Gaiplik kararı; bir kişinin ölüm tehlikesi altında kaybolması veya uzun süre boyunca kendisinden haber alınamaması sonucunda kişiliğine son verilmesini sağlayan mahkeme kararıdır. Türk Medeni Kanunu 32 ve 35. maddeleri arasında gaiplik kararı hükmünün ne olduğu açıklanmaktadır. Bir kimse kaybolduğunda ve kendisinden uzun bir süre boyunca haber alınamadığında bu karar verilebilir.
Kişinin ölüm tehlikesi dahilinde kaybolması yahut kendisinden uzun süre haber alınmaması neticesinde mahkeme kararıyla kişiliğine son verilmesine gaiplik denir.
Hakkında gaiplik kararı verilecek olan kişi için bazı koşulların varlığına da bakılır. Kişinin hukuki statüsünün gaiplikle ilişkilendirilebilmesi için öncelikle kendisinden uzun süredir haber alınamaması gerekir. Bunun yanı sıra kişi ölüm tehlikesi içinde kaybolmuş olmalıdır. Bir kimsenin ölümüne dair kuvvetli olasılık bulunması halinde kendisinden de haber alınamadığı takdirde kişi hakkında yasal bir karine olan gaiplik kararı verilebilir.
Bu şekilde ölüme bağlı hakların ortaya çıkması sağlanır. Gaiplik kararı verileceği zaman hakları bu ölüme bağlı olanların müracaatı söz konusu olur. Kişi hakkında verilecek gaiplik kararının bir takım hukuki sonuçları bulunmaktadır. Gaiplik kararı alınabilmesi bazı şartlarda mümkün olur. Kişinin ölüm tehlikesi altındayken kaybolması ve belli bir süre de kendisinden haber alınamamış olması gerekir.
Her tehlikeli olay için bu durum geçerli değildir. Gerçek kişi kaybolduğunda büyük bir ölüm tehlikesine maruz kalmış olmalıdır. Hâkim gaiplik kararı verirken somut olayın durumuna bağlı olarak hareket eder. Kişi bu tehlike altında ise ve kendisinden de uzun bir zamandan beri haber alınmadığı takdirde gaiplik kararı verilebilir. Kişinin nerede olduğunun bilinmemesi gibi kendisinden de haber alınamaması koşulu bu durumda geçerlidir.
Somut olay değerlendirilirken bu noktada hâkimin incelemesi kanunda belirtilenler doğrultusunda yapılacaktır. Kişiden uzun bir süre haber alınamamasının belirli sebepler gösterilmek sureti ile bir açıklaması yapılabildiği takdirde o kişi hakkında gaiplik kararı verilememektedir. Örneğin evini terk eden eşten uzun süredir haber alınamaması onun hakkında gaiplik kararı verilmesi için yeterli bir gerekçe değildir.
Gaiplik kararı verilirken kişinin kaybolmasının ve kendisinden haber alınamamasının üzerinden belirli bir süre geçip geçmediğine bakılır. Kişi ölüm tehlikesi altında kaybolduktan sonra en az bir yıl süre geçmiş olması bu kararın alınabilmesi için gereklidir. Bir yılın geçmesinin ardından ilgili kişilerin kaybolan kişi ile ilgili gaiplik başvurusu yapabilmesi mümkün olur.
Bir yılın geçmesinin ardından başvuru yapılabilmesi için bir hak düşürücü süreden söz edilemez. Sürenin başlatılması da somut olayın başlama süresi ve bitiş süresi dikkate alınarak yapılır. Kazanın ne tür bir kaza olduğu ya da kişinin bir afet sebebi ile kaybolması durumunda afetin sonlanması gibi durumlar süre başlangıcında dikkate alınmaktadır.
Bir kişiden uzun süredir haber alınamıyorsa gaiplik kararı verilebilmesi için kişinin ortada olmadığı sürenin üzerinden en az 5 yıl geçmiş olması gerekir. Bu noktada özellikle belirtmekte fayda var ki, gaiplik kararına dair hukuki iş, işlem ve yargı sürecinde hukuk yardımı almak, deneyimli ve yetkin bir aile hukuku avukatından hukuki destek talep etmek en doğru yaklaşım olacaktır. TMK m.32 – 35:
Gaiplik kararı
- Genel olarak
Madde 32- Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber
alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.
