Resmi belgede sahtecilik suçu TCK md. 204 de düzenlenmiş ve koruduğu hukuki yarar bakımından oldukça önemlidir. Toplum içinde her an kurulmakta olan hukuki ilişkilerin güvenilirliği bakımından, hukuki işlemlerin delillendirilmesi gerekir. Aksi takdirde sözleşmeler dahil her türlü hukuki işlemin geçerliliği konusunda çatışmaya düşülecek ve toplumsal düzen bozulacaktır.
Belge kelimesi; “alâmet, nişan” anlamında kullanılır. Sağlam ve inanılır olan bir hükme esas teşkil edecek her türlü yazılı delil, fotoğraf, resim, film, doküman vb vesîka olarak tanımlanabilir. Eski Türkçede vesika, vusuk kelimesinden gelmektedir. Vusuk kelimesinin anlamı ise sağlam olmaktır. Kelimenin kökeninden de görüleceği üzere; hukuk düzeninin korunmasını sağlayan önemli şeylerin başında belge gelmektedir. Bu nedenle resmi belgede sahtecilik suçu TCK kapsamında yaptırıma tabi tutulmuştur. Madde gerekçesine göre ise yazılı kağıt niteliğinde olmayan şeyler belge niteliği taşımamaktadır.
Resmi Belgede Sahtecilik Suçu (TCK 204)
– Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir.
– Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir.
– Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.
Resmi Belgede Sahtecilik Suçunda Korunan Hukuki Yarar
Kamu düzeninin ve toplumsal güveninin sağlanması için, kişiler arasında veya kişiler ile idare arasında kurulan hukuki işlemlerin belgelendirilmesi; bu belgelerin de güvenilir olması bir zorunluluktur. Düzenlenen belgelerin sahihliğine olan güvenin sarsılması, hukuk düzenini ve toplumsal ilişkileri olumsuz yönde etkileyecektir.
Belgede sahtecilik suçunun işlenmesi, belgeye bağlı çeşitli hukuki ilişkilerin kurulmasını ve ispatlanmasını engelleyecektir dolayısıyla belgeye bağlı hak tesis edilmesi mümkün olamayacaktır. Gerek belgeye bağlı hak iktisap edenlerin haklarının korunması gerekse kamu güveninin sağlanması adına, resmi belge ceza hukukunun koruması altına alınmıştır. Özetle, bu suçla hem kişisel hem kamusal nitelikteki haklar korunmaktadır.
Resmi Belgede Sahtecilik Suçunun Unsurları
Fail ve Mağdur
Resmi belgede sahtecilik suçu, Türk Ceza Kanunu’nda iki farklı biçimde düzenlenmiştir. Kanun maddesinin ilk fıkrasındaki hali herkes tarafından işlenebilir niteliktedir. İlk fıkraya göre fail kamu görevlisi olsa dahi, göreviyle alakalı olmaksızın resmi belgede sahtecilik suçunu işlerse 204. Maddenin ilk fıkrasına göre sorumlu tutulacaktır.
Türk Ceza Kanunu madde 204’ün ikinci fıkrasına göre ise; suçun faili olabilecek kişi yalnızca kamu görevlisi niteliği taşıyanlardır. Kamu görevlisi, suçu göreviyle bağlantılı olarak işlemişse, madde 204/2 meydana gelecektir.
Kimlerin kamu görevlisi olduğu 5237 sayılı TCK”nın 6’ncı maddesinde şu şekilde tanımlanmıştır: “kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi” kamu görevlisi sayılmaktadır. Bununla birlikte, kamu görevlisi olmadığı halde, ‘kamu görevlisi gibi cezalandırılması’ gereken kişiler de mevcuttur. Bu kişiler, kimi kuruluşlarla ilgili özel yasalarında görevleri dolayısıyla kamu görevlisi gibi cezalandırılması gerektiği hükümleri yer aldığı için bu yaptırıma tabi tutulmuştur.
Maddi Konu Olarak Belge
Resmi belgede sahtecilik suçunun konusunu teşkil eden şey belgedir. Hukukumuzdaki kabule göre belgenin yazılı bir nesne olduğu kabul edilmektedir ancak yazılı olan her şey de belge niteliğini haiz değildir. Delil vasfı taşıması açısından bakıldığında ise kim tarafından düzenlenmiş olduğunun da bilinmesi gerekir.
Belgenin Unsurları Nelerdir
Belge her şeyden önce yazılı olmalıdır. Söz konusu yazının bilinen bir dil olması gerektiği gibi okunabilir olması da gerekir. Yazılı olan her hususun belge olduğu düşünülemez. Belge içeriğinin hukuki bir değer taşıması gerekir. Hukuk dünyasında değişikliğe yol açacak ya da delil niteliğini haiz olmayan yazılı içeriğin belge olarak adlandırılması mümkün olamayacaktır. Bunlarla birlikte belgenin kim tarafından düzenlendiği de bilinmelidir. Düzenleyen gerçek veya tüzel kişi olabilir. Belgenin kim tarafından düzenlendiğinin bilinmesi için, ismin metin içinde geçmesi mümkün olabileceği gibi, ayrıca eklenen imza vb bir unsurla da belirtilmiş olabilir. Fakat kanunen belge niteliğini taşıması için bazı unsurların şart koşulduğu durumlar da olabilir. Örneğin kambiyo senetlerinde geçerlilik için imza koşulu aranır.
