Dolandırıcılık suçu, başkasını aldatıcı davranışlarla zarara uğratıp, kendisine veya bir başkasına çıkar sağlamayı ifade eder. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 157. ve 158. maddelerinde düzenlenen dolandırıcılık suçu, basit dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılık olmak üzere ikiye ayrılır.
❖ Basit dolandırıcılık (TCK 157): Günlük yaşamda sıkça karşılaşılan, aldatıcı eylemlerle mağduru kandırarak menfaat elde etme suçudur. Basit dolandırıcılık suçunun cezası: 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ve adli para cezasıdır.
❖ Nitelikli dolandırıcılık (TCK 158): Daha ağır ceza gerektiren, belirli yöntemler veya koşullar altında işlenen dolandırıcılık suçudur. Örneğin, bilişim sistemleri kullanılarak, kamu kurumları veya dini duygular istismar edilerek yapılan dolandırıcılık nitelikli dolandırıcılığa girer. Nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası: 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasıdır.
Dolandırıcılık suçu, toplumda sıkça karşılaşılan ve mağdurlar açısından ciddi hukuki sonuçlar doğuran bir suç tipidir. TCK 157 ve 158. maddelerinde düzenlenen bu suçlar, suçun işlenme yöntemine ve mağdurun durumuna göre farklı cezai yaptırımlara tabi tutulur. Ayrıca:
- Basit dolandırıcılık suçu, şikayete tabi değildir. Bu nedenle, suçun işlendiği öğrenildiğinde, savcılık tarafından resen (kendiliğinden) soruşturma başlatılır.
- Nitelikli dolandırıcılık kamu davasını gerektirir ve şikayet olmasa bile savcılık resen soruşturma başlatır.
- Basit dolandırıcılık uzlaşmaya tabidir, ancak nitelikli dolandırıcılık uzlaşmaya tabi değildir.
- Basit dolandırıcılık suçu dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Nitelikli dolandırıcılık suçu dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Bu süreler içinde dava açılmadığı takdirde, zamanaşımı nedeniyle dava düşer.
İçeriğimizin devamında, dolandırıcılık ve nitelikli dolandırıcılık suçlarına ilişkin sıkça merak edilen konulara ulaşabilirsiniz.
Nitelikli Dolandırıcılık Suçu Nedir? (TCK 157-158 Genel Tanım ve Hukuki Dayanağı)
Nitelikli dolandırıcılık suçu, toplumda daha büyük mağduriyetlere yol açan dolandırıcılık türü olarak ağır cezai yaptırımlara tabidir. TCK 158 kapsamında belirlenen özel durumlarla işlendiğinde ceza artmakta ve uzlaşmaya tabi olmamaktadır. Buna göre, dolandırıcılık suçunun;
- Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
- Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
- Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
- Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
- Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
- Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
- Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
- Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
- Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
- Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,
- Sigorta bedelini almak maksadıyla,
- Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,
İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
➤ Ancak, 5. 6. 10. 11. ve 12. bentlerde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.
➤ Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
➤ Nitelikli dolandırıcılık suçları ile basit dolandırıcılık suçlarının, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.
Dolandırıcılık Suçu Cezası (TCK 157-158) Kaç Yıl?
Dolandırıcılık suçu, failin bir başkasını hileli hareketlerle kandırarak mal varlığı zararı oluşturması veya haksız menfaat sağlaması durumunda oluşur. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 157. ve 158. maddelerinde düzenlenen bu suçun ceza miktarı, suçun işlenme şekline ve mağdurun durumuna göre değişiklik gösterir.
❖ Basit Dolandırıcılık Suçunun Cezası (TCK 157)
Basit dolandırıcılık suçu, günlük hayatta sıkça karşılaşılan hileli eylemlerle işlenen dolandırıcılık türüdür.
- Ceza miktarı:
- 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası
- Adli para cezası
- Şikayet durumu:
- Basit dolandırıcılık suçu şikayete tabi değildir.
- Savcılık tarafından re’sen soruşturma başlatılır.
- Uzlaşma ve ceza erteleme:
- Basit dolandırıcılık suçu uzlaşmaya tabidir.
- Ceza ertelenebilir.
❖ Nitelikli Dolandırıcılık Suçunun Cezası (TCK 158)
Nitelikli dolandırıcılık suçu, bilişim sistemleri kullanılarak, kamu kurumları aracılığıyla, dini inançları istismar ederek veya özel güven ilişkileri suiistimal edilerek işlenmişse ağır cezalara tabi tutulur.
- Ceza miktarı:
- 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası
- 5 bin güne kadar adli para cezası
- Şikayet durumu:
- Nitelikli dolandırıcılık kamu davasıdır, şikayet olmasa bile soruşturma başlatılır.
- Uzlaşma ve ceza erteleme:
- Nitelikli dolandırıcılık suçu uzlaşmaya tabi değildir.
- Ceza ertelenemez.
❖ Dolandırıcılık Suçunda Ceza Artırımı ve İndirim Halleri
- Birden fazla kişiyle birlikte işlenmişse, ceza artırılır.
- Suçun örgütlü olarak işlenmesi durumunda, ceza yarı oranında artırılır.
- Etkin pişmanlık hükümleri uygulanırsa, cezada indirim yapılabilir.
- Suçun işlenmesinden sonra mağdurun zararının karşılanması, ceza miktarını etkileyebilir.
