Tedbir nafakası, boşanma veya ayrılık davalarının başlamasıyla birlikte, eşlerden birinin diğerine verdiği geçici mali destektir. Bu nafaka, davanın kesinleşmesine kadar devam eder ve boşanma kararının kesinleşmesine kadar geçerli olur. Zira bu süreçte, eşler arasındaki bakım yükümlülüğü devam eder, yani evlilik birliği resmi olarak sonlanana kadar eşler birbirlerine bakmak zorundadır. Çocukların bakımı da bu kapsamda değerlendirilir.
Tedbir nafakası, eşlerin kusur durumlarına bakılmaksızın hükmedilebilir. Yani, hangi tarafın kusurlu olduğuna bakılmaksızın, davanın açıldığı andan itibaren geçerli olur ve boşanma kararı kesinleşene kadar sürer. Nafaka, geçici bir önlem olarak, boşanma süreci boyunca tarafların yaşam standartlarını koruyabilmesi amacıyla ödenir.
Boşanma davası sonuçlanana kadar, bu tür nafaka “tedbir nafakası” olarak kabul edilir. Eğer nafaka ödenmezse, ödeme için icra takibi başlatılabilir. Nihayetinde, tedbir nafakasının ödenmesi, yargılama sürecindeki eşitlik ve adalet ilkesine hizmet eder.
Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesi, boşanma veya ayrılık davalarında tedbir nafakasının yasal dayanağını oluşturur. Bu madde uyarınca, boşanma veya ayrılık davası açıldığında hâkim, eşlerin geçimlerini sürdürebilmeleri, barınmaları, çocuklarının bakımı ve korunması gibi geçici önlemleri alır. Hâkim, bu önlemleri talep üzerine veya re’sen (kendiliğinden) almakla yetkilidir.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu
III. Geçici Önlemler
Madde 169 – “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.”
Tedbir Nafakası Miktarı Nasıl Belirlenir?
Tedbir nafakası miktarını belirlerken dikkate alınması gereken faktörleri şu şekilde maddelendirebiliriz:
- Eşlerin Ekonomik Güçleri: Nafaka miktarı belirlenirken, eşlerin gelir durumları, mal varlıkları ve genel ekonomik güçleri göz önünde bulundurulmalıdır. Hâkim, nafakayı belirlerken her eşin ödeme kapasitesini dikkate almalıdır.
- Birlikte Yaşanan Hayat Seviyesi: Eşlerin boşanmadan önceki yaşam düzeyleri, nafakanın miktarını etkileyen önemli bir faktördür. Hâkim, birlikte geçirilen dönemdeki yaşam seviyesinin, boşanma sonrasında da mümkün olduğunca korunması gerektiğini gözetmelidir.
- Eşlerin Geçim Şartları: Boşanma sonrası eşlerin geçim şartları, nafakanın miktarını etkileyen bir diğer faktördür. Nafaka, eşlerin yeni yaşamlarında geçimlerini sürdürebilmesi için gerekli olan tutarı karşılayacak şekilde belirlenmelidir.
- Davalının Sağladığı Yaşam Düzeyi: Davalı eşin, boşanma sürecine kadar sağladığı yaşam standardı da göz önünde bulundurulmalıdır. Bu, eşin önceki dönemdeki yaşam seviyesinin korunmasına yönelik bir gerekliliktir.
Bu faktörler, tedbir nafakasının belirlenmesinde önemli bir rol oynar ve hâkim, bu unsurlar ışığında adil bir karar vermekle yükümlüdür.
Nitekim, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2017/11983 Esas ve 2017/743 Karar numaralı kararında, tedbir nafakası miktarı belirlenirken dikkate alınması gerekenler şöyle ifade edilmiştir:
Yargıtay Kararı
Karar No: [2017/11983 Esas ve 2017/743 Karar]
“Bu bağlamda; tedbir nafakası miktarı tayin edilirken, birliğin giderlerine katılmada eşlerin “ekonomik güçleri” ile müşterek yaşam sırasında davalının eşine sağlamış olduğu yaşam düzeyi dikkate alınmalı, hakim; eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyelerinin ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir.”
📌 Yargıtay Kararları için tıklayınız.
📌 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu için tıklayınız.