Yetkili mahkeme, kişinin Türkiye’deki son yerleşim yeri; eğer Türkiye’de hiç yerleşmemişse nüfus sicilinde kayıtlı olduğu yer; böyle bir kayıt da yoksa anasının veya babasının kayıtlı bulunduğu yer mahkemesidir.
- Yargılama usulü
Madde 33- Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması gerekir.
Mahkeme, gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimseleri, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilânla çağırır.
Bu süre, ilk ilânın yapıldığı günden başlayarak en az altı aydır.
- İstemin düşmesi
Madde 34- Gaipliğine karar verilecek kişi, ilân süresi dolmadan ortaya çıkar veya kendisinden haber alınırsa ya da öldüğü tarih tespit edilirse gaiplik istemi düşer.
- Hükmü
Madde 35- İlândan sonuç alınamazsa, mahkeme gaipliğe karar verir ve ölüme bağlı haklar, aynen gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılır.
Gaiplik kararı ölüm tehlikesinin gerçekleştiği veya son haberin alındığı günden başlayarak hüküm doğurur.
Gaip Ne Demek?
Kişinin ölüm tehlikesine maruz kalmak sureti ile kaybolması ve kendisinden uzun bir süre boyunca haber alınamaması durumunda hukuki statüsünün belirlenmesi gerekebilir. Bu durumda da kişinin gaip olarak kabul edilebilmesi için hukuki açıdan koşulların varlığına bakılır. Gaip olan kişi, Aile Hukuku ve Miras Hukuku kapsamında çeşitli kişilerle menfaatleri icabı ilişki içerisindedir.
Bu ilişkinin doğuracağı sonuçlar açısından da kişinin hukuki statüsünün ne olduğunun açıklığa kavuşturulması gerekir. Ölüm tehlikesine maruz kalmak sureti ile kaybolan ve kanunda ön görülen süre boyunca kendisinden haber alınamayan kişi gaip olarak adlandırılır. Gaip kelimesi, uzun süreden beri nerede olduğu bilinmeyenler için kullanılan bir kavramdır.
4721 sayılı yürürlükteki Türk Medeni Kanununa göre kişinin gaip olarak sayılabilmesi koşulların sağlanması ile mümkündür. Bu durumda da ölüm tehlikesinin varlığının yanı sıra kişiden uzun süredir haber alınamama koşulu da dikkate alınır. Aksi takdirde, gerçek bir kişi hakkında gaiplik kararı istenemeyeceği gibi bu yönde mahkeme kararı da verilemez.
Gaip Nedir?
Gaip; “Göz önünde olmayan, hazır bulunmayan, nerede olduğu bilinmeyen.” anlamlarına karşılık gelir. Hukuki açıdan teknik bir terim olarak kullanılan gaip kelimesi uzun süredir nerede olduğu bilinmeyenler için kullanılır. Göz önünde olmayan anlamını ihtiva eden kelime hukuksal açıdan kişinin statüsü belirleneceği zaman kullanılır.
Gerçek kişilere özel bir durum olan gaiplik tüzel kişiler için geçerli olan bir statü değildir. Gaip olarak yalnızca gerçek kişiler adlandırılabilir. Kişinin gaip olarak kabul edilebilmesi içinse hukuki açıdan belirlenmiş olan koşulların sağlanması zorunludur. Bu şartlarsa 4721 sayılı yürürlükteki Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiştir. Buna göre, gerçek bir kişi hakkında gaiplik kararı verilebilmesi için;
- Türk Medeni Kanunu’nun öngördüğü hallerden biri söz konusu ise ve kişi ölüm riski altında kaybolmuşsa gaiplik koşullarından birinin varlığından söz edilebilir,
- Kanunun ön gördüğü durum ortaya çıkmalı ve üzerinden de belirli bir süre geçmiş olmalıdır,
- Kişinin ölümü kuvvetle muhtemel olmalıdır,
- Kanunda yer verilen ve bu konu ile ilgili olan kişilerin başvuru yapmış olması mahkemenin gaiplik kararı alabilmesi için gereklidir,
- Mahkeme gaiplikle ilgili bir hüküm vermeden gerçek kişinin gaip olduğu hukuken geçerli olmaz.
Tapuda Gaiplik Nedir?
