Soyut Norm Denetimi ve Somut Norm Denetimi – Anayasa Mahkemesi
Anayasada yer verilen konulardan biri de grup, kurum, organlar veya kişiler tarafından belirli bir kanun aleyhinde anayasaya aykırılık gerekçesi ileri sürülerek dava açılabilir mevzusudur. Yetkili yargı mercilerine açılan bu davalar açıldığında yapılan denetim soyut norm denetimi olarak adlandırılır. Bir mahkeme tarafından görülen davaya ilişkin karara bağlanma söz konusu ise karara bağlanmanın ardından o dava için kullanılan kanun hükmünün anayasaya uygunluğu ile ilgili olarak yapılan denetim somut norm denetimidir.
Soyut norm denetimi – somut norm denetimi ve bireysel başvuru yolu ile Anayasa yargısı uygulanmaktadır. Anayasa yargısı olarak tanımlanan faaliyetler de kanunların yanı sıra bazı yasama işlemlerine denetim yapılmasıdır. Bu denetim anayasaya uygunluğun yargısal usuller kullanılarak yapılmasını kapsamaktadır. Anayasa yargısı uygulanırken insan haklarının yanı sıra temel hürriyetlerin tam güvence altına alınması amaçlanır.
Soyut ve somut norm denetimi anayasa yargısı sırasında kullanılırken bireysel başvuru da bunlar arasında yer alır. Bireysel başvuru sırasında kişi yargılama eylemi sırasında bazı temel haklarının ihlal edildiği gerekçesi ile Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapar.
Soyut Norm Denetimi Nedir?
Soyut norm denetimi nedir? Merak edilenler arasında yer alırken bir yasanın anayasaya aykırılığı yönünde iddiayı ispatlamak için AYM’de iptal davası açılabilir. Siyasal organların belirli bir süre içinde açtığı bu davalar sırasında soyut norm denetimi kullanılır. Bu denetim yolunda somut bir olayla bağlantı bulunmaz. Soyut bir değerlendirme esasına dayanıldığı için soyut norm denetimi olarak tanımlanır.
Siyasi iktidarların anayasaya aykırı hareket etmesini engellemek maksadı ile uygulanan bu yöntem muhalefet açısından önem taşımaktadır. Bu uygulama sayesinde parlamentoda yer alan muhalefet partileri dava açma hakkına sahip olur.
Somut Norm Denetimi Nedir?
Somut norm denetimi nedir? Konusu ise yargısal denetim süreçlerini ilgilendiren konular arasında yer almaktadır. Somut norm denetiminde süre sınırlaması bulunmaz. Soyut norm denetiminde olduğu gibi somut norm denetiminde sınırlı sayıda insan bu yolu kullanmaz. Bu yol kullanıldığında yargılama süreci de uzamaktadır.
Bu süreçte ise Anayasaya aykırı olduğu düşünülen bir fiilin diğer mahkemelerde ileri sürülmesi durumunda davaya bakan mahkemenin kanunun ya da Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi hükümlerinin Anayasa yönünden aykırı bulması durumunda bu konuya ilişkin karar verilene dek davanın geri bırakılması ve konunun Anayasa Mahkemesi’ne intikali ile başlayan yargısal denetim aşaması somut norm denetimi olarak adlandırılır.
Somut Norm Denetimi Unsurları Nelerdir?
Somut norm denetimi unsurları nelerdir? Konusu hukuki açıdan merak edilenlerden biridir. Somut norm denetiminde birtakım unsurlar bulunur. Bu unsurların bir araya gelmesi neticesinde ise somut norm denetiminin koşulları ortaya çıkmış olur. Öncelikli olarak görülmekte olan bir davaya ihtiyaç duyulur. Bu davaya bakan bir mahkeme olmak zorundadır.
Davaya ilişkin uyuşmazlık konusunda bu uyuşmazlığın çözümüne yönelik olarak uygulanacak Kanun ya da Cumhurbaşkanlığı kararnamesi niteliğine sahip kural bulunması da gerekir. Somut norm denetimi unsurlarından biri de tarafların Anayasa’ya aykırılık iddiaları konusunu önemli bulmasıdır. Mahkeme hâkimi de uygulanacak kuralı Anayasa’ya aykırı bulduğunda somut norm denetimi unsurlarından biri ortaya çıkmış olur.
Somut norm denetimini davaya bakan mahkeme Anayasa Mahkemesi’ne götürmektedir. Anayasa Mahkemesi’nde hukuka uygunluğu denetlenen konu somut norm denetimi unsurları dikkate alınarak incelenir.
Somut Norm Denetimi Unsurları Görülmekte Olan Dava
Somut norm denetimi unsurları görülmekte olan dava şeklinde incelenmeye başlanabilir. Bu konuda ortaya çıkan unsurların ilki görülmekte olan bir davanın olmasıdır. Bu konuyla ilişkili en temel unsur bir davanın olması gereğidir. Ayrıca davayı görmek üzere görev yapan yargı mercii de yetkili ve görevli olmak zorundadır.
Dava ile ilgili olarak bilinmesi gerekenlerden biri de davaya bakılmış olması somut norm denetimi yapılması yönünde engel teşkil ettiğidir. Bunun yanı sıra dava esası hükme bağlandığında da somut norm denetimi yapılamamaktadır.
Somut Norm Denetimi Unsurları Mahkeme Varlığı
Somut norm denetimi unsurları mahkeme varlığı açısından da önemlidir. Mahkeme olmadan bu unsurun ortaya çıkması söz konusu olmamaktadır. Mahkeme adı verilen birimler hukukta kendilerine karşılık bulur. Mahkeme hâkimi olarak adlandırılan yargı mensupları bağımsız ve tarafsız kişiler arasından seçilerek göreve getirilir.