Tedbir Nafakası Şartları
Tedbir nafakası, boşanma veya ayrılık sürecindeki eşin geçici olarak maddi destek almasını sağlayan bir düzenlemedir. Yargılama süresince, hâkim, taraflardan birinin talebi üzerine veya re’sen (kendiliğinden) nafaka ödenmesine karar verebilir. Tedbir nafakasının geçerli olabilmesi için bazı şartlar vardır:
- Resmi Evlilik Olmalıdır
Tedbir nafakasına hak kazanabilmek için, eşler arasında geçerli bir resmi nikah bulunmalıdır.
- Boşanma Davası Açılmış Olmalıdır
Eşlerden birinin boşanma davası açmış olması gerekir. Bu, nafakaya hükmedilmesi için yasal dayanağı oluşturur.
- Haklı Sebep ve Kanuni Gerekçe Bulunmalıdır
Nafakanın ödenebilmesi için, eşin geçim sıkıntısı yaşaması veya çocuklarının bakımı için mali desteğe ihtiyaç duyması gibi geçerli sebepler olmalıdır.
- Eşin Nafaka Talebi Olmalıdır veya Hâkim Re’sen Nafakaya Hükmedebilir
Tedbir nafakası, eşin talebi üzerine verilebileceği gibi, hâkim, tarafların yaşam koşullarını iyileştirebilmek için nafakaya re’sen de hükmedebilir. Hâkim, tarafların ekonomik durumunu göz önünde bulundurarak uygun bir çözüm önerir.
Tedbir nafakası, eşlerin kusuru dikkate alınmadan, yalnızca geçim ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla belirlenir. Yani, boşanma davasında tarafların kusur oranları nafaka miktarını etkilemez. Hâkim, tarafların ekonomik durumunu dikkate alarak nafaka miktarını belirler ve süresiz değil, boşanma kararı kesinleşene kadar geçerli olacak şekilde ödenmesine karar verir.
Tedbir Nafakası Ne Zamana Kadar Ödenir?
Tedbir nafakası, boşanma davası süresince, boşanma kararının kesinleşmesine kadar ödenen bir nafaka türüdür. Bu nafaka, boşanma kararı kesinleştikten sonra, eş bakımından yoksulluk nafakasına ve çocuklar bakımından katkı (iştirak) nafakasına dönüşür.
Tedbir nafakası, boşanma kararı verilene kadar geçerlidir ve kesinleşmesinin ardından yoksulluk nafakası ya da iştirak nafakası ödenmeye devam edebilir.
Nafaka alacaklarında, zamanaşımı süresi 10 yıldır. Bu süre zarfında nafaka talebi yapılabilir, ancak 10 yıl geçtikten sonra geçmişe dönük nafaka talebinde bulunulması mümkün değildir.
Tedbir Nafakası Maaşın Kaçta Kaçıdır?
Tedbir nafakasının belirlenmesinde hâkim, nafaka yükümlüsünün gelir durumu, mal varlığı, yaşam standartları ve genel ekonomik koşullar gibi faktörleri göz önünde bulundurur. Hâkim, nafaka miktarını, ödeme yükümlüsünün yaşamını zorlamayacak şekilde belirler.
Eğer nafaka, çocuğu da kapsıyorsa, çocuğun gelişimi, eğitim ihtiyaçları, bakım ve gözetimi gibi etkenler de dikkate alınır. Bu sayede, çocuğun ihtiyaçlarının karşılanması için nafaka doğru bir şekilde belirlenmiş olur.
Tedbir nafakası, belirli bir maaş oranı üzerinden hesaplanmaz. Nafaka miktarı, her durum için hâkim tarafından ayrı ayrı değerlendirilerek belirlenir. Bu değerlendirme sırasında, nafaka yükümlüsünün gelir düzeyi ve ekonomik koşulları göz önünde bulundurularak, ödeme yapılacak miktar belirlenir. Dolayısıyla, nafakanın maaşın belirli bir oranına dayalı olarak hesaplanması mümkün değildir.
İştirak nafakası hakkında daha fazla bilgi edinmek için,
bu makaleye göz atabilirsiniz.
Tedbir Nafakasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
- Ayrılık ya da Boşanma Davasından Bağımsız Tedbir Nafakası İstemi
Görevli Mahkeme: Aile mahkemesi (aile mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemesi).
Yetkili Mahkeme: Taraflardan birinin ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.
- Ayrılık ya da Boşanma Davası ile Birlikte Tedbir Nafakası Talebi
Görevli Mahkeme: Aile mahkemesi.