Kişi ölüm riski altında uzun bir süredir ortada yoksa, kaybolmuş ise ve kendisinden haber alınamıyorsa hakkında gaiplik kararı verilebilir. Gaiplik kararını gaibin durumundan menfaatleri etkilenenler talep edebilir. Gaibin mirasçıları tarafından bu tür bir talep Sulh Hukuk Mahkemesi’ne iletildiğinde koşullar sağlanmış ise gaiplik kararı alınabilir.
Gabin mirasçıları bu durumda miras haklarından yararlanabilir. Mirastan faydalanma mirasçıların güvence göstermesi şeklinde olur. Tapuda gaipliğe dair hukuki iş ve işlemlerde hatalı veya ihmali bir davranış sebebiyle hak, menfaat, maddiyat veya zaman kaybı yaşamamak adına yetkin ve deneyimli bir miras hukuku avukatından yardım almak önemlidir.
Ölüm Karinesi Nedir?
Karine; “Karışık bir iş veya sorunun anlaşılmasına, çözümlenmesine yarayan durum, ipucu.” anlamlarına gelir. Ölüm karinesi ile kişinin ölümüne kesin gözü ile bakılması gereken durumlar kastedilir. Kişinin ölüm kaydı ölüm karinesi söz konusu ise düşülür. Ölüm kaydının düşülmesi kişinin kesin olarak öldüğünün göstergesi olurken ölüm karinesinin sonuçları doğal ölümle aynı olur.
Ölüm karinesinde süre şartı yoktur. Kişinin ölümüne kesin gözüyle bakıldığında ölüm karinesi söz konusudur. Adi yasal bir karine olan ölüm karinesinde süre şartı aranmaz. Türk Medeni Kanunu uyarınca bir kimsenin ölümüne kesin gözü ile bakılan nedenler ortaya çıkmış ise ve kişinin cesedi bulunamamış dahi olsa kişi ölmüş kabul edilir.
Ölümün kuvvetli bir olasılık olması durumunda gaiplik davası açılmaz. Bu durumlarda kişinin ölüm kaydının kütüğe düşmesi söz konusu olur. Ölüm karinesi ile evlilik kendiliğinden biter. Bu sebeple de mahkeme kararına gerek duyulmaz. Ölüm karinesinde mahkemeden karar almak gerekli değildir. Ölüm kaydını nüfus müdürlüğü düşer.
Birlikte Ölüm Karinesi Nedir?
Birlikte ölüm karinesinde aynı aileden birden fazla kişinin ölmesi söz konusudur. Bu ölümlerde kimin daha önce öldüğünün tespit edilememesi gündeme geleceğinden birlikte ölüm karinesinden söz edilebilir. 4721 sayılı yürürlükteki Türk Medeni Kanunu’nun ilgili hükmü uyarınca birden fazla kişi öldüğünde birlikte ölüm karinesi söz konusu olur.
Birden fazla kişinin ölmesi ve bu ölüm sırasında kimin önce ya da sonra öldüğü tespit edilememesi durumunda, ölen kişilerin hepsi aynı anda ölmüş kabul edilmektedir. Aynı olayın içinde ya da aynı yerde gerçekleşen ölümlerde sıranın saptanamaması durumunda birlikte ölüm karinesi geçerli olur. Birlikte ölüm karinesi nedir? sorusunun yanıtını bu şekilde verebiliriz.
Gaiplik Karinesi Nedir?
Gaiplik karinesi ile kişinin öldüğü tespit edilmediğinden adi bir karine olarak değerlendirilir. Bu karine ile kişi hakkında öldüğü yönünde bir karar alınamaz. Kişinin ölmediği her zaman biri tarafından ispatlanabilecek olduğundan gaiplik kararı böyle bir durum vuku bulana kadar devam eder. Gaipliğe karar verildiğinde ölüme bağlı haklar gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılmaktadır.
Gaiplik kararının alınması kişi ölmüş gibi sonuçlar doğurur. Gaiplik kararı kişinin öldüğü yönünde bir karinedir. Karinenin sözlük anlamı ise şöyledir: “Karışık bir iş veya sorunun anlaşılmasına, çözümlenmesine yarayan durum, ipucu.”. Şimdi, uygulamada merak edilen ve tarafımıza da sıkça yöneltilen bir başka konuya, gaiplik süresine mercek tutacağız.
