İdari Yargıda Yetkili Mahkeme Nasıl Belirlenir?
İdari yargıda yetki kamu düzeni ile ilgilidir; taraflar anlaşma yoluyla yetkili mahkemeyi belirleyemezler. Yetki, yetkisizlik itirazı, taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece kendiliğinden dikkate alınır. Bir davanın, yetkisiz mahkemece karara bağlanmış olması temyiz aşamasında bozma nedenidir. Davanın yetkisiz mahkemede karara bağlanması halinde sonradan yetkili görülen mahkeme davayı ilk inceleme safhasından itibaren tekrar inceleyecek ve dosyayı yeniden tekemmül ettirecektir. Bu sebeple 2577 sayılı İYUK’un 32 ve devamı maddelerinde düzenlenen yetki kurallarına uygun olarak davanın yetkili mahkemede açılması gerekir.
* İdari yargıda genel yetki kuralı dava konusu işlemi tesis eden yerdeki İdare mahkemesinin davayı ele almasıdır. (2577 sayılı İYUK32)
* Kamu görevlilerinin atanması ve nakilleri ile ilgili davalarda yetkili mahkeme, kamu görevlilerinin yeni veya eski görev yeri idare mahkemesidir.
* Kamu görevlilerinin görevlerine son verilmesi, emekli edilmeleri veya görevden uzaklaştırılmaları ile ilgili davalarda yetkili mahkeme, kamu görevlisinin son görev yaptığı yer idare mahkemesidir.
* Kamu görevlilerinin görevle ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğurmayan disiplin cezaları ile ilerleme, yükselme, sicil, intibak ve diğer özlük ve parasal hakları ve mahalli idarelerin organları ile bu organların üyelerinin geçici bir tedbir olarak görevden uzaklaştırılmalarıyla ilgili davalarda yetkili mahkeme ilgilinin görevli bulunduğu yer idare mahkemesidir. (2577 sayılı İYUK m.33)
* İmar, kamulaştırma, yıkım, işgal, tahsis, ruhsat ve iskân gibi taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanmasında veya bunlara bağlı her türlü haklara veya kamu mallarına ilişkin idari davalarda yetkili mahkeme taşınmaz malların bulunduğu yer idare mahkemesidir. (2577 sayılı İYUK m.34)
İptal ve Tam Yargı Davalarında Dava Açabilmek İçin Hangi Ehliyet Aranır?
Hukuksal anlamda ehliyet, hukuk süjesinin haklara sahip olması, haklarını kullanması, görev, yükümlülük ve sorumluluklar yüklenebilmesidir. İdari yargıda davacı olabilmek için, objektif ehliyet koşulu ((ergin olma ve kısıtlı(hükümlü, akıl hastası gibi) olmama)) yanında bir de dava türlerine göre değişen, idari yargıya özgü sübjektif ehliyete de sahip olmaları gerekir. İptal davalarını idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurulabilenler, yani menfaatleri ihlal edilenler açabilmektedirler.
Örneğin bir memur başka bir memur hakkında verilen disiplin cezası verilmemesi kararına ehliyet nedeniyle dava konusu yapamaz. Yine kamulaştırmasız el atma davalarında taşınmazındaki payını dava sırasında satan davacının davayla menfaat ilişkisi kalmadığından davanın ehliyet sebebiyle incelenmesi mümkün olmaz. Tam yargı davalarını ise idari işlem veya eylemden hakları ihlal edilen ve zarara uğrayan kişiler açabilir.
Her Türlü İdari İşleme Karşı İptal Davası Açılır Mı, İptal Davasına Konu Olacak İdari İşlemin Özellikleri Nelerdir?
İptal davasının konusu kesin ve yürütülebilir işlemlerdir. Kesin ve yürütülebilir deyimi, işlemin tamamlanması için gerekli idari usul kuralları uygulanarak yetkili kamu görevlisi veya görevlileri tarafından imzalanan, bu durumu ile uygulamaya konulan ve kendi başına hukuki sonuçlar doğuran, idarenin tek taraflı ve buyurucu gücüne dayanan işlemleri ifade eder.
Bu kapsamda, işlem hazırlıkları, idarenin kendi iç işleyişini düzenlemek üzere hazırlanıp uygulanan yazışmalar, bir hizmetin yerine getirilmesi konusunda kamu görevlileri arasındaki öneriler, tavsiye ve danışma yazıları, kesin ve yürütülebilir işlem olmadıkları gibi, kendi başlarına sonuç doğurmadıkları için idari davaya konu olamazlar. Bu tür idari işlemlere karşı açılan davalar incelenmeksizin reddedilir.