Yetkili Mahkeme: Boşanma veya ayrılık davası açılan yer mahkemesi, tedbir nafakası talebine de karar verir.
Durum | Görevli Mahkeme | Yetkili Mahkeme |
Bağımsız Tedbir Nafakası Talebi | Aile Mahkemesi (aile mahkemesi yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi) | Eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesi |
Ayrılık ya da Boşanma Davasıyla Tedbir Nafakası Talebi | Aile Mahkemesi | Boşanma veya ayrılık davası açılan yer mahkemesi |
Sıkça Sorulan Sorular
Kimler Tedbir Nafakası Talep Edebilir?
Tedbir nafakası, boşanma veya ayrılık davası açılmadan önce talep edilebilir. Bu nafakayı talep etme hakkına sahip olan kişiler:
- Boşanma veya ayrılık davası açan eş: Boşanma davası açmış olan eş, davanın sonucuna kadar geçim yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için tedbir nafakası talep edebilir.
- Çocuklar: Çocukların bakım ve ihtiyaçları için, taraflardan biri tarafından tedbir nafakası talep edilebilir.
❖ Müşterek (Ortak) Çocuk İçin Tedbir Nafakası Talep Edilebilir mi?
Evet, boşanma ya da ayrılık davası sırasında eşler arasında müşterek çocukların bakım ve eğitim masrafları için tedbir nafakası talep edilebilir.
❖ Boşanma ya da Ayrılık Davası Açılmadan da Tedbir Nafakası Alınabilir mi?
Evet, boşanma ya da ayrılık davası açılmadan da tedbir nafakası talep edilebilir. Boşanma veya ayrılık davasının görülmeye başlanması, tedbir nafakasının talep edilebilmesi için zorunlu bir durum değildir. Ancak, nafaka talep edebilmek için eşlerin ayrı yaşama durumunun olması ya da nafaka talebinde bulunmak için makul bir gerekçe gösterilmesi gerekir.
❖ Eşlerin Kusuru Tedbir Nafakasını Etkiler mi?
Tedbir nafakasının belirlenmesinde eşlerin kusuru doğrudan etkili değildir. Hâkim, tarafların ekonomik durumları ve yaşam koşulları göz önünde bulundurularak nafaka talebini değerlendirir. Ancak, boşanma kararı sonrası yoksulluk nafakasının belirlenmesinde kusur önemli bir faktör olabilir.
❖ Tedbir Nafakası Miktarı Değiştirilebilir mi?
Tedbir nafakası miktarı, mahkemenin belirlemesi ile düzenlenir. Ancak, zamanla tarafların ekonomik durumunda önemli bir değişiklik olursa, tedbir nafakası miktarı değiştirilebilir. Hem nafaka talep eden eşin hem de nafaka ödeyen eşin yaşam standartları göz önüne alınarak bir düzenleme yapılabilir.
❖ Tedbir Nafakası Ne Zaman Sonlanır?
Tedbir nafakası, boşanma kararının kesinleşmesine kadar ödenmeye devam eder. Boşanma kararı verilse dahi, karar kesinleşene kadar tedbir nafakası geçerli olacaktır. Karar kesinleştikten sonra, tedbir nafakası sona erer ve yerine başka nafaka türleri (yoksulluk nafakası, iştirak nafakası vb.) geçer.
❖ Tedbir Nafakası Ödenmezse?
Tedbir nafakası ödenmediği takdirde, nafaka alacaklısı icra takibi başlatabilir. İcra yolu ile alacaklar tahsil edilebilir. Ödenmeyen nafaka borcu için cezai yaptırımlar ve faiz uygulanabilir.
❖ Tedbir Nafakası Kararına İtiraz Edilebilir mi?
Tedbir nafakasına ilişkin karara itiraz edebilmek için, kararı veren mahkemeye itiraz dilekçesi sunulabilir. Bu dilekçede, itiraz gerekçeleri ve varsa deliller yer almalıdır.
Tedbir nafakası kararının ardından, koşulların değişmesi durumunda hâkim, nafaka miktarını artırabilir, azaltabilir veya tamamen kaldırabilir. Örneğin, nafaka alacaklısının ekonomik durumu değişirse (örneğin, miras kalması veya işe girmesi gibi), nafaka borçlusu bu durumu mahkemeye bildirerek nafakanın yeniden belirlenmesini talep edebilir.