Gaiplik Süresi
Gaiplik süresi, gaip hakkını verilen kararın hükmünü kaybetmesine kadar devam eder. Kararın hükmünü yitirmesi içinse kişinin ortaya çıkması, öldüğünün ispatı gerekir. Bu durumlarda mahkemeye başvurmak sureti ile mahkemenin kararı doğrultusunda hüküm ortadan kalkabilir. Hükmün ortadan kalkmasıyla birlikte de gaiplik süresi sona erer.
Gaiplik Kararı Süresi ve Gaiplik Kararı Şartları
Gaiplik kararı verildiğinde ölüme bağlı haklar kişi için geçerli olur. Bu kararla kişinin ölümü tespit edilmemekte kişinin öldüğü yönünde adi bir karine oluşturulmaktadır. Karinenin çürütülebilmesi mümkündür ve karine çürütülürse gaiplik kararı sonlanır. İşbu karar, hakkında gaiplik kararı verilen kişinin ortaya çıkması ya da öldüğünün tespit edilmesiyle birlikte sona erer.
Gaiplik kararının sonlanması gaibin ortaya çıkması, ölümün tespiti ile mümkündür. Bu kararı da yine mahkeme vermek zorundadır. Gaiplik kararı alınabilmesi için kişinin ölüm tehlikesi altında ve uzun bir süredir kayıp olması koşulu aranır. Şimdi, bu kararın nasıl alınacağına ilişkin prosedüre dair bilinmesi gereken önemli hususları inceleyeceğiz.
Gaiplik Kararı Nasıl Alınır?
Gaiplik kararını mahkeme alabilir. Bunun için gaibin gaipliği sebebi ile menfaatleri etkilenen kişiler dava açar. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne açılan dava genellikle gaibin mirasçıları tarafından açılır. Mahkeme bu kararı alabilmek için öncelikle bir ilan verir. Bu ilan gaip hakkında bilgisi olanlara yönelik olup bir yıllık verilir. İlk ilandan sonra ikinci ilan mahkeme tarafından verilir. Hâkimi gerekli gördüğü takdirde bir ilan daha verebilir.
Bu iki ilan arasındaki süre en az 6 ay olmalıdır. Kişiden uzun süre haber alınamadığında minimum beklenmesi gereken süre 5,5 yıl olurken ölüm tehlikesinde kaybolmada bu süre 1,5 yıldır. Hâkim ilanı Resmî Gazetede, Ulusal Gazetede ya da Yerel Gazetede yapabilir. Verilen ilanların ardından da mahkeme gaiplik kararını şartlar oluşmuş ise verebilir. Kişiden haber alınması ya da ölümün tespiti durumunda talep düşer.
Gaiplik Davası
Gaiplik davası Sulh Hukuk Mahkemesi’ne açılır. Bu davayı gaip olduğu düşünülen kişinin yakınları açar. Kişi ölüm tehlikesi altında kaybolduğunda kendiliğinden gaiplik kararı verilememektedir. Bunun için dava açılması zorunludur. Kişi kaybolduktan sonra bir yıl geçmiş olmalıdır. Bunun yanı sıra kişiden son haber alınan tarih üzerinden 5 yıl geçmiş olması durumunda da gaiplik davası açılabilir.
Bu dava açılacağı zaman dava dilekçesi hazırlanarak müracaatın gerçekleştirilmesi gerekir. Dava açma süresine uygun hareket edilmeli ve dilekçede yer alan bilgilere ek olarak delillere de yer verilmelidir. Dilekçe ve ekleri ilgili birime teslim edilmeli ve davaya ilişkin harçların da yatırılmasına dikkat edilmelidir. Gaiplik kararı ölmüş kişi hakkında verilebilen bir karar değildir.
Dava hasımsız açılır ve gaip olduğu düşünülen kişinin uzun süredir ortada olmamasına ve ölüm riski altında bu kaybolmanın gerçekleşmiş olmasına bakılır. Bu karar re ’sen verilememektedir. Dava açılması zorunlu olurken hakları bu ölüme bağlı olan kişiler dava açabilmektedir. Davaya ilişkin usule dair bir hata yapmamak adına avukat yardımı almak önemlidir.
Gaiplik Kararını Kim İster?