Nitelikli Dolandırıcılık Cezası (TCK 158/1) ve Cezanın Belirlenmesi
Nitelikli dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 158. maddesinde düzenlenen ve belirli yöntemlerle işlendiğinde daha ağır cezalar gerektiren dolandırıcılık türüdür. Bilişim sistemleri, kamu kurumları veya dini inançların istismarı gibi özel durumlar, suçu niteliklihale getirir ve ceza miktarını artırır.
❖ Nitelikli Dolandırıcılık Suçunun Cezası:
- 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası
- 5 bin güne kadar adli para cezası
❖ Önemli Noktalar:
- Nitelikli dolandırıcılık suçlarında adli para cezası, verilen hapis cezasına ek olarak uygulanır.
- Cezalar, suçun işleniş şekline, mağdurun durumuna ve suçun fail tarafından tekrar edilip edilmediğine göre artırılabilir.
❖ Cezanın Belirlenmesini Etkileyen Faktörler
- Suç, örgütlü şekilde işlenmişse, ceza yarı oranında artırılır.
- Birden fazla kişiyle işlenmişse, her fail ayrı ayrı cezalandırılır.
- Mağdur, özel olarak korunması gereken bir kişiyse (örneğin yaşlı, engelli, çocuk), ceza artırılır.
- Mağdurun büyük çapta maddi kayba uğraması, failin cezasını ağırlaştırabilir.
- Bilişim sistemleri kullanılarak işlenmişse, ceza artırımlı uygulanır.
- Kamu kurumu, dini inançlar veya resmi belgeler kullanılarak işlenmişse, ceza ağırlaştırılır.
❖ Cezanın Artırımı ve İndirim Halleri
- Nitelikli dolandırıcılık suçu, örgütlü olarak işlenmişse, ceza yarı oranında artırılır.
- Mağdurun zararı giderilmişse, etki pişmanlık hükümleri uygulanabilir ve cezada indirim yapılabilir.
- Fail, soruşturma veya kovuşturma aşamasında suça ilişkin tüm bilgileri vererek iş birliği yaparsa, ceza indirimi uygulanabilir.
Haksız Yere Dolandırıcılıkla Suçlanmak: Ne Yapmalıyım?
Dolandırıcılık suçu, genellikle mağdur beyanlarına dayalı olarak soruşturulan bir suçtur. Ancak bazı durumlarda kişiler haksız yere dolandırıcılıkla suçlanabilir. Gerçekten suç işlemediği hâlde hakkında soruşturma açılan veya yargılanan kişilerin hukuki haklarını bilmesi ve doğru adımları atması gerekir.
Bu bölümde, haksız yere dolandırıcılık suçlamasıyla karşılaşan kişilerin yapması gerekenleri ve savunma sürecinde dikkat edilmesi gereken hukuki detayları ele alacağız.
➤ Haksız Yere Dolandırıcılıkla Suçlanan Kişi Ne Yapmalı?
- Öncelikle suçlamanın neden kaynaklandığını öğrenin:
Dolandırıcılık suçlamasına hangi delillerin dayanak gösterildiğini öğrenmek için savcılık dosyanızı inceleyin. Şikayetçinin beyanlarını, sunulan belgeleri ve varsa tanık ifadelerini detaylı şekilde analiz edin.
- Bir ceza avukatından hukuki destek alın:
Haksız yere suçlanan kişi, ceza hukuku konusunda uzman bir avukatla süreci yürütmelidir. Avukat, savunma stratejisini belirleyecek ve delil sunma sürecinde rehberlik edecektir.
- Savunma için lehte deliller toplayın:
Olayın sizinle ilgisi olmadığını veya suç kastınız bulunmadığını kanıtlayan belgeleri mahkemeye sunun. Banka kayıtları, yazışmalar, tanık beyanları gibi her türlü somut delil beraatinizi sağlayabilir.
➤ Savunma Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Suçlamalar karşısında çelişkili ifadeler vermekten kaçının.
- Soruşturma aşamasında kolluk kuvvetlerine ve savcıya eksiksiz ve net beyanlarda bulunun.
- Mahkemeye sunulacak belgeleri eksiksiz ve tutarlı şekilde hazırlayın.
- İddia edilen suçun tüm unsurlarının oluşmadığını kanıtlayan deliller sunun.
► Haksız Yere Dolandırıcılıkla Suçlanan Kişi Beraat Edebilir mi?
- Yargıtay kararlarına göre, dolandırıcılık suçlamasında mağdurun iddiaları tek başına yeterli delil olarak kabul edilmez.
- Suçun işlendiğini kanıtlayan somut deliller yoksa, mahkemeler beraat kararı verebilir.
- Suç kastı olmadığı veya hileli hareket yapılmadığı ispat edilirse, dolandırıcılık suçu oluşmaz ve beraat mümkündür.
➤ Özetle:
- Haksız yere dolandırıcılıkla suçlanan kişiler, haklarını iyi bilmeli ve savunmalarını güçlü delillerle desteklemelidir.
- Suç kastı yoksa, hileli bir hareket yapılmamışsa veya yeterli delil bulunmuyorsa beraat mümkündür.
- Yargıtay kararlarına göre, yalnızca mağdur beyanı tek başına mahkûmiyet için yeterli değildir.
Nitelikli Dolandırıcılıkla Suçlanıyorum: Haklarım Neler?
Nitelikli dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 158. maddesi kapsamında ağır cezalar gerektiren suçlardan biridir. Ancak, suçlanan kişinin de belirli hukuki hakları vardır ve bu hakların bilinmesi adil bir yargılama sürecinin yürütülmesi açısından kritik öneme sahiptir.