Dava Dilekçesinde Hasım Göstermek Zorunlu Mudur?
İdari yargıda dava hiç hasım gösterilmeden, ya da yanlış hasım gösterilerek açılmış da olsa bunun davaya herhangi bir olumsuz etkisi yoktur. Zira dava dilekçesi yargı yerince tespit edilecek gerçek hasma tebliğ edilecektir.
İdare Mahkemesince Verilen “Dilekçe Ret” Kararlarından Sonra Hangi Sürede ve Ne Şekilde Dava Yenilenir?
İdare mahkemesine açılan davalarda dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun’un 3. ve 5. maddesinde belirtilen esaslara uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Aksi halde dava dilekçesi yapılan yanlışlıkların ve eksiklerin düzeltilmesi ve tamamlanması için davacıya tebliğ edilerek 30 günlük süre verilir. Bu süre içinde yanlışlıklar düzeltilmez ya da aynı yanlışlıklar tekrarlanırsa mahkemece davanın esasına girilmeden usul yönünden dava reddedilir. Dilekçe ret sebebiyle verilen yenileme dilekçelerinde tekrar harç alınmaz.
Uygulamada en yaygın dilekçe ret sebepleri, imzasız dilekçe ile dava açılması, iptali istenilen işlemin tarih ve sayısı ile belirtilerek ve bir nüshası dilekçeye eklenmeden dava açılması, tam yargı davalarında tazmini istenilen miktarın dilekçede gösterilmemesi, işlemin tebliğ ya da öğrenme tarihinin dilekçede belirtilmemesi, dilekçenin başlangıç ve sonuç kısımlarındaki taleplerin birbiriyle uyumlu olmaması (hangi işlem ya da işlemlerin iptali isteniyor ise bunun açık ve net olarak dilekçenin başlangıç ve sonuç kısımlarında belirtilmesi, bu hususta duraksamaya sebebiyet verilmemesi gerekir), hak ve menfaatlerinde birliktelik olmayan kişiler tarafından birlikte dava açılması, çözümü farklı yargı kollarına giren işlemlerin tek dilekçe ile dava konusu yapılması gibi özetlenebilir.
İdare Mahkemelerinde Duruşma Yapılır Mı, Tanık Dinlenir Mi, Dosya İncelemesi Nasıl Yapılır?
İdari yargıda yazılı yargılama usulü uygulanır. Yani incelemeler evrak üzerinden yapılır ve talepler evrak üzerinden karara bağlanır. Davalar yazılı ve imzalı dilekçeler ile açılır. İdarenin savunmasına karşı verilecek cevabın ve mahkemece yapılacak ara kararına verilecek cevabın da yazılı olması gerekir. İdari yargıda duruşma ve keşifler de dahil davanın hiçbir aşamasında tanık dinlenmez. İdare mahkemelerinde tarafların istemi olmadan ya da mahkemece kendiliğinden gerekli görülmedikçe duruşma yapılmaz.
İptal davalarında taraflardan birinin isteği üzerine duruşma yapılırken tam yargı davalarında duruşma yapılması için dava konusu miktarın 2021 yılı itibariyle 57.820,00 TL’nin üzerinde olması gerekir. Önemle belirtmek gerekir ki duruşma isteminin dilekçe aşamasında yapılması gerekmekte olup dosyanın tekemmülünden sonra yapılacak duruşma talebi mahkemece kabul edilmeyecektir.
İdari Yargıda İvedi Yargılama Usulüne İlişkin Uyuşmazlıklar Nelerdir, Dava Açma Süreleri ve Yargılama Usulleri Nasıldır?
2577 sayılı İYUK’un 20/A maddesi uyarınca;
- İhaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemleri,
- Acele kamulaştırma işlemleri,
- Özelleştirme Yüksek Kurulu kararları,
- 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca yapılan satış, tahsis ve kiralama işlemleri,
- 2872 sayılı Çevre Kanunu uyarınca, idari yaptırım kararları hariç çevresel etki değerlendirmesi sonucu alınan kararlar,
- 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca alınan Cumhurbaşkanı kararları ivedi yargılama usulüne tabidir.
İvedi yargılamada dava açma süresi otuz gündür. İdari işleme itirazla ilgili 11.madde hükmü uygulanmaz. Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilecek kararlara itiraz edilemez. Bu davalar dosyanın tekemmülünden itibaren en geç bir ay içinde karara bağlanır. Verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.