Gaiplik kararı sadece mahkeme tarafından alınabilen bir karardır. Bu karar hasımsız açılacak bir dava neticesinde verilebilir. Dava Sulh Hukuk Mahkemesi’ne açılır. Davayı hakları gaip kişiye bağlı olanlar açabilir. Hakları kişiye bağlı olanlar derken mirasçılardan söz edilir. Biyolojik ölümden farklı sonuçlar doğuran gaiplik kararında kesin bir ölümden söz edilememektedir.
Kişiden ölüm riski altında olmak sureti ile uzun bir süredir haber alınamaması gaiplik kararı verilmesine neden olabilir. Şimdi, uygulamada sıkça merak edilen ve tarafımıza da yoğun olarak yöneltilen bir başka soruya, gaiplik davasının kimler tarafından ve hangi mahkemede açılabileceği sorusuna mercek tutacağız. İlgili ziyaretçilerimizin dikkatle incelemesini tavsiye etmekteyiz.
Kimler Gaiplik Davası Açabilir?
Gaiplik davası Sulh Hukuk Mahkemesi’ne açılır. Bu davayı hakları gaip olana bağlı kişiler açabilir. Hakları gaibe bağlı kişiler mirasçılar olmaktadır. Çekişmesiz bir dava türü olan gaiplik davası basit yargılama usulü ile görülmektedir. Gaipten dolayı mirastan mahrum kalanlar, mirasçılar, alacaklılar gaiplik davası açma hakkına sahiptir.
Gaibin hiçbir mirasçısı olmamak şartı ile hazine de gaiplik davası açabilmektedir. Bunun yanı sıra gaiplik davasını askerlik şubesi de açabilmektedir. Mahkeme dava açıldığında gaip olduğu düşünülen kişi için bilgisi olanları ilgilendiren bir ilan vermektedir. Bu ilan verildikten sonra 1 yılın geçmesi beklenir. Daha sonra da ikinci ilan verilmektedir.
Bazı durumlarda ikiden fazla da ilan verilebilir. Bu konudaki yetkili kişi hakimdir. İlan gazeteler vasıtası ile verilebilir. Mahkemeye yönelik olarak sunulan deliller ve tanıklar incelendikten sonra koşullar uygunsa gaiplik kararı verilebilir. Gaiplik davasının ne kadar süreceği de yine söz konusu ilanların süreleri dikkate alınarak bir alt başlıkta incelenmiştir.
Gaiplik Davası Ne Kadar Sürer?
Gaiplik davası hakları gaip olan kişiye bağlı olanların açtığı ve basit yargılama usulünün uygulandığı bir dava türüdür. Bu dava açıldığında öncelikle ilk ilanın ardından bir yıllık süre geçmesi beklenir ve ondan sonra ikinci ilan yapılabilir. Mahkemenin izleyeceği bu yol belirli süreleri kapsar. Mahkeme ayrıca gaip olduğu düşünülen kişi hakkında bilgisi olduğu kabul edilen ilgili kişileri usulüne uygun şekilde davet eder.
İlk ilan yapıldıktan sonra en az 6 aylık sürede ilgili kişilerin başvurması istenir. Ayrıca mahkemenin araştırma yapması gerekir. Bu araştırma süreci; kolluk kuvvetleri, nüfus müdürlüğü ve diğer ilgili kurumlar aracılığı iledir. Bir kişiden uzun süredir haber alınamadığı takdirde en son haber alma üzerinden en az 5 yıl geçtikten sonra dava açılabilir.
Her dava farklı sürelerde sonuçlanır. Bunda etkili olan unsurlar ise mahkemelerin iş yükü, dava dosyasının mahiyeti, tanıkların dinlenmesi ve delillerin incelenmesi için geçecek süre, kurumlar arası yazışmalar gibi faktörlerdir. Bu tür davalar çekişmesiz dava türleri arasında ve basit yargılama usulü ile görülen davalar olmasına rağmen mahkemenin ilan vermesi gerekeceğinden en az 1 yıllık ilan süresinin geçmesi zorunludur.
Gaiplik Dava Dilekçesi (Örnek WORD)
Gaiplik dava dilekçesinin açık örneğini aşağıdan inceleyebilir veya indirme butonuna tıklayarak WORD formatında indirebilirsiniz. Fakat bilhassa altını çizmek gerekir ki, örnek şablonlar yardımıyla hareket etmek yerine somut olayın tüm özellikleri ve koşulları düşünülerek avukat marifetiyle düzenlenmiş bir dilekçeyle işleme başlamak en sağlıklı yaklaşım olacaktır.