Yargısal usullere uygun olarak görev yapan hakimler yargısal işlemleri yapmakla görevlidir. Mahkeme kavramını kapsayan konu ise; idari, asgari, adli tüm mahkemelerdir. Her derece mahkemesi mahkeme kavramının kapsamına dahildir.
Somut Norm Denetimi Unsurları Davaya Uygulanan Norm
Somut norm denetimi unsurları davaya uygulanan norm açısından Anayasa’da geniş tutulmaktadır. Anayasa Mahkemesi dava sırasında başvurulan önce mülga kabul edilen bir norm için yapılan başvuruyu inceler. Başvuru yapılmadan evvel yürürlükten kalkmış bir norm söz konusu ise bu durumda mahkeme başvuruya konu olan normla ilgili olarak davada uygulanacak norm niteliği taşımadığı yönünde mahkemenin yetkisizliğine dayanarak ret kararı verecektir.
Anayasa Mahkemesi mahkemenin kararı ile bağlı değildir. Anayasa Mahkemesi incelediği normun uygulanacak norm olup olmadığına ilişkin re’sen hareket etme yetkisine sahiptir. Bu durumda Anayasa Mahkemesi önüne gelen normu araştırma ve belirleme yetkisini elinde tutar.
İç tüzük soyut norm denetimine tabidir. Bununla birlikte iç tüzüğe ait bir diğer özellik ise somut norm denetimine tabi olmamasıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi içtüzüğünün mahkemelerin davaya uyguladıkları bir yasal düzenleme olmadığı görülmektedir. İçtüzük meclisin işleyişinde düzenleme yapma gücüne sahip olan bir belgedir.
Somut Norm Denetimi Unsurları İddianın Mahkeme Tarafından Ciddi Bulunması
Somut norm denetimi unsurları iddianın mahkeme tarafından ciddi bulunması konusunu da kapsamaktadır. Anayasanın somut norm denetimi unsurlarından iddianın mahkeme tarafından ciddi bulunması konusunu işletebilmesi için o davayla ilgilenen mahkemenin dava sırasında uygulanan kanunların ya da kanun hükmünde kararname hükümlerinin Anayasa’ya aykırı yönde olduğuna dair re’sen karar alması gerekir.
Bunun yanı sıra ikinci bir yol daha bulunur. Bu ikinci yol ise; dava sırasında taraflardan birine ait Anayasa’ya aykırılık iddiasının ortaya çıkmasıdır. Taraflardan biri vasıtası ile ortaya atılan bu iddia ayrıca mahkeme tarafından ciddi bulunmalıdır. Mahkemenin taraflardan biri aracılığı ile ortaya atılan iddiayı ciddi bulmaması durumunda somut norm denetimi unsuru kullanılamamaktadır. Bu durumda da Anayasa Mahkemesi’ne gidilememektedir.
İtiraza yönelik ciddiyet kavramı davaya bakan mahkemenin inisiyatifinde bulunur. İddia hukuksal dayanaktan yoksun ise, davaya yönelik olarak uzatma veya engelleme amacı tespit edilirse bu tür durumlarda iddia ciddiye alınmamaktadır. İtirazın ciddiyeti davaya bakan mahkemenin takdir yetkisindedir. Anayasa Mahkemesi’nin itirazın ciddiyetine yönelik olarak bir inceleme başlatabilmesi de söz konusu olmamaktadır.
Anayasa’ya aykırılık iddiasını öne sürenler özel ya da tüzel kişiler olabilir. İddiayı öne sürenlerin davanın tarafları arasında olmaları yeterlidir. Anayasa’ya aykırılık yönünde bir iddia ortaya atıldığında bunu ileri sürebilecek kişiler şunlardır:
- Savcı
- Davalı
- Davacı
- Suçtan zarar gören
Somut Norm Denetimi Yöntemi
Somut norm denetimi yöntemi işleyişinde öncelikle davaya bakan mahkemenin uygulanacak olan kanun hükmüne ilişkin Anayasa’ya aykırılık konusunda re’sen kanaat getirmesi icap eder. Bunun yanı sıra taraflardan birinin ileri süreceği Anayasa’ya aykırılık iddiası ciddi bulunmalıdır. Bu durumda Anayasa’ya aykırılık ön meselesi oluşturulacaktır.
Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda vereceği karar bekleneceği için de davanın geri bırakılması söz konusu olur. Bu durumda ise temyiz mercii devreye girer. Temyiz merciinin davanın esası bakımından hukuka uygunluk denetimi gerçekleştirmesinin yanı sıra Anayasa’ya aykırılık iddialarının da ciddi olup olmadığı yönünde incelemesi olacaktır.
Anayasa’ya aykırılık iddiasının mahkeme tarafından ciddi bulunması durumunda yargılama işlemleri beş aylık bekletici sebebe dayandırılarak mahkeme tarafından bekletilir. Anayasa Mahkemesi ise iş kendisine geldikten sonra beş aylık süre içerisinde karar vererek bu kararını açıklamaktadır.
Anayasa Mahkemesi’nin karar verememesi durumunda ise mahkemenin davaya yönelik olarak yürürlükteki kanun hükümleri uyarınca karar vermesi söz konusu olur. Anayasa Mahkemesi’nin aykırılık iddiası yönündeki konuyu kapsayan kanunu reddetmesi durumunda ise yürürlükte olan kanun maddesi uyarınca davanın sonuçlanması söz konusu olmaktadır.