Bu bölümde, nitelikli dolandırıcılık suçu nedeniyle hakkında soruşturma açılan veya yargılanan kişilerin sahip olduğu hakları ve bu süreçte nasıl bir savunma yapabileceklerini ele alacağız.
❖ Nitelikli Dolandırıcılık Suçlamasıyla Karşılaşan Kişilerin Temel Hakları
- Savunma hakkı:
Suçlanan kişi, hakkında yöneltilen suçlamalara karşı savunma yapma hakkına sahiptir. Avukat yardımı olmadan ifade vermeme hakkı bulunmaktadır.
- Delil sunma ve tanık dinletme hakkı:
Sanık, kendisini aklayacak delilleri sunma ve tanıkların dinlenmesini talep etme hakkına sahiptir. Savcılık ve mahkeme, sanığın sunduğu delilleri dikkate almak zorundadır.
- Susma hakkı:
Sanık, kendisini suçlayacak bir beyanda bulunmamak için susma hakkını kullanabilir. Bu hakkın kullanılması, suçlu olduğu anlamına gelmez.
- Adil yargılanma hakkı:
Her sanık, adil bir mahkeme tarafından yargılanma hakkına sahiptir. Mahkeme sürecinde suçsuzluk karinesi (masumiyet ilkesi) esastır.
❖ Soruşturma Aşamasında Haklar ve Süreç
- Savcılık, nitelikli dolandırıcılık suçunu re’sen soruşturur.
- Sanığın ifadeye çağrılması durumunda avukatıyla birlikte savcılığa gitmesi önerilir.
- Gözaltı durumunda, 24 saat içinde mahkemeye sevk edilme hakkı vardır.
- İfade sırasında delil sunma ve tanık beyanlarıyla kendisini savunma hakkına sahiptir.
❖ Kovuşturma Aşamasında Haklar ve Savunma Yöntemleri
- İddianameye itiraz hakkı:
Sanık, iddianamede hukuka aykırılık veya eksiklikler varsa itiraz edebilir.
- Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma hakkı:
Sanık, mağdurun zararını karşılaması durumunda ceza indirimi alabilir.
- Tanık dinletme ve bilirkişi raporu talep etme hakkı:
Savunmayı güçlendirmek için bağımsız bilirkişi raporları talep edilebilir.
❖ Mahkûmiyet Durumunda Haklar ve İtiraz Süreci
- İstinaf ve temyiz hakkı:
Mahkûmiyet kararı verilmesi durumunda sanık, Bölge Adliye Mahkemesi’ne (istinaf) ve Yargıtay’a (temyiz) başvurabilir.
- Koşullu salıverilme hakkı:
Sanık, cezanın belirli bir kısmını cezaevinde geçirdikten sonra şartlı tahliye talebinde bulunabilir.
- Adli kontrol talebi:
Tutuklu yargılama sürecinde, sanık adli kontrol şartıyla serbest bırakılma talebinde bulunabilir.
➤ Özetle:
- Sanık, adil yargılanma hakkına sahiptir ve hiçbir beyanı zorla alınamaz.
- Delil sunma, tanık dinletme ve avukat yardımı alma hakkı bulunmaktadır.
- Haksız yere suçlanan kişi, tüm yasal haklarını bilerek süreci en iyi şekilde yönetmelidir.
Nitelikli Dolandırıcılıktan Ceza Alanlar İçin Hukuki Süreç
Nitelikli dolandırıcılık suçu, TCK 158. maddesi kapsamında ağır yaptırımlara tabi bir suç olup, ceza alan kişiler için belirli hukuki süreçler işletilir. Cezanın infazı, temyiz hakkı, koşullu salıverilme ve etkin pişmanlık gibi hukuki süreçler, ceza alan kişilerin haklarını ve ilerleyen süreçte karşılaşabilecekleri hukuki durumları belirler.
➤ Nitelikli Dolandırıcılıkta Mahkeme Aşamaları
- Soruşturma Aşaması:
- Savcılık, şikayet olmasa bile nitelikli dolandırıcılık suçunu resen (kendiliğinden) soruşturur.
- Deliller toplanır, tanıklar dinlenir ve gerekirse bilirkişi raporu alınır.
- Kovuşturma Aşaması:
- Savcılık iddianame hazırlayarak dosyayı yetkili ağır ceza mahkemesine sunar.
- Sanığın ifadesi alınır, deliller değerlendirilir ve dava süreci başlar.
- Mahkeme Kararı ve Ceza Uygulaması:
- Sanık suçlu bulunursa, TCK 158/1 kapsamında 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına ve 5 bin güne kadar adli para cezasına hükmedilir.
- Eğer suç örgütlü şekilde işlenmişse, ceza yarı oranında artırılır.
➤ Ceza Alan Kişiler İçin Hukuki Haklar ve İtiraz Süreci
- İstinaf (Bölge Adliye Mahkemesi) ve Temyiz Hakkı:
- Sanık veya avukatı, mahkeme kararına karşı istinaf ve temyiz yoluna başvurabilir.
- İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararını bozabilir veya onaylayabilir.
- Yargıtay aşamasında ise hukuka aykırılık olup olmadığı incelenir.
- Koşullu Salıverilme (Şartlı Tahliye) Hakkı:
- Nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkûm olan kişiler, cezanın üçte ikisini çektikten sonra koşullu salıverilme hakkına sahip olabilir.
- Ancak, mahkûmun cezaevi içindeki davranışları ve mağdurun zararının giderilip giderilmediği dikkate alınır.
- Ceza Erteleme ve Adli Kontrol:
- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), genellikle ilk kez suç işleyen ve ceza süresi belirli bir sınırın altında kalan sanıklar için uygulanır.