… … SULH HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
İSTEMDE BULUNAN :
TCKN :
ADRES :
VEKİLİ :
(Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin)
ADRES :
(Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin)
KONU : Gaiplik kararı verilmesi talebimizden ibarettir.
AÇIKLAMALAR :
1-) Müvekkilimizin eşi … …, (EK 1) dağcılık sporuyla iştigal etmekte olup kendisi … Dağcılık Kulübünün de …. senedir üyesidir. (EK 2)
2-) …/…/… tarihinde kulüpten tanıdığı iki dostuyla beraber dağ tırmanışına başlayan müvekkilimizin eşi … … ile …/…/… tarihinde iletişim kesilmiştir. Yetkililerin vaziyetten haberdar edilmesi üzerine arama çalışmalarına başlanmış (EK 3) lakin … gün süren ve …/…/… nihai olarak neticelendirilen çalışmalardan (EK 4) müspet bir netice elde edilememiştir.
3-) Yetkililer …/…/… tarihinde yaptıkları açıklamada (EK 5) … … ‘le birlikte üç kişinin yaşıyor olma bahse konu vaka üzerinden bir seneden fazla vakit geçmiş olmasına ve de çeşitli gazetelere verilen ilana (EK 7) rağmen de ilgiliden herhangi bir haber alınamamıştır.
4-) Yukarıda izah edilen sebeplerle, gaiplik kararı almak üzere sayın mahkemenize müracaat mecburiyeti hasıl olmuştur.
HUKUKİ NEDENLER : 4721 Sayılı Yürüklükteki Türk Medeni Kanunu m. 32, 33, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu m. 14, 34, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 382-388, Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik m. 78
HUKUKİ DELİLLER : Nüfus Kayıtları, Arama Ekibi Raporları, Yetkili Makam Açıklaması, Gazete kupürleri, Gazete Kayıp İlanları.
NETİCE – İ TALEP : Yukarıda arz ve izah olunan sebeplerle, müvekkilimizin eşi … … hakkında gaiplik kararı verilmesini sayın mahkemenizden bilvekale arz ve talep ederiz…./…/…
EKLER:
1) Aile Nüfus Kayıt Örneği
2) … Dağcılık Kulübü Üyelik Bilgileri
3) Arama Çalışmalarına Başlandığına Dair Rapor
4) Arama Çalışmalarının Sonlandırılmasına Dair Rapor
5) Yetkili Makam Açıklaması
6) Olaya Dair Çeşitli Gazetelere Ait Kupürler
7) Gazete Kayıp İlanları
8) Bir adet onaylı vekaletname örneği.
Talep Sahibi Vekili
Av. Ahmet ALKAN
Gaiplik Kararını Hangi Mahkeme Verir?
Gaiplik davası çekişmesiz yargılamaya konu olan bir dava türüdür. Bu dava Sulh Hukuk Mahkemesi’ne açılmaktadır. Gaiplik kararı verilebilmesi için gaip olduğu düşünülen ve hakları bu kişiye bağlı olanlar başvuru yapar. Müracaat sırasında ise bir dilekçe hazırlamak sureti ile hareket edilmelidir. TMK 32-35. maddeler arasında gaipliğe ilişkin başvuru koşullarının ve hukuki şartların neler olduğu gibi pek çok konuyu açıklar.
Gaiplik davası açılacağı zaman kişinin son yerleşim yeri mahkemesi yetkili olur. Görevli mahkeme ise Sulh Hukuk Mahkemesi’dir. Türkiye’de yerleşmiş olmayanların nüfus sicilindeki kayıtlarına göre dava orada açılır. Bu kayıt da bulunmadığı takdirde anne ya da babanın kayıtlı olduğu yer mahkemesine dava açılır. Bahse konu davada görevli ve yetkili mahkeme hususunu böylece ifade etmiş bulunuyoruz.
Gaiplik İlanı Nerede Yapılır?
Gaiplik kararı alınmak istendiğinde öncelikle dava açılır. Mahkeme açılan dava neticesinde bir ilan yayınlar. Bu ilan için bir yıl beklenir. Ardından da kişi hakkında haber alınamadığında ikinci bir ilanın yayınlanması zorunludur. İlan Resmî Gazetede yapılabileceği gibi Ulusal Gazetede ve Yerel Gazetede de olabilir.
