Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemeleridir. (TTK md.5). Ayrıca, bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve ticari sayılan davalarla, özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Asliye ticaret mahkemelerinde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur (5235 S.K. md.5/3).
Asliye Ticaret Mahkemelerinin Yapısı Nasıldır?
5235 sayılı Kanuna göre; Asliye ticaret mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemelerde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur. Konusu parayla ölçülebilen uyuşmazlıklarda dava değeri beş yüz bin Türk lirasının üzerinde olan dava ve işler ile dava değerine bakılmaksızın;
- İflas, iflasın kaldırılması, iflasın kapatılması, konkordato ve yeniden yapılandırmadan kaynaklanan iş ve davalara,
- Türk Ticaret Kanununda hâkimin kesin olarak karara bağlayacağı işler ile davalara,
- Şirketler ve kooperatifler hukukundan kaynaklanan genel kurul kararlarının iptali ve butlanına ilişkin davalara, yönetim organları ve denetim organları aleyhine açılacak sorumluluk davalarına, organların azline ve geçici organ atanmasına ilişkin davalara, fesih, infisah ve tasfiyeye yönelik davalara,
- Hukuk Muhakemeleri Kanununa ve Milletlerarası Tahkim Kanununa göre yapılan tahkim yargılamasında; tahkim şartına ilişkin itirazlara, hakemlerin seçimi ve reddine yönelik davalar ile yabancı hakem kararlarının tanıma ve tenfizine yönelik davalara,
ilişkin tüm yargılama safhaları, bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülür ve sonuçlandırılır. Bu iş ve davalarda mahkeme başkanı, belirli bazı tahkikat işlemlerini yapmak üzere üyelerden birini naip hâkim olarak görevlendirebilir. Bu fıkrada belirtilen dava ve işler dışında kalan uyuşmazlıklar mahkeme hâkimlerinden biri tarafından görülür ve karara bağlanır. Başkan ve üye hâkimler arasında dağılıma ilişkin esaslar, işlerde denge sağlanacak biçimde mahkeme başkanı tarafından önceden tespit edilir
Asliye Ticaret Mahkemeleri İle Asliye Hukuk Mahkemeleri Arasındaki İlişki
Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Asliye ticaret Mahkemeleri, özel mahkemelerdir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin Görevleri Nelerdir?
Türk Ticaret Kanunu md.4’e göre; Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile; tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu maddede belirtilen kanunlarda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri Hangi Davalara Bakar?
- Kambiyo Senetleri İle İlgili Davalar.
- Ticari İşletmelerin Devralınması, Birleştirilmesi veya Tür Değiştirmesi İle İlgili Davalar.
- Taraflardan birinin ticari işletme veya sigorta olduğu tazminat davaları.
- Rekabet yasağına ilişkin davalar.
- İflas davası.
- Ticari nitelikte ipoteğin fekki ve ihalenin feshi davası.
Asliye Ticaret Mahkemesi Kararlarına Karşı Kanun Yoluna Başvurulabilir Mi?
Asliye ticaret mahkemesi kararlarına karşı, kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten itibaren 2 hafta içinde istinaf yasa yoluna başvurulabilir (HMK md.345). İstinaf yoluna başvurma, dilekçeyle yapılır ve istinaf dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur (HMK md.342):
- Başvuran ile karşı tarafın davadaki sıfatları, adı, soyadı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası ve adresleri.
- Varsa kanuni temsilci ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri.
- Kararın hangi mahkemeden verilmiş olduğu ve tarihi ile sayısı.
- Kararın başvurana tebliğ edildiği tarih.
- Kararın özeti.
- Başvuru sebepleri ve gerekçesi.
- Talep sonucu.
- Başvuranın veya varsa kanuni temsilci yahut vekilinin imzası.
İstinaf dilekçesi, kararı veren mahkemeye veya başka bir yer mahkemesine verilebilir (HMK md.343). İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir (HMK md.346).
Asliye ticaret mahkemesi kararlarına karşı temyiz yoluna da başvurulabilir. Ancak, aleyhine temyiz yoluna başvurulan kararın miktar veya değer itibariyle 2021 yılı için 78.630 TL’yi aşması gerekir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinde Trafik Sigortasına İlişkin Açılan Davalar
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre; zorunlu mali sorumluluk sözleşmelerine dayanılarak açılan davalarda, dava sigorta şirketine karşı da yöneltilmişse, zorunlu sigortalar Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlendiğinden, görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. Ancak TTK’ya eklenen geçici 9. maddede “Bu Kanunun göreve ilişkin hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda uygulanmaz. Bu davalar, açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan Kanun hükümlerine tâbidir” denilmektedir. Bu durumda; TTK, 14/2/2011 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, bu tarihten önce açılmış olan davalar Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülebilir. Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2021/687 Esas, 2021/4338 Karar sayılı ve 29.3.2021 tarihli kararına göre;
“Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1. Asliye Hukuk Mahkemesince, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında görevli mahkeme genel hukuk mahkemesi olan asliye hukuk mahkemesi ise de, dava gerçek kişiler ile birlikte karşı tarafın ZMMS yaptırdığı sigorta şirketine karşı da açıldığı için, davalı sigorta şirketi sigorta poliçesi nedeniyle sorumlu tutulmuş olup zorunlu sigortalar TTK’nın 1483 ve devamı maddelerinde düzenlendiğinden, TTK’nın 4/1-a ve 5. maddeleri gereğince açılan bu davada Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Bilindiği gibi asliye mahkemeleri, asliye hukuk ve asliye ticaret mahkemeleri olarak ikiye ayrılır. Asliye ticaret mahkemeleri, asliye hukuk mahkemesinin görevine giren ticari davaların çözümlendiği mahkemelerdir.
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevine giren işler dışında kalan tüm uyuşmazlıklar asliye hukuk mahkemesince çözümlenir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK’nın 4. maddesinde hangi davaların ticari dava olduğu sayılmıştır. Bundan başka, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalarla hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir (TTK’nın 5/2).
Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki görev değil iş bölümü ilişkisidir. (TTK’nın 4 ve 5. maddeleri) asliye ticaret mahkemesi kanunla belirtilmiş olan ticari davalara bakar. Asliye hukuk mahkemesi ise ticari davalar dışında kalan hukuk davalarına (dar anlamda hukuk davalarına) bakar.
Eldeki dava, 18/01/2008 tarihinde açılmıştır. 30/06/2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 Sayılı Kanun’un 38. maddesiyle 6102 Sayılı TTK’ya eklenen geçici 9. madde “Bu Kanunun göreve ilişkin hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda uygulanmaz. Bu davalar, açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan Kanun hükümlerine tâbidir” hükmünü içermektedir.
Bu durumda davalının iş bölümü itirazının bulunulmadığı gözetilerek uyuşmazlığın Asliye Hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.”