- Adli kontrol şartıyla serbest bırakılma, belirli koşullara tabi olarak uygulanabilir.
Denetimli serbestlik hakkında daha fazla bilgi edinmek için,
tıklayınız
► Nitelikli Dolandırıcılıkta Etkin Pişmanlık ve Ceza İndirimi
- Sanık, suçu işledikten sonra mağdurun zararını tamamen karşılamışsa, etkin pişmanlık hükümleri uygulanarak cezada indirim sağlanabilir.
- Eğer sanık, soruşturma aşamasında suça ilişkin tüm bilgileri vererek adaletin sağlanmasına katkıda bulunmuşsa, ceza indirimi alabilir.
Nitelikli Dolandırıcılıktan Beraat Mümkün Mü?
Nitelikli dolandırıcılık suçu, TCK 158. maddesi kapsamında ağır cezalar öngören bir suçtur. Ancak, her suçlama mahkûmiyetle sonuçlanmaz ve belirli durumlarda sanık beraat edebilir. Beraat kararı verilmesi için mahkemenin, sanığın suçsuz olduğuna kanaat getirmesi veya suçun yasal unsurlarının oluşmadığını tespit etmesi gerekmektedir.
❖ Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Hangi Durumlarda Beraat Kararı Verilebilir?
- Delil yetersizliği:
Mahkeme, suçun işlendiğini kesin olarak ispatlayan delillerin eksik olması durumunda sanık hakkında beraat kararı verebilir. Şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği, mahkemeler kesin ve açık deliller olmadan mahkûmiyet kararı veremez.
- Hukuka aykırı delil kullanımı:
Hukuka aykırı yollarla elde edilen deliller (yasadışı ses kayıtları, özel hayata müdahale vb.) mahkeme tarafından dikkate alınmaz. Eğer iddia, yalnızca hukuka aykırı delillere dayanıyorsa, beraat kararı verilebilir.
- Hile ve kandırma unsurlarının oluşmaması:
Dolandırıcılık suçunun temel unsuru olan hileli davranışın varlığı ispatlanamazsa, beraat mümkündür. Sanığın, mağduru kandıracak şekilde bir hile yapmadığı tespit edilirse, suçun unsurları oluşmadığından beraat kararı verilir.
- Sanığın kastının olmaması:
Nitelikli dolandırıcılık suçunun kasıtlı işlenmesi gerekir. Sanığın kötü niyet taşımadığı, hileli bir amaç gütmediği ve mağduru aldatma kastının bulunmadığı ispatlanırsa, mahkeme beraat kararı verebilir.
- Tanık beyanları ve çelişkili ifadeler:
Mağdur veya tanık beyanlarının çelişkili olması, mahkemede tutarsız ifadeler verilmesi, beraat kararına yol açabilir.
➤ Özetle, nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat mümkündür ancak sanığın lehine delillerin sunulması ve suçun unsurlarının oluşmadığının ispat edilmesi gerekir. Özellikle delil yetersizliği, kastın olmaması ve hukuka aykırı delil kullanımı, beraat kararlarının temel sebepleri arasındadır.
Dolandırıcılık Suçunda Şikayet, Uzlaşma ve Zamanaşımı
Dolandırıcılık suçu, işleniş şekline göre basit dolandırıcılık (TCK 157) ve nitelikli dolandırıcılık (TCK 158) olarak ikiye ayrılır. Şikayet hakkı, uzlaşma prosedürü ve zaman aşımı süresi, suçun türüne göre değişiklik göstermektedir.
Kriter | Basit Dolandırıcılık (TCK 157) | Nitelikli Dolandırıcılık (TCK 158) |
Şikayete Tabi mi? | Hayır (Savcılık re’sen soruşturma başlatır.) | Hayır (Kamu davasıdır, şikayet olmasa bile soruşturma yapılır.) |
Uzlaşmaya Tabi mi? | Evet (Mağdur ve sanık uzlaşırsa dava düşebilir.) | Hayır (Uzlaşma mümkün değildir, yargılama devam eder.) |
Ceza Zamanaşımı Süresi | 8 Yıl | 15 Yıl |
Savcılık Re’sen Soruşturma Açabilir mi? | Evet | Evet |
Şikayet Geri Çekilirse Dava Düşer mi? | Evet (Uzlaşma sağlanırsa) | Hayır (Şikayetten bağımsız olarak kamu davası devam eder.) |
❖ Açıklamalar
- Şikayet Durumu:
- Her iki suç türü de şikayete tabi değildir. Savcılık, şikayet olmasa bile re’sen soruşturma başlatabilir.
- Uzlaşma:
- Basit dolandırıcılıkta uzlaşma mümkündür. Taraflar anlaşırsa dava düşebilir. Nitelikli dolandırıcılık uzlaşmaya tabi değildir. Mağdur, sanıkla anlaşsa bile kamu davası devam eder.
- Zamanaşımı Süresi:
- Basit dolandırıcılık suçunda zaman aşımı süresi 8 yıldır.
- Nitelikli dolandırıcılık suçunda zaman aşımı süresi 15 yıldır.
- Bu süreler içinde dava açılmazsa zamanaşımı nedeniyle düşer.
➤ Özetle;
- Dolandırıcılık suçları şikayete tabi değildir, savcılık tarafından re’sen soruşturulur.
- Basit dolandırıcılık uzlaşmaya tabidir, ancak nitelikli dolandırıcılıkta uzlaşma hükümleri uygulanmaz.
