılan eş zinayı öğrendikten sonra 6 aylık süre içerisinde dava açmalıdır. Zina davası ile ilgili olarak bir diğer husus da aldatma filinin ardından 5 yıl geçtikten sonra dava zamanaşımı süresi olan hak düşürücü süre gerçekleşir.
Boşanma davası açacak olan eş zina sebebine ilaveten şiddetli geçimsizlik gibi konuları içerecek şekilde de dava açabilmektedir. Dava yalnızca zina sebebi ile açıldığında zina nedeni ile itham edilen eşe yönelik olarak bunu işlediğinin ispat edilmesi gerekir. Bu durumda da davayı açan eş diğer eşin zina suçunu işlediğini ispatla yükümlü olur. Aksi durumda mahkeme olumlu karar vermez.
Aldatıldığını düşünen eş hem boşanma davası açarken genel ve özel sebepleri birlikte de sunabilir. Dava dilekçesi hazırlanırken şiddetli geçimsizlik ve zina gibi birçok neden dilekçeye ilave edilerek dava açıldığında mahkemenin zinanın ispatlanmaması durumunda davayı reddetme gerekçesi de ortadan kalkar.
Aldatmanın İspatı ve Boşanma Davası
Aldatma (Zina) nedeniyle boşanma davası ile ilgili olarak merak edilenler arasında aldatmaya yönelik olarak ispatın gerekli olup olmadığı da yer alır. Bu tür bir dava açıldığında aldatma olduğuna dair maddi delillerin mahkemeye sunulması gerekir.
Dava açan tarafın mahkemeye sunabileceği delillerden biri de tanık beyanları olur. Bunun yanı sıra aldatılan eşin mahkemeye delil olarak sunabilecekleri arasında telefon görüşme kayıtları ya da görsel içerikler olabilmektedir.
Sosyal medyada kullanılan paylaşımlar, uçak kayıtları, güvenlik kameralarına ait görüntüler, otel rezervasyonları, fotoğraflar da davacı tarafından mahkemeye delil olarak sunulabilmektedir. Ayrıca davalı eşe ait banka kayıtları ya da kredi kartı ödemeleri de delil olarak gösterilebilmektedir.
Boşanma davasında zinayı ispatlamak amacı ile mahkemeye sunulacak delillerde ses ve görüntü kayıtlarının hukuki çerçevede sunulması gerekir. Davacı eşin sistematik olarak bu dinleme ve kayıt altına alma eylemini yapması delillerin kabul edilmesine engel teşkil eder.
Aldatılan eş bu kayıtları elde ederken aldatmayı ispatlama amacı gütmelidir. Aksi durumda uzun süreli bir dinleme ve kayıt altına alma eylemi davacı eşin özel hayatının izlenmesi olarak değerlendirileceğinden kanıt değeri taşımayacaktır.
Aldatma (Zina) Nedeniyle Boşanma Davası ve Mal Paylaşımı
Aldatma (Zina) nedeniyle boşanma davası açıldığında mal paylaşımı konusunda da kusurlu olan eşin katılma alacağında düşme yaşanabilir. Bu durumda hâkim kusurlu olan eşin katılma katkı payı alacağı oranını hakkaniyet ilkesini de göz önünde bulundurarak azaltabilir.
Edinilmiş mallara katılma rejiminde geçerli olan katılma katkı payı alacağının azaltılması ya da ortadan kaldırılması uygulaması kusurlu eşe karşı yapılabilir. Zina da boşanma davası açısından özel bir boşanma nedenidir ve bu suçu işleyen eş kusurlu olarak kabul edilir. Boşanma davasında zina dışında bir nedenle boşanma gerçekleşmesi durumunda mal paylaşımı yarı yarıya yapılmaktadır.
Ayrıca anlaşmalı boşanma davalarında eşler dava öncesinde boşanma protokolü yaptıkları için burada mal paylaşımı ya da velayet gibi birçok konuya açıklık getirirler. Bu nedenle de anlaşmalı boşanma davalarında süreç daha kısa olur.