Resmi Belgeler
Türk Ceza Kanunu’nda veya başkaca bir mevzuatta resmi belge tanımı yapılmamıştır. Bu tanım doktrin ve içtihada göre yapılmıştır. Doktrine göre resmi belge tanımı şu şekilde yapılabilir: Kamu görevlisi tarafından, görevi gereği düzenlenmiş, mevzuatta öngörülen şekil şartlarına uygun vesikadır.
Resmi Belge Niteliğinde Görülen Belgeler
TCK md. 210/1’e göre bazı belgeler türleri gereği kanunen resmi belge seviyesinde korumaya alınmıştır. Bu belgeler: Emre veya hamiline yazılı kambiyo senedi, tahvil, hisse senedi, emtiayı temsil eden belge ve vasiyetnamedir.
Resmi Belgede Sahtecilik suçuna ilişkin Yargıtay Kararı
Yargıtay 11. Ceza Dairesi Esas: 2021/ 8509 Karar: 2021 / 3998
ÖZET: Dosya kapsamında sanığın bir şekilde temin ettiği müşteki …’e ait kimlikte tahrifat yaparak, hırsızlık yaptığı esnada yakalandığı, görevli polis memurlarına bu kimliği göstermek suretiyle müşteki hakkında kamu davası açılmasına neden olduğu, sanığın kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek için sahte kimliği kullanması nedeni ile sanığın üzerine atılı “Resmi belgede sahtecilik” suçunu işlediği anlaşıldığından mahkumiyetine karar verilmiş ise de, somut olayda, şüpheli … adına düzenlenmiş tahrifat yapılan nüfus cüzdanın aslının ele geçirilemediği, bu halde anılan belgenin aldatma yeteneğinin olup olmadığının tespit edilemeyecek olması karşısında; sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçunun yasal unsurlarının oluşmadığından beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
(5237 S. K. m. 204) (5271 S. K. m. 309)
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 11/02/2021 tarih ve 2020/16933 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 23/03/2021 tarih ve KYB-2021/30433 sayılı ihbarname ile;
Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Kanun’un 204/1. maddesi gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair … 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/12/2016 tarihli ve 2015/683 esas, 2016/671 sayılı kararının, “Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 06/02/2020 tarihli ve 2019/4302 esas, 2020/1021 karar sayılı ilâmında yer alan “…Belgelerde sahtecilik suçlarında, belgenin nesnel olarak aldatıcılık yeteneğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatma yeteneğinin varlığını göstermeyeceği ve fotokopi üzerinde mahkemece söz konusu belgenin objektif olarak aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının tespitinin mümkün olmaması karşısında, somut olayda … adına düzenlenmiş suça konu nüfus cüzdanı aslının ele geçirilemediği ve bu nedenle aldatma yeteneğinin olup olmadığının tespit edilemeyecek olması karşısında; yüklenen resmi belgede sahtecilik suçunun unsurlarının oluşmayacağı ve sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden mahkumiyet kararı verilmesi,….BOZULMASINA” şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, dosya kapsamında sanığın bir şekilde temin ettiği müşteki …’e ait kimlikte tahrifat yaparak, hırsızlık yaptığı esnada yakalandığı, görevli polis memurlarına bu kimliği göstermek suretiyle müşteki hakkında kamu davası açılmasına neden olduğu, sanığın kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek için sahte kimliği kullanması nedeni ile sanığın üzerine atılı “Resmi belgede sahtecilik” suçunu işlediği anlaşıldığından mahkumiyetine karar verilmiş ise de, somut olayda, şüpheli … adına düzenlenmiş tahrifat yapılan nüfus cüzdanın aslının ele geçirilemediği, bu halde anılan belgenin aldatma yeteneğinin olup olmadığının tespit edilemeyecek olması karşısında; sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçunun yasal unsurlarının oluşmadığından beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, sanığın “resmi belgede sahtecilik“ suçundan TCK‘nin 204/1. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … 2. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 15/12/2016 tarihli 2015/683 Esas ve 2016/671 Karar sayılı mahkûmiyet hükmünün CMK’nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün görüldüğünden, yüklenen suç unsurları itibarıyla oluşmadığından sanığın BERAATİNE, cezanın çektirilmemesine, sanık hakkındaki infazın durdurulmasına, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse derhal TAHLİYESİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE, 26/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
iyi günler efendim.ben bir yerde işe başladım şoför olarak fakat sigortam yapılmamış bu işyerinin Bir çekini müşterisine götürdüm müşterisi benden ciro istedi bende ciro yaptım çeki veren ödedi diyeri tahsil etti benden önce bir kaç ciro daha vardı bunlardan birisi şikayet etmiş benim kaşem taklit edilmiştir diye dava açıldı ve suç benim üstüme kaldı imzalarda bana ayit olmadığı halde . Hakimin gerekçesi daha önce böyle bir suç işlediğinden bu suçuda bu işlemiştir deyip bana ceza verdi bende temyize yolladım.şimdi denetimdeyim imza atıyorum bu cezanın bozulma olasılığı olabilirmi olmaz ise denetimimi de yakıp ceza evine alırlar mı. Vereceğiniz cavaptan ötürü şimdiden teşekkürler
Merhabalar, sorunuza sağlıklı bir yanıt verebilmemiz için ifade ettiğiniz olay ve dosyanız hakkında daha fazla bilgiye ihtiyaç duyacağımız açık. Dilerseniz bu hususta hukuki danışmanlık hizmetimizden yararlanabilirsiniz. İyi günler dileriz.