- Basit dolandırıcılıkta 8 yıl, nitelikli dolandırıcılıkta 15 yıl zaman aşımı süresi bulunmaktadır.
Kamu davası hakkında daha fazla bilgi edinmek için,
tıklayınız
Nitelikli Dolandırıcılığın Hangi Hallerde Oluştuğu (TCK 158/1 Maddesi)
Nitelikli dolandırıcılık suçu, TCK 158. maddesinde belirtilen belirli koşullar altında işlendiğinde, daha ağır cezalarla karşılaşılmaktadır. Aşağıda, bu haller ve ilgili cezaları detaylı olarak açıklanmaktadır:
Dini İnanç Ve Duyguların İstismarıyla Dolandırıcılık
- Tanım:
Failin, mağdurun dini inançlarını veya duygularını istismar ederek haksız kazanç sağlamasıdır.
- Örnek:
Sahte dini törenler veya yardım kampanyaları düzenleyerek para toplamak.
- Cezası:
3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası.
Kişinin İçinde Bulunduğu Tehlikeli Durum veya Zor Şartlardan Yararlanmak Suretiyle Dolandırıcılık
- Tanım:
Mağdurun çaresiz veya zor durumundan faydalanarak dolandırıcılık yapılmasıdır.
- Örnek:
Acil sağlık sorunları olan birine sahte tedavi vaatleriyle para almak.
- Cezası:
3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası.
Kamu Kurum ve Kuruluşlarının, Kamu Meslek Kuruluşlarının, Siyasi Parti, Vakıf veya Dernek Tüzel Kişiliklerinin Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık
- Tanım:
Bu tür kurum ve kuruluşların isim veya yetkilerinin kullanılarak dolandırıcılık yapılmasıdır.
- Örnek:
Sahte dernek adıyla bağış toplamak veya resmi kurum kimliği taklit ederek menfaat sağlamak.
- Cezası:
3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası.
Bilişim Sistemlerinin, Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık
- Tanım:
İnternet, bilgisayar sistemleri veya bankacılık hizmetleri kullanılarak yapılan dolandırıcılıktır.
- Örnek:
Sahte e-ticaret siteleri üzerinden ürün satışı yaparak ödeme almak veya banka hesap bilgilerini ele geçirerek haksız kazanç sağlamak.
- Cezası:
4 yıldan az olmamak üzere hapis ve adli para cezası, miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.
Sigorta Bedelini Almak Maksadıyla Dolandırıcılık
- Tanım:
Haksız sigorta tazminatı elde etmek amacıyla yapılan dolandırıcılıktır.
- Örnek:
Gerçekte meydana gelmemiş bir kaza veya hasar için sigorta şirketine başvurarak tazminat talep etmek.
- Cezası:
4 yıldan az olmamak üzere hapis ve adli para cezası, miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.
Tacir veya Şirket Yöneticisi Olan ya da Şirket Adına Hareket Eden Kişilerin Ticari Faaliyetleri Sırasında; Kooperatif Yöneticilerinin Kooperatifin Faaliyeti Kapsamında Dolandırıcılık Yapması
- Tanım:
Ticari işletme sahipleri, şirket yöneticileri veya kooperatif yöneticilerinin, görevleri sırasında dolandırıcılık yapmalarıdır.
- Örnek:
Şirket adına sahte sözleşmeler düzenleyerek müşterilerden para almak veya kooperatif üyelerinden olmayan projeler için para talep etmek.
- Cezası:
3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası.
Kamu Görevlisinin Görevi Nedeniyle Dolandırıcılık Yapması
- Tanım:
Kamu görevlisinin, resmi yetkisini kötüye kullanarak dolandırıcılık yapmasıdır.
- Örnek:
Bir memurun, resmi bir işlemde kolaylık sağlama vaadiyle vatandaştan para talep etmesi.
- Cezası:
3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası.
Dolandırıcılık Cezasının Paraya Çevrilmesi ve Ertelenme Koşulları
Dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 157. ve 158. maddelerinde düzenlenmiştir ve basit ve nitelikli olmak üzere ikiye ayrılır. Bu suçlar için verilen hapis cezalarının adli para cezasına çevrilmesi veya ertelenmesi belirli koşullara bağlıdır.
❖ Basit Dolandırıcılık Suçunda (TCK 157) Hapis Cezasının Adli Para Cezasına Çevrilmesi
- Hapis Cezasının Süresi: Basit dolandırıcılık suçunun cezası 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezasıdır.
- Adli Para Cezasına Çevirme Koşulu: Kasten işlenen suçlarda, 1 yıl veya daha az süreli hapis cezaları, adli para cezasına çevrilebilir.
- Uygulama: Mahkeme, failin lehine olan durumları değerlendirerek, 1 yıl veya daha az hapis cezası verdiğinde, bu cezayı adli para cezasına çevirebilir.
❖ Nitelikli Dolandırıcılık Suçunda (TCK 158) Hapis Cezasının Adli Para Cezasına Çevrilmesi
- Hapis Cezasının Süresi: Nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezasıdır.
- Adli Para Cezasına Çevirme İmkânı: Nitelikli dolandırıcılık suçunda, verilecek hapis cezasının alt sınırı 3 yıl olduğundan, adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.
❖ Hapis Cezasının Ertelenme Koşulları
Hapis cezasının ertelenmesi, hükmedilen hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesi ve failin belirlenen denetim süresini iyi halli geçirmesi durumunda cezasının infaz edilmiş sayılmasıdır. Ertelenme koşulları:
- Cezanın Süresi: İşlediği suçtan dolayı 2 yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Suçu işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış veya 65 yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından, 3 yıl veya daha az hapis cezaları da ertelenebilir.