Gaip olduğu düşünülen kişi için verilecek mahkeme ilanında bilgisi olanlara yönelik hareket edilir. Bu kişilerin 6 aylık sürede mahkemeye müracaat etmesi istenir.
Gaiplik Kararı İlan Süresi
Gaiplik kararı için ilgili kişinin gaipliğinden menfaatleri etkilenenler başvuru yapar. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne yapılacak müracaatlarda mahkeme öncelikle bir ilan yayınlar. Bu ilk ilan bir yıl için geçerli olur. Bir yılın ardından ikinci ilan yayınlanabilir. Hâkimin gerekli görmesi halinde üçüncü ilan da verilebilir. Bu durumda iki ilan arasında geçen süre 6 aydan az olmaz.
Gaiplik Kararı Kaç Yıl Hükmünü Sürdürür?
Gaiplik kararı verildiğinde bu kararın hüküm süresi kişinin ölümü ispatlandığında sonlanır. Bunun yanı sıra gaip kişi çıkıp geldiğinde de hüküm düşer. Gaiplik kararına ilişkin ölüm hükmü hakları karineye bağlı kişilerce işletilebilmektedir. Gaiplik kararı yalnızca mahkeme tarafından verilebilen bir karardır.
Bu kararın hüküm süresini ise gaibin öldüğünün ispatı veya gaibin yaşadığının kanıtlanması ya da çıkıp gelmesi de sonlandırabilmektedir. Her durumda yeniden mahkemeye başvurulması ve hükmün ortadan kaldırılması zorunludur. Bu kapsamda belli bir hüküm süresinden söz edilmesi zordur.
Gaiplik Kararının Hüküm ve Sonuçları
Gaiplik kararı, Aile Hukuku yönünden ve Miras Hukuku açısından bazı sonuçlar doğurur. Aile Hukuku kapsamında gaip olanın eşi mahkemece evliliğin feshine karar verilmediği sürece yeniden evlenememektedir. Gaibin eşi evliliği feshettirmezse evlilik devam ediyor kabul edilir.
Gaip olan kişinin eşi iddet müddeti geçtikten sonra bir çocuk sahibi olduğu takdirde çocuğun babaya bağlanabilmesi için çocuğun evlilik sırasında olduğunun ispatı gereklidir. Miras Hukuku açısından ise bu karar, gaibe ait malvarlığının mirasçılara geçmesi sonucunu doğurur. Bu durumda da mirasçıların mirası alabilmesi için güvence vermesi koşulu aranır.
Ölüm tehlikesine bağlı kaybolmalarda güvence süresi 5 yıldır. Uzun süreden beri kendisinden haber alınamayan kişiler için 15 yıl ve her halde gaip 100 yaşına gelene dek geçecek süre geçerli olur. 15 yıllık süre hesaplaması gaipten en son haber alınan tarihten başlar.
Gaibin mirasçı olması durumunda ise miras payı resmen yönetilir. Miras payının teslim edilebilmesi ise gaipliği söz konusu olan ve bu konuda mahkeme kararı alınan kişinin mirasının mirasçılara teslim edilmesine yönelik kurallara bağlı olarak gerçekleştirilir.
Gaibin malı 10 yıl süreyle resmen idare edildiğinde ve kişinin yaşı da 100 olduğunda hazine mahkeme yoluna başvurur. Mahkemenin gaipliği ilana kadar geçecek sürede kişi çıkıp gelmediğinde ise malları devlete kalır. Gaiplik ilan edildikten sonra kişi ortaya çıkarsa ve malları devlete geçmişse devlet bu malları gaibe iade eder.
Gaiplik Kararının Nüfusa Etkisi
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen gaiplik kararı kesinleştiğinde mahkeme tarafından gerekli yazışmalar da yapılır. İlgili ilçe nüfus müdürlüğüne yapılacak yazışmalar neticesinde kişinin gaipliği kayda işlenir. Ölüme bağlı haklar gaiplik kararında gaibin ölümü ispatlanmış gibi geçerli olurken bazı koşullara uygun olarak hareket edilir. Gaiplik kararı ile kişinin öldüğü yönünde bir karine söz konusu olur.
