Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun, şartları ve cezası Türk Ceza Kanunu’nun ikinci kitabının dokuzuncu bölümü olan Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar bölümünde düzenlenmiştir. Bu suçla korunan hukuki değer, kişilerin özel hayatıdır. Özel hayat ise, kişinin kendisine ait, başkalarının müdahalesinden uzak yaşam alanıdır. Özel hayatın kapsamı tartışmalıdır.
Kişinin hayat alanı, kamuya açık alan, özel alan ve giz alanı olarak üçe ayrılmaktadır. Bunlardan özel alan ve giz alanı, özel hayatı oluşturmaktadır. Özel hayat kişinin mesleki hayatı, aile hayatı gibi yani kapısının arkasında yaşadığı “iç hayat” olarak algılanmalıdır. Örneğin bir kimsenin kiminle nişanlandığı veya arkadaşlık yaptığı, sadece kendisini ve belirli kişileri ilgilendirdiğinden kişinin bu faaliyeti özel hayat alanına girer. Hayatın gizli alanı ise, kişinin kimseyle paylaşmadığı sır, gizli duygu ve düşünce alanıdır.
“TCK md.134- (1) Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır.
(2) Kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İfşa edilen bu verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması halinde de aynı cezaya hükmolunur.”
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Unsurları
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Maddi Unsurları Nelerdir?
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun maddi unsurları; fail, mağdur ve hareket olmak üzere üç ana başlıkta incelenebilir.
Fail : Bu suçun faili olabilmek için özel bir şart öngörülmemiştir. Dolayısıyla fail, herhangi bir kişi olabilir.
Mağdur : Özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarının mağduru, sadece gerçek kişiler olabilir. Gerçek kişiler açısından ise özel bir şart yoktur. Mağdur, herhangi bir kimse olabilir.
Hareket : Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, basit hali (TCK md.134/1) serbest hareketli bir suçtur. Yani suçun temel hali, özel hayatın gizliliğini ihlal eden herhangi bir hareketle işlenebilir. Suçun TCK md.134/1-2. cümledeki nitelikli hali ise, ancak görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle işlenebilir. Yine, TCK md.134/2-2. cümledeki hali, ancak verilerin basın ve yayın yoluyla yayımlanması suretiyle işlenebilir.
Suçun ses veya görüntünün kayda alınmak suretiyle işlenmesinde; ses veya görüntünün kayda alındığının kabulü için kaydedilen ses veya görüntünün tekrar dinlenebilmesi veya izlenebilmesi gereklidir. Bu anlamda, ses veya görüntülerin bir kez dahi olsa yeniden dinlenebilme veya izlenebilme yeteneğine sahip olması, kaydın varlığının kabulü için yeterlidir. Ayrıca, kayda almanın mutlaka teknik bir cihazla yapılması gerekir. Ses veya görüntünün kayda alınması bakımından kanunda süre olarak bir sınırlamaya yer verilmemiştir. Buna göre, bir fotoğraf karesi veya birkaç saniyelik bir ses kaydı, kayda almanın varlığının kabulü için yeterli olabilecektir.
Suçun görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle işlenmesinde; ifşa için görüntü veya sesin kayda alınması zorunlu değildir. Ses veya görüntünün bir sistem aracılığıyla üçüncü kişilerin algısına sunulması yeterlidir. Ses veya görüntülerin sınırsız sayıdaki kişilerin algısına sunulması gerekli değildir. Ses veya görüntülerin bir kişiye ifşa edilmesiyle de suç oluşabilecektir. İfşa fiilinin suç oluşturabilmesi için ifşa edilen ses veya görüntünün hukuka aykırı olarak elde edilmesine gerek yoktur. İfşanın hukuka aykırı olarak yapılması yeterlidir.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Manevi Unsuru Nedir?
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, ancak kasten işlenebilir. Kast, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir. Özel hayatın gizliliğinin basit ihlali suçu açısından, failin, yapacağı öğrenme veya öğretmeye yönelik hareketi, yaptığı hareketin başkasının özel hayatının gizliliğini ihlal edeceğini veya tehlikeye düşüreceğini bilmesi gerekir.
TCK md. 134/1-2. cümlede yer alan hüküm açısından, kayda alma hareketini ve kayıtta kullanacağı suç aletinin niteliğini; TCK md. 134/2-1. cümlede yer alan hüküm açısından, görüntü veya sesleri ifşaya yönelik hareketleri, TCK md. 134/ 2-2. cümlede yer alan nitelikli hal bakımından ise, ifşanın basın ve yayın yoluyla yapıldığını ve basın veya yayın organının özelliğini bilmesi aranacaktır.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Nitelikli Halleri Nelerdir?
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunda görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle işlenmesi hali nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Zira, TCK md.134/1-2. cümlede; gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde, verilecek ceza bir kat artırılır denilmektedir. TCK md.134/2 ise ayrı bir suçu oluşturmakta ve TCK md.134/2’nin 2. cümlesi bu suçun nitelikli halini oluşturmaktadır.
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu açısından ayrıca TCK md.137’de de nitelikli haller öngörülmüştür. Söz konusu maddeye göre, suçun;
- Kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle,
- Belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Hukuka Aykırılık Unsuru Nedir?
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu bakımından; görevin ifası, hakkın kullanılması, ilgilinin rızası ve meşru savunma gibi hukuka uygunluk nedenleri gündeme gelebilir. Hâkim, önüne gelen somut olayda, her hukuka uygunluk nedeni için ayrı ayrı inceleme yapacaktır. Hukuka uygunluk nedeninin bulunması halinde faile ceza verilmeyecektir.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunun Özel Görünüş BiçimleriNelerdir?
- Teşebbüs : Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunda; ihlalin gerçekleşmesi ile suç tamamlanır. Bu nedenle özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, teşebbüse elverişli değildir.
- İçtima : Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, aynı mağdura karşı işlenmesi durumunda zincirleme suç hükümleri uygulanabilir.
- İştirak : Suça her türlü iştirak mümkündür. Bu suç iştirak bakımından bir özellik göstermez.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunda Soruşturma Aşaması Nasıl İşler?
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun soruşturması ve kovuşturması şikâyete bağlıdır. Soruşturması ve kovuşturması şikâyete bağlı bir fiilden zarar gören kişinin altı aylık şikâyet süresi içinde yazılı olarak yetkili makamlardan bu fiil hakkında kovuşturma yapmasını istemesine şikâyet denir. Şikâyet bir muhakeme şartı olup soruşturma evresinde bu şart gerçekleşmeden şüpheli hakkında isnat teşkil eden muhakeme işlemleri yapılamaz.
Mağdur, soruşturma aşamasında şikâyetinden vazgeçerse savcılık tarafından takipsizlik kararı verilir ve dosya kapatılır; kovuşturma aşamasında şikâyetinden vazgeçerse Mahkemece davanın düşmesine karar verilir.
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçu Uzlaşmaya Tabi Midir?
Uzlaşma kapsamında olan suçlar, Ceza Muhakemesi Kanunu md. 253 vd. sayılmıştır. CMK md.253’e göre, soruşturması ve kovuşturması şikâyete bağlı olan suçlar uzlaşmaya tabidir. Bu nedenle, özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun soruşturması ve kovuşturması şikâyete bağlı olduğundan, suç uzlaşmaya da tabidir.