- Önceki Mahkûmiyet Durumu: Kasıtlı bir suçtan dolayı 3 aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak.
- Mahkemenin Kanaati: Yargılama sürecinde, failin yeniden suç işlemeyeceği konusunda mahkemede olumlu bir kanaatin oluşması.
Basit dolandırıcılık suçu sebebiyle mahkeme, yukarıdaki koşulların varlığı hâlinde, 2 yıl veya daha az hapis cezası verdiğinde, cezanın ertelenmesine karar verebilir.
Nitelikli dolandırıcılık suçu nedeniyle verilecek hapis cezasının alt sınırı 3 yıl olduğundan, cezanın ertelenmesi mümkün değildir.
Not: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), belirli şartlar altında, 2 yıl veya daha az hapis cezası için uygulanabilir. Bu durumda, denetim süresi içinde suç işlenmezse, ceza infaz edilmiş sayılır. Ancak, nitelikli dolandırıcılık suçunda, cezanın alt sınırı 3 yıl olduğundan, HAGB uygulanamaz.
Telefon, Kredi Kartı ve İnternet Dolandırıcılığı Cezaları
Dolandırıcılık suçları, teknolojinin gelişmesiyle birlikte farklı şekillerde karşımıza çıkmaktadır. Telefon, kredi kartı ve internet üzerinden işlenen bu suçlar, Türk Ceza Kanunu (TCK)’nda çeşitli maddelerle düzenlenmiş ve cezai yaptırımlara tabi tutulmuştur.
➤ Telefon Dolandırıcılığı ve Cezası
- Tanım:
Failin, telefon aracılığıyla kendisini polis, savcı, hakim veya başka bir kamu görevlisi olarak tanıtarak mağduru aldatması ve haksız kazanç sağlamasıdır.
- Örnek:
Kendisini polis olarak tanıtıp, “Kimlik bilgileriniz terör örgütü tarafından kullanılıyor, hesabınızdaki parayı güvenceye almak için bize transfer etmelisiniz.” diyerek mağdurdan para talep etmek.
- Cezası:
Bu tür eylemler, TCK 158/1-l maddesi kapsamında değerlendirilir ve 4 yıldan 10 yıla kadar hapis ve suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır.
➤ Kredi Kartı Dolandırıcılığı ve Cezası
Tanım:
- Başkalarına ait banka veya kredi kartlarının bilgilerini ele geçirerek veya sahte kart üreterek haksız kazanç elde edilmesidir.
Örnekler:
- Başkasına ait kredi kartı bilgilerini izinsiz kullanarak alışveriş yapmak.
- Sahte kredi kartı üretip bu kartla POS cihazlarından para çekmek.
Cezaları:
- TCK 245/1: Başkasına ait banka veya kredi kartını, sahibinin rızası dışında kullanarak kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, 3 yıldan 6 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
- TCK 245/2: Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 10.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
- TCK 245/3: Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanarak kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, 4 yıldan 8 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
❖ İnternet Dolandırıcılığı ve Cezası
Tanım:
- Bilişim sistemleri kullanılarak, hileli davranışlarla bir kimsenin aldatılması ve bu yolla haksız kazanç elde edilmesidir.
Örnekler:
- Sahte e-ticaret siteleri kurarak ürün satışı vaadiyle ödeme alıp ürünü göndermemek.
- Sosyal medya üzerinden sahte yatırım fırsatları sunarak para toplamak.
Cezası:
- TCK 158/1-f maddesi uyarınca, bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle işlenen dolandırıcılık suçlarında, 4 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası öngörülmüştür.
Not: Belirtilen cezalar, suçun niteliğine, işleniş şekline ve failin durumuna göre mahkemeler tarafından artırılabilir veya azaltılabilir. Ayrıca, mağdurun uğradığı zararın giderilmesi durumunda etkin pişmanlık hükümleri uygulanarak cezada indirim yapılması mümkündür.
Dolandırıcılık Suçunda Yargılama ve Yetkili Mahkemeler
Dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanunu (TCK) 157 ve 158. maddeleri kapsamında düzenlenmiş olup, ceza yargılamasına tabi bir suçtur. Bu nedenle, dolandırıcılık suçlarında soruşturma ve kovuşturma süreci belirli aşamalardan geçer ve yetkili mahkemeler tarafından yürütülür.
➤ Soruşturma Aşaması:
- Dolandırıcılık suçu şikayete tabi değildir ve savcılık re’sen soruşturma başlatabilir.
- Savcılık, suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunursa dosyayı mahkemeye sevk eder.
- Deliller toplanır, mağdur ve şüphelinin ifadeleri alınır, bilirkişi raporları düzenlenebilir.
- Savcılık, delillerin yeterli olması hâlinde iddianame düzenleyerek kovuşturma aşamasına geçer.
➤ Kovuşturma Aşaması:
- İddianamenin kabul edilmesiyle birlikte dava açılır.
- Mahkeme, delilleri değerlendirir, tanık dinler ve sanığın savunmasını alır.
- Ceza verilmesi ya da beraat kararı çıkması bu aşamada belirlenir.
➤ Karar ve Temyiz Aşaması:
- Sanık mahkûm olursa, verilen ceza süresine göre istinaf veya temyiz hakkı doğar.
- Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf) veya Yargıtay’a başvurarak kararın bozulması istenebilir.