Gaiplik Kararının Aileye Yönelik Sonuçları
Kişinin hakkında gaip olduğuna dair bir karar alındığında gaibin eşi mahkeme tarafından evliliğin feshine karar verilmediği müddetçe yeniden evlenemez. Gaip erkeğin eşinin evliliğin feshini istememesi durumunda koca hanesinde kalmaya devam ettiği görülür. Gaiplik için mahkemeye başvurulurken evliliğin feshi de birlikte istenebilmektedir. Bu şekilde hareket edilirse ayrıca evlilik feshi yönünde bir dava açılmasına gerek kalmaz.
Gaiplik Nedeniyle Evliliğin Feshi
Gaiplik kararı verilmiş kişinin eşi ayrıca evliliğin feshi yönünde bir karar olmadığı sürece evli kabul edilir. Bu durumda da gaibin eşi yeniden evlenememektedir. Gaiplik davası açılırken evliliğin feshi istemi ile de dava açılabilir.
Gaiplik Kararının Miras Hukukuna İlişkin Sonuçları
Gaiplik kararı verildiğinde sonuç ölümle aynı neticeler doğurur. Bu durumda da miras hukuku bakımından yasalara uyulur. Gaiplik kararı adi bir karine olarak kabul edildiğinden ve gaibin bir gün ortaya çıkma ihtimali söz konusu olduğundan mirasçıların güvence göstermesi gerekir.
Söz konusu güvence ölüm tehlikesine bağlı kaybolmalarda 5 yıl için geçerlidir. Kendisinden uzun süredir haber alınamayan kişilerin mirası için 15 yıl güvence süresine uyulur. Gaip bu süreler içinde ortaya çıktığında mirasçılar aldıkları tereke mallarını geri verir.
Gaibin Mirası
Gaibe ait olan malvarlığı gaiplik kararı alındıktan sonra mirasçıların güvence vermesi koşulu ile mirasçılara aktarılır. Gaip ölüm tehlikesine bağlı kaybolma nedeni ile mahkemece gaip ilan edildiğinde ve mirası söz konusu ise mirasçıları 5 yıllık süreyi güvence olarak göstermek sureti ile mirastan faydalanabilir.
Kendisinden uzun bir süredir haber alınamayan gaip için 15 yıllık güvence süresi gerekli olurken her halde galip 100 yaşına varana dek güvence süresi geçerli olur.
Gaiplik Kararının Hükümsüzleşmesi
Gaiplik kararının hükmünü yitirmesi için hakkında gaiplik kararı verilen kişinin sonradan çıkıp gelmesi gerekir. Kişi sonradan çıkıp geldiğinde ve hakkında alınmış bir gaiplik kararı varsa mahkemeye başvuru yapılması ve bu kararı ortadan kaldırması icap eder. Daha önce alınmış olan gaiplik kararını hükümsüz hale getirmek için gaip olarak kabul edilen kişi mahkeme açmak sureti ile önceden alınmış olan kararı hükümsüz kılabilir.
Gaiplik Karinesinin Çürütülmesi ve Gaibin Yaşadığının Ortaya Çıkmasının Sonuçları
Gaibin yaşadığı ortaya çıkarsa mirasçılara yapılan mal paylaşımı iade edilir. Bunun yanı sıra devletin el koyduğu mallar için de iadesi söz konusu olur. Kişi hakkında gaiplik kararı verilmek istendiğinde ilan süresi dolmadan ortaya çıkma söz konusu olursa veya kişinin öldüğünün tespiti durumunda gaiplik istemi düşer.
Gaiplik Kararı Geçmişe/Geriye Yürür mü?
Gaiplik kararının geriye etkili sonuçlar doğurduğu görülmektedir. Bu sonuçlardan biri mahkemenin kararı ile kişiliğin sona ermesidir. Mahkeme gaiplik kararına vardıktan sonra 10 gün içinde ilgili nüfus müdürlüğüne bu kararı bildirir.
Bildirimin ardından da ölüm kütüğe işlenir. Gaiplik kararının sonuçları karar hükmünü yitirene kadar devam eder. Ölüm tespit edildiğinde ya da gaip çıkıp geldiğinde hüküm sonlanır. Hükmün sonlanması ise mahkemeye müracaat ile mümkün olur. Gaiplik kararı ile ölüme bağlı hakların kişi ölmüş gibi kabul edilerek uygulandığı görülür.