❖ Dolandırıcılık Suçunda Yetkili Mahkemeler
Hangi mahkemenin görevli ve yetkili olduğu, suçun niteliğine göre belirlenir:
- Basit Dolandırıcılık Suçunda Yetkili Mahkeme (TCK 157)
Asliye Ceza Mahkemesi görevlidir. Yetkili mahkeme, suçun işlendiği yer mahkemesidir.
- Nitelikli Dolandırıcılık Suçunda Yetkili Mahkeme (TCK 158)
Ağır Ceza Mahkemesi görevlidir. Yetkili mahkeme, suçun işlendiği yer mahkemesidir.
➤ Önemli Not:
- Dolandırıcılık suçu örgütlü şekilde işlenmişse, Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu devreye girer.
- Birden fazla ilde işlenen dolandırıcılık suçlarında yetkili mahkeme, sanığın yakalandığı yer veya mağdurun bulunduğu yer olabilir.
► Özetle:
- Basit dolandırıcılık davaları Asliye Ceza Mahkemesi’nde, nitelikli dolandırıcılık davaları Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülür.
- Savcılık, delilleri topladıktan sonra iddianame hazırlar ve mahkemeye sunar.
- Mahkeme kararına itiraz edilirse, istinaf veya temyiz süreci işletilebilir.
Dolandırıcılık Suçu Şikayet (Suç Duyurusu) Dilekçesi Örneği
Aşağıda, dolandırıcılık suçu ile ilgili olarak şikayet dilekçesi örneği sunulmaktadır. Bu dilekçe, genel bir taslak niteliğinde olup, her somut olayın özelliklerine göre uyarlanmalıdır. Hukuki süreçlerde profesyonel destek alınması önem arz etmektedir.
T.C.
… CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA
MÜŞTEKİ (Şikayet Eden):
Adı Soyadı: [Adınız Soyadınız]
T.C. Kimlik No: [T.C. Kimlik Numaranız]
Adres: [Adresiniz]
VEKİLİ:
Adı Soyadı: [Avukatınızın Adı Soyadı]
Baro Sicil No: [Baro Sicil Numarası]
Adres: [Avukatınızın Adresi]
UETS: [Avukatınızın UETS Numarası]
ŞÜPHELİ:
Adı Soyadı: [Şüphelinin Adı Soyadı] (veya “Faili Meçhul”)
T.C. Kimlik No: [Şüphelinin T.C. Kimlik Numarası] (biliniyorsa)
Adres: [Şüphelinin Adresi] (biliniyorsa)
SUÇ:
Nitelikli Dolandırıcılık (TCK m.158/1-f)
SUÇ TARİHİ:
[Olayın Gerçekleştiği Tarih]
KONU:
Şüpheli tarafından bilişim sistemleri kullanılarak gerçekleştirilen dolandırıcılık eylemi nedeniyle, şüpheli hakkında soruşturma başlatılması ve kamu davası açılması talebidir.
AÇIKLAMALAR:
- Müşteki olarak, [Olayın Gerçekleştiği Tarih] tarihinde, internet üzerinden [Şüphelinin Sahte Web Sitesi Adı] adlı siteden [Ürün/Hizmet] satın almak amacıyla [Belirli Bir Tutar] TL ödeme yaptım.
- Ödemeyi gerçekleştirdikten sonra, tarafıma herhangi bir ürün teslim edilmediği gibi, site yetkililerine ulaşma çabalarım da sonuçsuz kalmıştır.
- Yaptığım araştırmalar sonucunda, [Şüphelinin Sahte Web Sitesi Adı] adlı sitenin, [Gerçek ve Güvenilir Web Sitesi Adı] adlı sitenin tasarımını ve içeriğini kopyalayarak, tüketicileri yanıltmak amacıyla oluşturulmuş sahte bir site olduğunu tespit ettim.
- Şüphelinin, bilişim sistemlerini kullanarak hileli davranışlarla beni ve muhtemelen başka kişileri de aldatıp maddi zarara uğrattığı açıktır.
HUKUKİ DELİLLER:
- Ödeme dekontu
- [Şüphelinin Sahte Web Sitesi Adı] adlı sitenin ekran görüntüleri
- Yapılan yazışmaların kayıtları
- Varsa tanık beyanları
- Her türlü yasal delil
HUKUKİ NEDENLER:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 158. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi ve ilgili mevzuat.
SONUÇ VE TALEP:
Yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle, şüpheli hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak, nitelikli dolandırıcılık suçundan kamu davası açılmasını saygılarımla arz ve talep ederim. [Tarih]
[Adınız Soyadınız]
[İmza]
Not: Bu dilekçe örneği, genel bir şablon olup, her somut olayın özelliklerine göre düzenlenmelidir. Hukuki süreçlerde bir avukattan profesyonel destek alınması tavsiye edilir.
Yargıtay Kararları
Dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 157. ve 158. maddelerinde düzenlenmiş olup, Yargıtay tarafından verilen kararlar, bu suçun uygulama alanını ve yorumunu şekillendirmede önemli bir rol oynamaktadır. Aşağıda, Yargıtay’ın dolandırıcılık suçuna ilişkin bazı emsal kararları sunulmaktadır:
Nitelikli Dolandırıcılık Suçu İle İlgili Yargıtay Kararları
Yargıtay 15. Ceza Dairesi’nin “Resmi belgede sahtecilik, banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak amacıyla dolandırıcılık” hakkında vermiş olduğu 2021/16589 E. 2022/18295 K. ve 01.11.2022 tarihli kararı şöyledir:
Sanık …’ın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçları yönünden, yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık … tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasıflarının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı; sanık …’ın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçları yönünden ise yüklenen suçların sanık … tarafından işlendiğinin sabit olmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olmakla, sanık … müdafisi ve katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden mahkûmiyet ve beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA, 01.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Basit Dolandırıcılık Davalarına İlişkin Emsal Kararlar
Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin “Basit dolandırıcılık” hakkında vermiş olduğu 2021/3324 E., 2022/15028 K. ve 26.09.2022 tarihli kararı şöyledir:
Sanıklar hakkında sahte senedi icra takibine koymak suretiyle haksız menfaat temin ettikleri iddiasıyla TCK’nin 157/1 ve 204/1. maddeleri uyarınca açılan kamu davasında, dolandırıcılık eylemlerinde icra dairesini vasıta kılmalarına rağmen suçun nitelikli dolandırıcılık yerine basit dolandırıcılık olarak vasıflandırıldığı, mahkemesince de basit dolandırıcılık suçundan yargılama yürütülerek beraat kararı verildiği ve bu kararın temyiz edilmediği, sanık … ile sanık …’nın müdafisinin sadece sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerini temyiz ettikleri, dolayısıyla dolandırıcılık suçunun temyiz kapsamının dışında olmasına rağmen tebliğnamede dolandırıcılık eyleminin TCK’nin 158/1-d maddesine temas ettiği, bağlantılı sahtecilik suçuna da nitelikli dolandırıcılık suçundan dolayı ağır ceza mahkemesinin bakması gerektiği yönünde görüş bildirildiği, sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyizin bulunmaması karşısında tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmeyerek, temyizin kapsamında sahtecilik suçu ile ilgili sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesinde;
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmalarda ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanıklar tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanık … müdafisinin ve sanık …’ün temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA, 26.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Banka Ve Kredi Dolandırıcılığı İle İlgili Mahkeme Kararları
Yargıtay 15. Ceza Dairesi’nin “Resmi belgede sahtecilik, banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak amacıyla dolandırıcılık” hakkında vermiş olduğu 2017/34014 E. 2020/3584 K. ve 10.03.2020 tarihli kararı şöyledir:
Resmi belgede sahtecilik ve banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak amacıyla dolandırıcılık suçlarından sanık …’nin mahkumiyetlerine ilişkin hükümler katılan banka vekili ve sanık tarafından, resmi belgede sahtecilik ve banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak amacıyla dolandırıcılık suçlarından sanıklar …’ın beraatlerine ilişkin hükümler katılan banka vekili tarafından temyiz edilmekle,dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık …, …’ın hissedar oldukları, dershanede çocuğu ücretsiz öğrenim gören katılan … adına tanzim edilen ve borçlusu …, alacaklısı Özel 5 Temmuz Dershanesi olan, 1.000 TL değerinde 14.04.2007 tanzim tarihli 25/05/2008 ödeme tarihli, yine 14/04/2007 tanzim tarihli ve 30/05/2008 ödeme tarihli 2 adet sahte senedi Ziraat Bankası İskenderun şubesinde kullandıkları krediye karşılık bankaya verdikleri, kredi borcunun ödenmemesi nedeni ile banka tarafından icra takibi başlatıldığı, sanıkların bu suretle resmi belgede sahtecilik ve banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak amacıyla dolandırıcılık suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
Sanıklar … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen ayrı ayrı verilen beraat hükümleri ile sanık … hakkında, resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanıklar savunmaları, katılan beyanları ve diğer deliller doğrultusunda, sanıklar …’a yüklenen resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlanına ilişkin eyleminin sabit olmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin beraat hükümleri ile sanık …’nin resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarına ilişkin eylemlerini sabit gören mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin atılı suçların unsurlarının oluşmadığına, ve katılan vekilinin ise beraat kararlarının kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA 10/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kamu Kurumlarının Kullanıldığı Dolandırıcılık Davalarına İlişkin Kararlar
Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin konu hakkında vermiş olduğu 2021/35295 E. 2022/20410 K. ve 15.12.2022 tarihli kararı şöyledir:
Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünü temyiz eden katılan vekili, sanık ve müdafisinin ve sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerini temyiz eden sanık müdafisinin temyizine ilişkin tebliğnamede görüş bulunmadığından, bu hususta ek tebliğname düzenlendikten sonra iadesinin temini için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Bilişim Sistemleri Kullanılarak İşlenen Dolandırıcılık Suçuna Dair Kararlar
Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin “Bilişim sistemlerinin banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” hakkında vermiş olduğu 2021/12878 E. 2022/8353 K. ve 12.05.2022 tarihli kararı şöyledir:
Sanık hakkında, tanıklar … ve …’e yönelik eylemleri nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçundan zamanaşımı süresi içinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
5271 sayılı CMK’nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı nazara alındığında; Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığının 06.08.2013 tarihli iddianamesi ile “bilişim sistemindeki verileri bozma, yok etme, erişilmez kılma, sisteme veri yerleştirme” suçundan kamu davası açıldığı, “nitelikli dolandırıcılık” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan “bilişim sistemindeki verileri bozma, yok etme, erişilmez kılma, sisteme veri yerleştirme” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlarının iddianame kapsamı değerlendirildiğinde birbirine dönüşemeyeceği gözetilmeden, “nitelikli dolandırıcılık” suçundan hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca diğer yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, 12.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
❖ Sonuç olarak, Yargıtay kararları, dolandırıcılık suçunun farklı şekillerde işlenişine dair önemli içtihatlar sunmakta ve hukuki uygulamalara yön vermektedir. Her somut olayın kendi koşulları içinde değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır.